Ihlas Haber Ajansı tarafından
17 Eylül, 2024 16:30 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Covıd-19 kadar geniş bir kitleye ulaşmayacağı düşünülmekte

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Dilek Akıncı, son günlerde gündemde olan Maymun Çiçeği Virüsü (MPOX) hakkında bilgilendirmede bulundu.
Virüsün çiçek benzeri hastalık yaptığını belirten Dr. Dilek Akıncı, eski adıyla maymun çiçeği hastalığı olan Mpox hastalığının yeni bir hastalık olmadığını ifade etti. Maymun Çiçeği Virüsünün günümüze kadar yüz binden fazla kişiyi etkilediğine dikkat çeken Dr. Akıncı, “2022 yılında Türkiye de dahil olmak üzere yaklaşık 100 ülkede tespit edildi. Ülkemizden 12 vaka bildirildi. Bu nedenle 2023 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından acil durum ilan edildi, ancak gerekli aşı ve önlemlerle kontrol altına alındı ve 2023 yılında acil durum sonlandırıldı. Fakat olgular az sayıda görülmeye devam etti. 2023 yılından sonra Afrika’da daha ağır bir hastalık yapabilen Soy 1 alt tip 1b suşu salgını başladı. Bu salgından sonra sadece Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde Ocak 2024’ten itibaren 15.000’den fazla kişi hastalandı, 400’den fazla kişi hayatını kaybetti. Bu sebeple Dünya Sağlık Örgütü 14 Ağustos 2024’te tekrar Mpox salgını için acil durum ilan etti. Ancak 2022 salgınından sonra ülkemizde vaka görülmedi” diye konuştu.
Maymun çiçeği virüsünün (Mpox), yakın temas yoluyla bulaşan bir enfeksiyon hastalığı olduğunun altını çizen Akıncı, “Enfekte bir kişinin deri döküntüleri, vücut sıvıları veya yaralarıyla doğrudan temas, virüsün başlıca bulaşma yoludur. Bulaş ciltle temas, cinsel ilişki veya diğer fiziksel temaslar yoluyla gerçekleşebilir. 2022 salgınında erkeklerle seks yapan erkeklerde cinsel ilişki ile bulaş daha sık görülmekteyken, günümüzdeki salgında normal heteroseksüel ilişki ile de bulaşabildiği görülmüştür. Bunun dışında uzun süreli yüz yüze temas sırasında, enfekte bir kişinin solunum damlacıkları da bulaşmayı sağlayabilir. Virüs, enfekte kişilerin giysileri, çarşafları veya diğer kişisel eşyalarla temas yoluyla da bulaşabilir. Özellikle Afrika’da enfekte hayvanların ısırması, tırmalaması veya vücut sıvılarıyla temas da bir diğer bulaş yoludur” ifadelerini kullandı.

“Covıd-19 kadar geniş bir kitleye ulaşmayacağı düşünülmektedir”
Maymun çiçeği virüsünün (Mpox), çiçek hastalığına benzer, özellikle cilt döküntüleri ve lenf bezlerinde şişme ile kendini gösterdiğine işaret eden Akıncı, “COVID-19 ise solunum yolunu tutan ateş, öksürük ve nefes darlığı ile seyreden bir hastalıktır. COVID-19’da solunum yoluyla bulaş daha ön plandayken Mpox virüste temas ile bulaş daha sıktır. Mpox virüs de solunum yoluyla bulaşabilir, ancak COVID-19 kadar kolay yayılmaz. Bu sebeple COVID-19 kadar geniş bir kitleye ulaşmayacağı düşünülmektedir. Çünkü COVID-19’da salgının bir sebebi de keşfi de olmayan olgulardı ve onların solunum yoluyla virüsü daha uzak bir mesafeye bulaştırabilmesiydi. Mpox virüs de ise en sık bulaş ev içi veya ortak yaşam alanı gibi yakın mesafede görülmektedir” şeklinde konuştu.

“İlk belirti genellikle ateştir”
Maymun çiçeği hastalığının belirtilerinin virüsün bulaşmasından 5-21 gün sonra ortaya çıktığı bilgisini paylaşan Öğretim Üyesi Akıncı, “Ancak çoğu hastalıkta olduğu gibi bunda da ilk başta ateş, baş ağrısı, kas-eklem ağrısı, yorgunluk gibi özellikli olmayan bulgular görülür. İlk belirti genellikle ateştir. Baş ağrıları şiddetli olabilir, kas ağrısı ise özellikle sırtta yaygındır. Çiçek hastalığı gibi diğer bazı döküntülü hastalıklardan en önemli farkı lenf bezlerinde şişmedir. Ateşten 1-3 gün sonra genellikle yüzde başlayıp vücudun diğer bölgelerine yayılan döküntüler ortaya çıkar. Bu döküntüler önce lezyonlar şeklinde başlar, daha sonra sıvı dolu kabarcıklara ardından irin dolu püstüllere dönüşür. Püstüller kabuklanır ve kabuklar düştüğünde iz kalabilir. En sık teşhis yöntemi vücutta bulunan lezyonlardan sürüntü şeklinde örnek alınıp PCR dediğimiz yöntemle test edilmesi şeklindedir” dedi.
Maymun çiçeği virüsünden korunmak için alınabilecek önlemler hakkında da bilgi veren Dr. Akıncı, virüsün bulaşma yollarına dayandığından enfekte kişilerle doğrudan teması azaltmaya odakladığına dikkat çekti. Enfekte kişilerin ve bu kişilerin kullandığı kişisel eşyalar, kıyafetler ve çarşaflar gibi eşyalardan uzak durması gerektiğinin altını çizen Akıncı, “Elleri sık sık yıkamak veya alkol bazlı el dezenfektanı kullanmak, yüzeyleri ve kişisel eşyaları sık sık temizlemek önemlidir. Enfekte kişilere bakım verenler veya sağlık çalışanları maske, gözlük, eldiven gibi kişisel koruyucu ekipmanları kullanmalıdır. Hastalığın yayılmasını önlemek için en önemli etken de enfekte kişilerin izole edilmesidir” şeklinde konuştu.

“Mpox için spesifik bir antiviral tedavi yoktur”
Maymun çiçeği virüsü için spesifik bir antiviral tedavi olmadığını belirten Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Dilek Akıncı, “Ancak semptomları hafifletmek ve komplikasyonları önlemek için bazı tedavi yöntemleri kullanılmaktadır. Ağrı, ateş ve kaşıntı için daha çok destekleyici tedavi uygulanır. Ağır vakalarda ve bağışıklığı zayıf bireylerde, Tecovirimat gibi antiviral ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaç, ABD ve Avrupa’da Mpox tedavisi için onay almıştır. Fakat her ülkede mevcut değildir. Çiçek hastalığına karşı geliştirilmiş olup, Mpox virüsüne karşı da koruma sağladığı düşünülen bazı aşılar mevcuttur. Ancak aşılar şuan için bağışıklığı baskılanmış hastalığı olanlar ve sağlık çalışanları ya da teması olanlar gibi risk altında olan bireylere önerilmektedir” şeklinde açıklamasını tamamladı.

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
08 Nisan, 2025 00:45 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Geleceğin bilim insanlarının projeleri, Samsun’da yarışıyor

Samsun’da düzenlenen "19. TÜBİTAK Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışı Samsun Bölge Sergisi"nde, 20 bin 726 öğrenci ve danışman öğretmenin katkılarıyla hazırlanan projelerden dereceye girenler görücüye çıktı.
"Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Müsabakası Samsun Bölge Sergisi", Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Yaşar Doğu Spor Bilimleri Fakültesi Prof. Dr. Mehmet Yalçın Taşmektepligil Spor Salonu’nda açıldı. 20 bin 726 öğrenci ve danışman öğretmenin katkılarıyla hazırlanan projelerden biyoloji, coğrafya, bedeller eğitimi, fizik, kimya, matematik, tarih, teknolojik tasarım, Türkçe ve yazılım alanlarındaki çalışmalardan dereceye giren çalışmalar stantlarla sergilendi.

Prof. Dr. Kurnaz: "Bu yarışmanın kaybedeni yoktur"
Amaçlarının gençleri bilime yönlendirmek olduğuna dikkat çeken OMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Çetin Kurnaz, "Başvuruların 11 bin 145’i devlet, 2 bin 773’ü ise özel okullardan yapılmıştır. Projelerde vazife alan öğrenci sayısı ise tam 20 bin 726’dır. 11 bin 406 kız ve 9 bin 320 erkek öğrencimiz, ferdî ya da grup halinde hazırladıkları projelerle bu serüvene katkı sunmuştur. Bugün burada, titiz bir ön kıymetlendirme sürecinden muvaffakiyetle geçerek 10 farklı alandan seçilmiş 100 projenin sahibi öğrenci ve onları büyük bir özveriyle yönlendiren danışman öğretmenlerimizle birlikteyiz. Bugün burada sergilenen projeler, sadece bir yarış eseri değil; merakın, emeğin ve bilime duyulan ilginin somut birer yansımasıdır. Şunu gönül rahatlığıyla söz edebilirim ki bu müsabakanın kaybedeni yoktur. Sizler bugün burada olmakla esasen kazandınız. Sizler, düşünerek, araştırarak ve üreterek çoktan değerli bir muvaffakiyete imza attınız. Her bir projeniz, geleceğe tutulan bir ışıktır. İnanıyorum ki bu başlangıç, ilerleyen yıllarda daha büyük başarılara ve çok daha etkileyici çalışmalara yer hazırlayacaktır. Hepinizi gönülden kutluyor, muvaffakiyetlerinizin daim olmasını diliyor; hepinizi hürmet ve sevgiyle selamlıyorum" dedi.

Prof. Dr. Topçu: "Projenin amacı, 21. yüzyıl maharetlerine sahip bireylerin yetişmesini sağlamak"
OMÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı ve TÜBİTAK Proje Yarışları Samsun Bölge Koordinatörü Prof. Dr. Yıldıray Topcu ise "Yarışmanın 19. yılında, bölgemizde 10 farklı alanda; biyoloji 352, coğrafya 132, kıymetler eğitimi 372, fizik 138, kimya 99, matematik 291, tarih 121, teknolojik tasarım 409, Türkçe 210, yazılım 126 olmak üzere toplam 2 bin 250; Türkiye genelinde ise 13 bin 918 proje başvurusu yapılmıştır. Bu projeler 9 bin 320 erkek ve 11.406 kız öğrenci olmak üzere toplam 20 bin 726 öğrencimizin ve danışman öğretmenlerinin emeğiyle hazırlanmıştır. Samsun bölgesi, proje müracaat sayıları açısından 12 bölge ortasında 2. sırada yer almıştır. Bölgemizi oluşturan vilayetlerden Ordu bin 34 proje müracaatıyla Türkiye genelinde 3., Samsun ise 737 proje müracaatıyla Türkiye genelinde 5. vilayet olmuştur. Projelerin ön inceleme ve ön kıymetlendirme kademelerinde 29 farklı üniversiteden, 118 öğretim üyesi misyon almıştır. Her bir proje kendi alanındaki üç heyet üyesi tarafından değerlendirilmiştir. TÜBİTAK’ın düzenlemiş olduğu bu proje yarışlarının temel gayesi, gençlerimizi düşünmeye, müşahede yapmaya, merak etmeye, merak ettiklerini araştırmaya teşvik ederek gelecekte karşılaşacakları sorunlara tahliller üretebilen, 21. yüzyıl hünerlerine sahip bireylerin yetişmesini sağlamaktır. Yarış sonunda verilen mükafatlar, bu sürecin emeli değil, gençlerimizi bilimsel çalışma yapmaya motive eden bir araçtır. En kıymetli ödül, öğrenci ve danışman öğretmenlerimizin proje sürecindeki kazanımlarıdır" diye konuştu.
Proje kapsamında çalışmaları sergilenen öğrenciler, ziyaretçilere projeleri hakkında bilgi verirken, müsabakanın kendileri ve iştirakçiler açısından hem eğitici hem de eğlenceli bir aktiviteye dönüştüğüne dikkat çektiler.
29 farklı üniversiteden, 118 öğretim üyesinin vazife alarak sergilenmeye uygun gördüğü projeleri belirlediği stant, 10 Nisan’a kadar ziyaret edilebilecek. Stant açılışına Vilayet Ulusal Eğitim Müdürü Dr. Murat Ağar da katıldı.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.