BARTIN ’da, çivilerin arasından tellerin geçirilmesiyle maharetli ellerde şekillenen filografi sanatıyla ortaya çıkan eserler, göz kamaştırıyor. Filografi sanatı, çivi ile telin ahenkli uyumundan oluşan belli örgü teknikleri kullanılarak yapılıyor. Bartınlı filografi sanatçısı Mustafa Baştan, çivi ile telin ahenkli dansı olarak tanımlanan sanatı, açtığı kurslarla canlandırmayı amaçlıyor. Bartınlı filografi sanatçısı Mustafa Baştan’ın yaptığı eserler arasında Osman Hamdi Bey’in Kaplumbağa Terbiyecisi, yarış atı, tavus kuşu, yelkenli tekne, Atatürk portreleri bulunuyor. Baştan, Türkiye’de 10. ve hocası Aşır Düğer’in ilk icazetli talebesi olduğunu ifade etti. "ÇİVİ İLE TELİN AŞKI: FİLOGRAFİ" 2010 yılında filografi sanatıyla tanıştığını ifade eden Mustafa Baştan, “2009’un son ayında Ankara’da bir kurumda hocam Aşır Düğer’in bir tablosunu gördüm. Bu sanatı öğrenmeliyim dedim. Hocamı buldum. Kurslarında hocamdan 8-9 ay kadar kurs aldım. Kurs bittikten sonra da hocamdan ders almaya devam ettim. Filografi sanatı benim için bir tutku oldu. Filografi sanatıyla tanıştıktan sonra hayatıma farklı bir renk geldi. Türkiye’de birçok il ve ilçede kısa süreli atölyeler açtım. Tanıtım sergileri yaptım, kermeslere katıldım” dedi. Filografi sanatının nasıl yapıldığı hakkında bilgi veren Baştan, “Filografi çivi ve telin maharetli ellerde şekillendiği bir el sanatıdır. Hat yazıları, çeşitli logolar, simetrik desenler ve çiçekler panolar haline getirilebiliyor. Önce yapacağımız deseni belirleyip hangi ölçüde yapmak istiyorsak, tahtamızın ölçüsünü ona göre kestiriyoruz. Kumaşı tahtaya gerdirerek sonra zımbalıyoruz. Desenimizi ortalayacak şekilde yerleştirdikten sonra, çivi çakma işlemine başlıyoruz. Çakma işleminden sonra çivileri boyuyoruz. Boyamız kuruduktan sonra desen kağıdını söküp, örgü tekniklerini kullanarak tablomuzu yapmaya başlıyoruz. Yükseklik demirini her çivide kullanarak aynı hizada çakmaya özen gösteriyoruz. Daha sonra renkli teller ile belli örgü teknikleri kullanılarak hat yazıları, simetrik desenler, çiçekler, hayvan figürleri ve resimleri pano haline getiriyoruz” dedi. Mustafa Baştan sanatın terapi amaçlı da kullanıldığını vurgulayarak, "Her yaştan insana rehabilite amaçlı bu sanatla ilgili işler verilebiliyor. Çivi çakma, teli sarma aşamalarıyla yoğun ve keyifli bir uğraş olan filografinin insan üzerinde rahatlatıcı bir etkisi olduğu biliyor. Aynı zamanda bedensel engelli arkadaşlarımızın bu sanatı icra ederken daha çok sosyalleştikleri ve kendilerine güvenleri geldiği görüldü" diye konuştu.