Karabük Postası tarafından
04 Mart, 2022 11:55 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

Çebi’den Dünya  Obozite Günü Açıklaması

Karabük Ağız ve Diş Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Ahmet Taylan Çebi 4 Mart Dünya Obezite Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Ahmet Taylan Çebi Obezite Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; ‘’Bulaşıcı olmayan hastalıklar, günümüzde dünyadaki en büyük salgınlardan biridir. Obezite de bunlardan bir tanesidir. Obezite ve aşırı kilo, genel vücut sağlığını bozacak ölçüde yağ dokusundaki anormal veya aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanmaktadır. Obezite, dünyada ve ülkemizde hızla artış göstermektedir. Çağımızda gelişen teknoloji ve beraberinde getirdiği sedanter, hareketsiz yaşam koşulları, dengesiz ve sağlıksız beslenme, içerisinde bulunduğumuz Covid-19 pandemisinin neden olduğu sosyal yaşantı kısıtlılığı gibi sebeplerden dolayı obezite vakaları artmaktadır. Obezite COVİD-19 pandemisi için de bir risk faktörüdür. Maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına dikkat ederek sağlıklı yaşam alışkanlıkları ve fiziksel aktiviteye bu süreçte de önem verilmelidir. Ülkemizde; Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması (TBSA) 2017 sonuçlarına göre 15 yaş ve üzeri bireylerde obezite % 31,5; düşük fiziksel aktivite düzeyi %42,4 olarak saptanmıştır. Obezite, başta Tip 2 diyabet, hipertansiyon ve kardiyovasküler sistem hastalıkları olmak üzere birçok kronik hastalık ve kanser gelişimi için bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Son dönemde yapılan akademik çalışmalar obezitenin ağız hastalıkları, özellikle de periodontitis, gingivitis (diş eti hastalığı) ve diş çürükleri ile ilişkili olduğunu göstermiştir. Ayrıca diş kayıpları, travmatik diş yaralanmaları, çocuklarda erken diş sürmesi, ağız kuruluğu ve temporomandibular eklem rahatsızlıkları (çene eklemi hastalıkları) ile de ilişkilidir. Araştırmalar sonucunda elde edilen bulgular, diş kayıplarının obezite için önemli bir faktör olduğunu göstermektedir. Diş kayıpları neticesinde diş eksiklikleri ve oklüzyon bozuklukları olan kişiler beslenme açısından daha yumuşak gıdaları tercih ederler, daha hızlı yemek yerler ve besinleri tam çiğnemeden, parçalamadan yutarlar. Dahası, eksik dişi olan bireylerin, ağız içi reseptörlerini uyarmayı azalttıklarından dolayı doygunluk hissini daha geç aldıkları ve daha çok beslendikleri, bu şekilde obeziteyi tetikledikleri de öngörülebilir. Bir başka açıdan bakacak olursak; psikolojik faktörler ve stres de bireylerin obezite olma riskini artırır. Strese sahip kişilerde obezite daha sık görülmektedir. Diş kayıpları, diş çürükleri neticesinde oluşan diş ağrıları, temporomandibular eklem rahatsızlıkları gibi problemler kişinin stres seviyesini arttırmaktadır. Bu sebeplerden dolayı artan stres seviyeleri ve psikolojik etkileşimler yeme alışkanlıklarında bozulmaya ve obeziteye sebebiyet verebilir. Yani diş kayıpları ve diş eksiklikleri obeziteyi, obezite de ağız ve çevre doku hastalıklarını, diş eti hastalıklarını (periodontitis, gingivitis gibi) ve diş çürüklerini tetikler. Bu nedenle obezitenin önlenmesi ve erken teşhis edilmesi, diş çürükleri ve diş eti hastalıkları gibi kronik hastalıkların, bireyin sistemik sağlığı üzerinde oluşturacağı diğer olumsuz etkilerin erken dönemde önlenebilmesi ve toplumun genel sağlığının iyileştirilmesi aşamasında büyük bir adım olacaktır. Sonuç olarak günümüzün en büyük problemlerinden obezite; ağız ve diş sağlığı açısından da mücadele edilmesi gereken bir hastalıktır.’’  

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Berkay Doğan tarafından
21 Kasım, 2025 11:51 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

İlber Ortaylı: “Safranbolu, Türkiye’nin İtalyası”

Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Safranbolu’nun tarihî dokusu, kültürel mirası ve korunmuş mimarisiyle “Türkiye’nin İtalyası” olduğunu söyledi. Ortaylı, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede ilçeye ilişkin gözlemlerini paylaştı.

blank

Safranbolu’yu ilk kez 1964 yazında Turizm Dairesi Başkanı Mukadder Sezgin’in düzenlediği envanter çalışması kapsamında ziyaret ettiğini belirten Ortaylı, o dönem şehrin ortaçağ atmosferini andıran bir görünüme sahip olduğunu ifade etti. Cinci Hanı’nın o yıllarda tamirat görmemesine rağmen kullanıldığını hatırlatan Ortaylı, Kaymakamlığın Kale mevkiindeki hükümet konağında bulunduğunu, bu yapının daha sonra yandığını veya tahrip edildiğini söyledi.

“Safranbolu, sakinleri sayesinde bugünlere ulaştı”
Safranbolu’nun mimari mirasını koruyabilmesinin en önemli sebebinin, halkının baba konaklarına sahip çıkması olduğunu vurgulayan Ortaylı, “Safranbolu Türkiye’nin İtalyasıdır. Sakinleri konaklarında oturmayı bir asalet ve görkem meselesi olarak görür. Bu nedenle ilçe bugüne kadar gelebilmiştir” dedi. Yalnızca vadinin üst kısmında yer alan Bağlar bölgesinin, Karabük’ün büyümesiyle birlikte konut ihtiyacını karşılamak adına tahrip olduğunu belirtti.

UNESCO tescili olumlu ve olumsuz sonuçlar getirdi
Safranbolu’nun 17 Ağustos 1994’te UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmasının önemli bir kazanım olduğunu söyleyen Ortaylı, bu durumun aynı zamanda açgözlü yatırımları ve artan arsa-mesken fiyatlarını da beraberinde getirdiğine dikkat çekti. Dericiliğin ve deri ticaretinin geçmişte Safranbolu’da çok güçlü olduğunu anımsatan Ortaylı, ilçenin uzun yıllar ekonomik olarak önemli bir merkez konumunda bulunduğunu ifade etti.

blank

“Turistik yatırımlar şehrin ruhuna zarar verebilir”
Safranbolu’da turizmin getirdiği tahribat riskine de değinen Ortaylı, turistik yatırımların çoğunlukla bölge dışından gelen kişiler tarafından yapıldığını ve bu yatırımcıların şehrin ruhunu anlamadığını belirtti. Avrupa ülkeleriyle farkın da burada ortaya çıktığını kaydeden Ortaylı, yerel aktörlerin eleştiriyi anlayabilmesinin önemli olduğunu söyledi.

blank

Başkan Köse’ye övgü
Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse’yi de değerlendirmesinde anan Ortaylı, Anadolu’da kadın belediye başkanlarının azlığına dikkat çekerek Köse’nin halkla iç içe bir yönetim tarzı izlediğini ifade etti. İlçede restorasyon çalışmalarının hassasiyetle yürütüldüğünü belirten Ortaylı, Safranbolu’nun korunarak gezilmesi gerektiğini vurguladı.

Ortaylı, “Safranbolu’yu fazla tahrip etmeden bol bol gezmeye çalışalım” ifadeleriyle paylaşımını tamamladı.

blank
Bizi sosyal medyadan takip edin