Ihlas Haber Ajansı tarafından
21 Eylül, 2023 08:24 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Büyükşehir üreterek tasarruf sağlıyor

Samsun Büyükşehir Belediyesi, 4 yılda taş ocaklarında ürettiği 8,2 milyon ton materyal ile 4 bin 208 kilometrelik yol çalışması yaptı. Belediye kendi işlettiği 4 beton santrali ve taş ocaklarıyla da yaklaşık 250 milyon liralık tasarruf sağladı.
Samsun’da gerek kent merkezi gerek kırsal bölgelerdeki alt ve üstyapı sorunlarını tek tek çözen Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı çalışmalarda temel materyal gereksinimini da kendi üretim tesislerinden karşılıyor. Bu sistem yapılan çalışmalarda sürat kazandırırken bir yandan da maddi olarak büyük bir tasarruf sağlıyor. Büyükşehir Belediyesi tarafından, 2019 yılından bu yana sathi kaplama, beton kaplama ve bsk kaplama olmak üzere toplam 4 bin 208 kilometre yol çalışması yaptı. Son teknolojiye sahip beton üretim santrali, sabit ve taşınabilir konkasör tesisleri kurarak temel materyal gereksinimini kendi karşılayan Büyükşehir Belediyesi böylece hem maliyetleri kıymetli oranda düşürdü hem de kabiliyetini ve iş programını 4 kat hızlandırdı. Beton üretim santrali, sabit ve taşınabilir konkasör tesisleri ile temel gereç gereksinimini kendi karşılayan belediye 4 yılda taş ocaklarından 8 milyon 217 bin 52 ton gereç üretti. Bu gereçlerle 4 bin 208 kilometrelik yol çalışması yaptı. 4 beton santrali ve taş ocakları ile de bütçesine yaklaşık 4 yılda yaklaşık 250 milyon liralık tasarruf sağladı.

“Geleceğin kenti Samsun vizyonu”
Samsun Büyükşehir Belediye Lideri Mustafa Demir, her alanda ‘üreten belediye’ olabilmek için ağır uğraş sarf ettiklerini belirterek, “Kurumsal gücümüz ve potansiyellerimize inanarak, her alandaki hizmetlerimizi sürdürüyoruz. Halkımızın bir kuruşunun dahi boşa harcanmasına müsaade etmeden ‘Samsun için üreteceğiz’ sloganıyla çıktığımız yolda her vakit kentimiz için en kârlı ve yararlı olanı tercih ediyoruz. Bu noktada yaptığımız çalışmalar için kullanacağımız temel gereksinim materyalleri kendimiz üretiyor, kendi gruplarımızla çalışmaları tekrar biz gerçekleştiriyoruz. Bu doğrultuda yaptığımız yatırımlarla her alanda kendi kendine yeten bir belediye olduk. Mahalle ve küme yollarımızı asfalt ve beton yolla buluştururken, bu yolların altyapısında kullanılan materyallerin üretimini de kendimiz yapıyoruz. Hem ekonomik hem de vakitten tasarruf sağlan tesislerimizle 17 ilçemizde kaliteli eser ile konforlu yollar inşa ediyoruz. ‘Geleceğin Kenti Samsun’ vizyonuyla kentimiz için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

“Kaliteyi ucuza üretiyoruz”
Yol İmal Bakım ve Tamirat Dairesi Başkanlığı Taş Ocakları ve Konkasör Tesisleri Şube Müdürü Adem Şişman ise 17 ilçede yürütülen yol, kaldırım ve parke çalışmalarında ham unsur üretimi için adeta bir mutfak vazifesi yaptıklarını belirterek “Birçok malzemeyi dışa bağımlı olmadan kendi tesislerimizde üretiyoruz. Bu üretim sayesinde hem daha ucuza mal ediyoruz hem de kaynaklarımızı yerinde kullanıyoruz. 6 sabit, 4 adet taşınabilir konkasör ve 122 kişilik işçimizle gece-gündüz demeden Samsun için kaliteyi daha ucuza üretiyoruz. Kendi üretimlerimiz ile piyasa satış fiyatından yüzde 40 daha ucuz mal etmiş oluyoruz. Sabit konkasör tesislerimizden günlük 2 bin 500, taşınabilir konkasör tesislerimizden bin 500 ton materyal üretebiliyoruz. 4 yılda 8 milyon tonun üzerinde materyal ürettik. Tüm bu gereçler de yol yatırımları olarak kentimizin her noktasında yer alıyor" diye konuştu.

blank
Sevgi Özdemir tarafından
23 Nisan, 2025 16:56 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Faturalarımız tam, hizmet yarım

Bugün İstanbul bir kez daha sallandı. Kandilli Rasathanesi'ne göre 6.2 büyüklüğündeki deprem kısa sürdü ama etkisi derin oldu. Panik, endişe ve en önemlisi iletişimsizlik. Deprem olur olmaz herkes telefonu eline aldı, sevdiklerine ulaşmak istedi. Ama çoğumuz, sevdiklerimizi aradığımızda telefonlarımızda sadece sessizlikle karşılaştık. GSM operatörleri yine sınıfta kaldı.

Her ay düzenli olarak ödediğimiz yüzlerce liralık fatura, yalnızca konuşma ve internet değil, ihtiyaç anında çalışacak bir sistemin bedeli olmalı. Ama bugün gördük ki, o sistem en gerekli anda iflas ediyor. Bu sadece birkaç dakikalık bir kesintiden ibaret değil; milyonlarca insanın aynı anda sessizliğe mahkum edilmesi demek. Afet anında en çok ihtiyaç duyulan şey iletişimken, sesimizi duyuramamak demek yalnızca teknik bir sorun değil, bu yaşama tutunmaya çalışan insanların hayati bir bağdan koparılması demek.

Hatırlarsanız 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremlerde de aynı sorunu yaşadık. O gün yüz binlerce insan enkaz altında sevdiklerine ulaşmaya çalıştı. O gün de aynı tablo karşıladı bizleri. Yani bu bir ilk değil, ama ne yazık ki hâlâ bir son da değil.

6.2 büyüklüğündeki bugünkü depremde iletişim altyapısı bu kadar kolay çöktüyse, olası büyük İstanbul depreminde neyle karşılaşacağız?

Uzmanlar yıllardır bu depremin 7’nin üzerinde olacağını söylüyor. Durum böyleyken, GSM operatörleri hâlâ bu yükü kaldıramıyorsa, esas felakette sistem tamamen devre dışı mı kalacak? O zaman sadece binalar mı yıkılacak, yoksa iletişimsizlik yüzünden umutlarımız da mı enkaz altında kalacak?

Devamlı artan fiyatlar, paketlere eklenen "katma değerli hizmetler", 5G vaatleri… Hepsi güzel. Ama bu hizmetlerin en temel işlevi, acil durumlarda çalışması değil mi? İletişimin en çok gerektiği anda yok oluşu insanların can güvenliğine karşı işlenmiş ciddi bir ihmaldir.

Bu saatten sonra "yoğunluktan dolayı hatlar kilitlendi" bahanesi kimseyi tatmin etmiyor. Çünkü biz bu yoğunluğun ne zaman geleceğini biliyoruz: her depremde, her afette, her kriz anında. Bilinmeyen değil, beklenen bir senaryoya karşı hazırlıksız olmak, affedilir bir şey değildir.

Reklam filmlerinizdeki "gelecek burada" sözleriyle değil, kriz anlarında göstereceğiniz dayanıklılıkla güven kazanın. Çünkü biz artık her ay farklı bahanelerle artan fatura değil, karşılık istiyoruz.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.