blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
24 Kasım, 2024 12:45 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Bu da ‘kızarmış kuymak’

TRABZON (İHA) – Karadeniz Bölgesi’nin yüzyıllık lezzetlerinden biri olan kuymağın farklı bir lezzeti çeşidi ortaya çıktı. Altı yakılarak dışı çıtır bir görünüme sahip olan kızarmış kuymak sadece Trabzon’un Vakfıkebir ilçesinde yapılıyor.
Karadeniz Bölgesi’nin geleneksel mutfağında yer alan kuymağın farklı bir lezzeti sadece Trabzon’un Vakfıkebir ilçesinde yapılıyor. Tereyağı, mısır unu ve peynir üçlüsünün birleşerek oluşturduğu kuymak ilçede ters çevrilerek yeniliyor. Kısık ateşte altı yakılan ve bu sayede çıtır bir görünüme kavuşan kızarmış kuymak ilçede sabah kahvaltılarının vazgeçilmezi olurken, kızarmış kuymak olarak bilinen lezzetin tarifi ise sır olarak saklanıyor.
Vakfıkebir ilçesindeki sadece 2 işletmede yapılan kızarmış kuymağı müşterileri ile buluşturan Kadife Sofra isimli işletme sahibi Kadem Sağlam, “Köylerde bakır tavalarda kara ateşlerde kuymak yapılır. Bunun da en lezzetli kısmı altında yanan kısmıydı. Doğal olarak altını kazıma noktasında çocuklar arasında kavgalar olurdu. O çıkarmış şeklini herkesin paydaşı olacağı şekle çevirmek noktasında bir düşünme oluştu. O düşünceden hareketle bu çıktı. Bu şuanda iki yerde yapılıyor. Bu yörenin tereyağı ve telli peynirinin ön plana çıktığı, yine yerli mısır ununun ön plana çıktığı bir üretimdir” dedi.

“Yara almaması için tam tarifini veremiyoruz”
Kızarmış kuymağın tarifini öğrenmek isteyenler olduğunu kaydeden Sağlam, “Çok reklamı yapılmış değil ama öğrenen mutlaka buradan geçerken kızarmış kuymağımızı yemeye geliyor. İnsanlar bunu çok tercih ediyor. Bu yaz kızarmış kuymak lezzetini deneyen Arap turistlerde oldu. Onların da hoşuma gitti. Tarifini soranlar oluyor ama malum işletmelerde bunların bir kısmını saklamak gerekiyor ki size ait olsun. Aynı ürünü başka yerler de görebilirler. Ama yağ konusunda bu yörenin yağını kullanmamışlardır veya Vakfıkebir telli peyniri kullanmamış olabilir. Aynı kaliteyi ve tadı alma sonuçları olmaz. Görüntü olsa bile lezzet olmaz. Yara almaması için tam tarifini veremiyoruz. Ama bunu organik bir şekilde yapacaklarını bildiğimiz herkese yardımcı oluruz” diye konuştu.

“Farklı bir lezzet”
Kızarmış kuymağın yapılışını anlatan Emine Şen ise, her ürünün organik olması gerektiğinin altını çizerek, “Normal kuymak yaparken kızarmış kuymağın daha güzel fark ettiğimizde bunu yapmaya başladık. Vakfıkebir’in özel telli peynirinden kuymak yaptığımız zamanlarda bunu ters çevirince kızarmış kuymağı keşfettik. O günden beri kızarmış kuymağı hem biz tercih ediyoruz hem de müşterilerimize sunuyoruz. Farklı bir lezzet. Vakfıkebir’in özel tereyağından yapılıyor. Tereyağını erittikten sonra mısır unu katıyoruz. O da Karadeniz Bölgesi’ne has. Mısır ununu kavurduktan sonra bir miktar su ekliyoruz. Ondan sonra tuzunu atıp sonra Vakfıkebir’in meşhur telli peynirini ekliyoruz. Onu da erittikten sonra biraz kızarmaya bırakıyoruz. Sonrasında ters çevirerek kızarmış kuymağımızı müşterilerimizle buluşturuyoruz. Tarifini öğretmek isteyen çok oluyor. Ama herşeyin organik olması lazım” ifadelerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
11 Haziran, 2025 00:37 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Vali Arslan’dan Kızılay için ilginç benzetme

Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Kızılay’ın kuruluş yıl dönümünü nedeniyle yayımladığı kutlama bildirisinde, Kzılay’ı, çaresizliğin üzerine doğan bir sabah güneşine benzetti.
Vali Nırtaç Arslan, Türk Kızılay’ın 157. kuruluş yıl dönümü nedeniyle yayımladığı iletide, Türk Kızılay’ının Türk milletinin yardımseverlik ve dayanışma hislerinin kurumsal bir temsili olduğunu söz etti. Arslan iletisinde, "1868 yılında ’Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti’ ismiyle kurulan Türk Kızılay’ı, yalnızca bir yardım kuruluşu değil, tıpkı vakitte milletimizin sıkıntı zamanlardaki teminatı, umutların sönmeye yüz tuttuğu anda yanan bir ışıktır. Çalışanların emeğiyle, gönüllülerin vicdanıyla ve halkımızın takviyesiyle büyüyen Türk Kızılay’ı afetlerde birinci alana inen, kan bağışında hayat kurtaran, yetimlere yuva olan, fakirlere aş olan bir hayır kervanıdır. Kızılay’ın kırmızı hilali, sadece bir amblem değil, adeta çaresizliğin üstüne doğan bir sabah güneşidir" sözlerine yer verdi.

"Türk Kızılay’ı gurur kaynağımızdır"
Kızılay’ın, yaşanan afetlerde beşere ve canlıya yardım eli olduğunu da hatırlatan Vali Arslan, "Depremlerde, yangınlarda, sel felaketlerinde, salgın hastalıklarda, her türlü zorlukta halkımızın yanında olan ve sırf ülkemizde değil, dünyanın dört bir yanında mazlumlara el uzatan Türk Kızılay’ı, gönüllülük ruhuyla hareket eden binlerce çalışanı ile gurur kaynağımızdır.
Bugün, Kızılay’ın yalnızca geçmişine değil, geleceğine de sahip çıkma günüdür. Daima birlikte el vererek, bu uygunluk zincirine yeni halkalar eklemek; dayanışmayı, yardımlaşmayı ve insanlığı yüceltmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu his ve fikirlerle, Türk Kızılay’ının 157. kuruluş yıl dönümünü en içten dileklerimle kutluyor; insanlığa umut olan Kızılay neferleri ile takviyesini esirgemeyen tüm kişi, kurum ve kuruluşlara gönülden teşekkür ediyor, sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum" tabirlerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin