Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası
25 Mart, 2017 08:02

BEÜ’den rekor bağış 6 Yılda 16 bin 726 ünite kan bağışlandı

A+ A-

ZONGULDAK Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) 6 yıldan bu yana sürdürdüğü Kan Bağışı kampanyasını bu yıl da yoğun ilgiyle tamamladı. Türk Kızılayı Genel Merkezinin destekleri ile düzenlenen kampanya 23-24 Mart tarihleri arasında Farabi Kampüsü Spor Salonunda gerçekleşti.BEÜ’nün 2011 yılından bu yana kan bağışı konusunda farkındalık yaratmak, kaynağı insan olan kanın değeri konusunda gençleri bilinçlendirmek amacıyla altı yıldır düzenlenen kampanyaya geçen yıl olduğu gibi bu yıl da limit koymayan yetkililer “Limiti insanlarımızın geniş gönlüne bırakıyoruz” dediler. Üniversitenin akademik ve idari personeli ile öğrenciler, iki gün boyunca sabahın erken saatlerinden itibaren kan bağışına destek verdi. Kampanya süresince Üniversitenin resmi web sitesinde oluşturulan skorboard da hızla döndü. BEÜ’de faaliyet gösteren sosyal kulüp ve toplulukların organizasyondaki katkıları dikkat çekti. Kampüsün Kanında Hayat Var! sloganıyla yürütülen kampanyada Bülent Ecevit Üniversitesi bu yıl Türk Kızılay’ın kuruluş tarihine atıfta bulunarak 1868 ünite kan bağışında bulundu. 2012 yılında 705 ünite, 2013 yılında bin 267 ünite, 2014 yılında ‘İstanbul’un Fethi 1453’ sloganıyla 1453 ünite, 2015 yılında ‘Çanakkale Şehitleri’ni Anma 1915’sloganıyla 1915 ünite ve son olarak 2016 yılında Limit-sizsiniz sloganıyla 1627 ünite ilçeler ve çevre kampüslerle birlikte beş yılda toplamda 14858 ünite kan bağışında bulunan Bülent Ecevit Üniversitesi’nin kan bağışı sayısı altıncı yılında toplam 16726 ünite kana ulaştı. Kampanyaya destek vermek amacıyla Üniversiteye gelen Türk Kızılayı Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet İşgüzar ve Kan Hizmetleri Genel Müdürü Nurettin Hafızoğlu ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Varım Numanoğlu ve Prof. Dr. Ş. Hakan Kutoğlu ile birlikte etkinliği yerinde izlediler. Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer kan bağışında bulunmak ve kampanyaya destek vermek için Farabi Kampüsü Spor Salonu’na geldi. Salonda kan bağışı yapan öğrencilerle sohbet eden Rektör Özer, Genç Kızılay Topluluğu’na gerçekleştirdikleri katkı için teşekkür etti. Rektör Özer: “Önemli olan hedefin anlamı” Üniversite olarak böyle bir organizasyonun içerisinde olmaktan mutluluk duyuyorum. Bizim için rekor önemli değil. Önemli olan kanın sürekli ihtiyaç olduğunu üniversitemizdeki tüm öğrencilerin, akademik ve idari personelin katılımıyla tüm Türkiye'ye göstermek. 6 yıldır bu kampanyayı sürdüren tek üniversite olmanın ve bu üniversitenin rektörü olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Zonguldak, şehir ve üniversite olarak bu bağlamda Türkiye'ye örnek teşkil ediyor. Bu süreçte emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Bizim için önemli olan sadece kan kampanyasına değil, tüm yapmış olduğumuz iyi şeylerde gelenek oluşturmak, tekrarlayabilmek ve sürekliliğini sağlayabilmek. Bu anlamda bizler burada olmasak bile inanıyorum ki, bu kan bağışı kampanyası yıllarca devam edecek. Bu kampanyayı gerçekleştirmemizde bizlere destek veren Türk Kızılayı Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık’a, Zonguldak Türkiye Kızılay Derneği Zonguldak Şube Başkanı Nihat Aygün’e, Kızılay Kan Merkezi Müdürü Dr. Selim Alan’a, tüm üniversite personelimize, öğrencilerimize ve kampanyaya sağladıkları büyük katkı için Üniversitemiz Genç Kızılay Topluluğu’na teşekkür ediyorum, bu güzel kampanyaya her yıl büyük katkı sunan öğrencilerimle gurur duyuyorum” dedi.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

19 Ekim, 2024 12:52
blank
İhlas Haber A.

Lenfödeme müdahale gecikirse tedavi zorlaşıyor

Lenfödeme müdahale gecikirse tedavi zorlaşıyor
A+ A-

Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Dilek Eker Büyükşireci, lenfödeme müdahale edilmezse, ileri evrelerde tedavisinin son derece zorlaştığını ve başarı şansının düştüğünü söyledi.
Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türü olarak dikkat çekiyor. Bu kanser türünde erken tanı hayat kurtarırken, hastaların takiplerinde genel cerrah, onkoloji uzmanı, radyasyon onkolojisi uzmanı ile birlikte fiziksel tıp ve rehabilitasyon (FTR) uzmanları ekip olarak çalışıyor. Medicana Sağlık Grubu doktorlarından Doç. Dr. Dilek Eker Büyükşireci, meme kanseri tedavilerinde FTR’nin çok önemli olduğunu vurgulayarak, uyarılarda bulundu.

“Lenfödeme müdahale gecikirse tedavi zorlaşıyor”
Erken tanının olduğu kadar erken müdahalenin de tedavi için oldukça önemli olduğuna vurgu yapan Medicana International Samsun Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Dilek Eker Büyükşireci, “Erken tanı meme kanserinde hayat kurtarır. Sadece erken tanı değil bu hastaların erken dönemde görecekleri tedavi ile hayat kaliteleri ciddi oranda artar ve meme kanserine bağlı gelişebilecek problem riski en düşüğe iner. Meme kanserli hastaların takiplerinde genel cerrah, onkoloji uzmanı ve radyasyon onkolojisi uzmanı ile birlikte fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanlarının da ekibin bir parçası olduğu unutulmamalıdır. Meme kanseri tanısı alan hastalarda özellikle cerrahi sonrası hastaların alınan meme dokusu tarafındaki kolu hareketten sakınmaları nedeniyle donuk omuz dediğimiz omuz hareketlerinde kısıtlılık oluşabilmektedir. Yine bu hastalarda koltuk altı lenf bezlerinin alınmasına bağlı olarak gelişebilen aksiller web sendromu dediğimiz tabloda koltuk altında oluşan gergin bant görülebilir ve omuz hareketlerini kısıtlar. Bu iki durumda da özellikle radyoterapi esnasında kola pozisyon vermek zorlaşır ve hastaların radyoterapi süreci olumsuz etkilenir. Bu hastalarda kanserli hücrelerin lenf bezlerine yayılması, lenf bezlerinin ameliyat esnasında çıkarılması veya lenf bezlerine yapılan radyoterapi nedeniyle hastalarda kolda ağırlık hissi ve şişlik gelişebilir. Bu tablonun adı lenfödemdir. Meme kanserli hastalarda görülebilen lenfödem erken evrelerde saptanırsa tedavi edilebilir, hatta hastaların meme ameliyatı öncesinde bile fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanı tarafından değerlendirilip gerekli önlemlerin alınmasıyla lenfödem gelişmesi önlenebilir. Lenfödeme müdahale edilmezse maalesef ileri evrelerde tedavisi son derece zorlaşmakta ve başarı şansı düşmektedir” dedi.

“Kemik erimesi ve ağrılara karşı, fiziksel tıp ve rehabilitasyon etkili olabilir”
Fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanlarının tedavisi ile meme kanseri tedavisi gören hastaların konforlu yaşaması için fiziksel tıp ve rehabilitasyonun önemine değinen Doç. Dr. Dilek Eker Büyükşireci, “Meme kanserli hastalarda özellikle vitamin D düzeylerinin yüksek düzeyde tutulması son derece önemlidir. Hem kanserden korunma ve nüksü önleme açısından hem de kemik sağlığının korunması açısından vitamin D düzeylerinin kandan bakılarak takviye edilmesi önerilir. Özellikle alınan hormonal terapiler nedeniyle bu hastalarda osteoporoza (kemik erimesi) yatkınlık olduğundan bu hastalarımızın kemik sağlığı açısından fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanına başvurmaları son derece önemlidir. Ayrıca alınan bazı kemoterapi ilaçları nedeniyle meme kanserli hastalarımızda sinir uçlarında hasarlar oluşabilir ve nöropatik ağrı dediğimiz ellerde ve ayaklarda uyuşma yanma keçeleşme şikayetleri ile hastalarımız karşı karşıya kalabilirler. Bu hastalarımıza uygulanacak bazı ilaç tedavileri veya fizik tedavi uygulamaları ile hastalarımızda ciddi düzeyde rahatlama sağlayabiliriz” diye konuştu.

“Lenfödemi olan hastalarda selülit oluşabilir”
Lenfödemi olan hastalarda gelişebilecek lenfore denilen lenfsıvısını ciltten dışarı sızması ile selülit cilt enfeksiyonlarına neden olabileceğinden de bahseden Doç. Dr. Büyükşireci, “Meme kanseri tanısı alan tüm hastalarımızın tanıdan sonra fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanına muayene olmasıyla ameliyat sonrası yapabilecekleri egzersizler, cilt bakımı ve lenfödemden korunmak için çeşitli önerilerde bulunulur. Ameliyat sonrasında ise; oluşan kas-iskelet problemleri tedavi edilerek, lenfödem riski yüksek hastalara evde yapabilecekleri lenfödem masajı ve gerekirse bası giysisi verilir ve hasta lenfödem acısından takip edilir. Eğer süreçte lenfödem gelişirse doktor kontrolünde fizyoterapist tarafından manuel lenfatik drenaj tedavisi ve çok tabakalı bandajlama yapılır, sonrasında bası giysisi ile takip edilir. Lenfödemi olan hastalarda gelişebilecek lenfore dediğimiz lenfsıvısını ciltten dışarı sızması selülit denilen cilt enfeksiyonlarına neden olabileceğinden hastalarımızın muhakkak düzenli aralıklarla fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzman hekimi takibinde olması gerekir. Lenfödem olsun ya da olmasın meme kanserli hastalarımızın cerrahi geçiren meme tarafındaki kolu koruması, o eldeki tırnak bakımına dikkat edilmesi tırnak batmalarının önlenmesi, o koldan mümkünse kan aldırmaması ve tansiyon ölçtürmemesi önerilir. Yine o kol ile ağır işler yapmaması ve ağırlık kaldırmaması son derece önemlidir. Unutmayalım ki meme kanseri ile mücadelede çok disiplinli yaklaşımla hasta başarısını artırabiliriz. Kadınlarda en sık görülen kanser olduğundan meme kanserli hastaların kas-iskelet sistemi problemlerini göz ardı edemeyiz” şeklinde konuştu.

blankNöbetçi Eczaneler

Gülşen Eczanesi
Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331

Şifa Eczanesi
Şifa Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi İnönü Caddesi Sen Is Hanı No:1 Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-3500

Yeni Eczane
Yeni Eczane
Adres

Beşbinevler Mahallesi, Şahin Tepesi Betim 1 İş Merkezi No:10/C

Telefon

(370) 433-3444

Derman Eczanesi
Derman Eczanesi
Adres

PTT Caddesi Havuzluhan No:25/B Karabük

Telefon

(370) 424-1955

Koç Eczanesi
Koç Eczanesi
Adres

Emek Mahallesi, Akıntürk Sokak No:19-24 Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 413-3070

Gökçe Eczanesi
Gökçe Eczanesi
Adres

İnönü Caddesi No:2 Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4455