Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Bartın AFAD Müdürü Doğruöz: “Bartın’da 1968’de Tsunami Oldu, Yine Olabilir”

Bartın Yayın: 14.12.2015 08:42
Yazar:
Bartın AFAD Müdürü Doğruöz: “Bartın’da 1968’de Tsunami Oldu, Yine Olabilir”

BARTIN Üniversitesi’nde düzenlenen konferansta konuşan Bartın Afet ve Acil Durum Müdürlüğü (AFAD) İl Müdürü Nurhan Doğruöz, 1968 depreminde oluşan tsunami ile Amasra’da suların 100 metre kadar karaya girdiğini söyledi.
Bartın Üniversitesi Mühendislik Fakültesi tarafından “Türkiye’nin Deprem Gerçeği ve Bartın” konulu bir konferans düzenlendi. Konferansta konuşan Bartın AFAD İl Müdürü Nurhan Doğruöz, “Bartın’da Afet Yönetimi” adlı bir sunum yaptı. Bartın’da 1968 depreminde yaşananları olayın tanıkları üzerinden aktaran Doğruöz, “3 Eylül 1968 depremi meydana geldiği tarihte Amasra’da bulunan Hartmann Wedding adlı akademisyenin aktardıklarına göre halk panik halindeymiş. O dönem Amasra’da turistler korku içinde şehri terk etmişler. Amasra’da sadece yerel halktan insanlar kalmış. 3 Eylül 1968 günü saat 10.20’den başlamak üzere 4 saat boyunda 9 deprem meydana gelmiş. Büyük bir gürültüyle çok sayıda ev yıkılmış. Halk gece dışarıda konaklamış, aşırı derecede yağmur yağmış ve içme suyu ile elektrik verilememiş” dedi.
“TSUNAMİYLE AMASRA’DA DALGALAR 100 METRE KARAYA GİRDİ”
Doğruöz, 1968 depreminin şiddetiyle tsunami oluştuğunu belirterek, “Yer sarsıntısının başka etkileri de olmuştur. Amasra ile Çakraz arasındaki dik kıyı yükseltilerinden binlerce metre küplük kalker blokları, gök gürültüsüne benzer gümbürtülerle denize düşerek, burada bir yanardağın püskürdüğü fikrini uyandıracak toz bulutları kaldırmışlar. 3 Eylül 1968 günü saat 10.34’te Büyük Liman’dan bu yana, yani doğudan gelen küçük bir taşma dalgası, 100 metre kadar karaya sokulmuş, 14 dakika sonra gelen ikinci dalga 60 metre daha içeriye sızmıştır. Dalga, odun parçaları ve sehpalarını, yani gemi kızaklarını sürüklemiş olmakla kalmamış, birçok kayığı da karaya oturtmuş. Tüm tedbirlerin her olasılığa göre alınması noktasında AFAD olarak üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
“DEPREM BÖLGESİNDE OLDUĞUMUZ BİLİNCİYLE HAREKET ETMELİYİZ”
Belediye Başkanı Cemal Akın ise, Bartın’ın birinci derece deprem bölgesinde olduğunu hatırlatarak, “Türkiye’nin bir deprem bölgesi olduğu bilinciyle yaşamamız gerekiyor. Bartın’da 3 Eylül 1968 yılındaki depremi yaşayanlardanım. Çok fazla nüfus olmamasına rağmen Bartın’da 29 tane vatandaş hayatını kaybetti ve 2 bin 478 binamız hasar gördü. Bartın 96 yılında oluşturulan deprem haritalarında ikinci derece deprem bölgesi iken birinci derece deprem bölgesinde olduğu kararlaştırıldı” dedi.
Bartın Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Şube Müdürü Okan Sürül de, “Bartın’da Depreme Hazırlık” adlı konuşmasında, “Afet riski altında veya bozulmaya ve çökmeye uğrayan kentsel alanı kentsel dönüşüm projeleriyle yeniliyoruz. Bu yapılanma, ekonomik, toplumsal, fiziksel ve çevresel koşullar kapsamlı ve bütünleşik yaklaşımlarla iyileştiriliyor. Depreme hazırlık noktasında kentsel dönüşümün çok önemli olduğunu söyleyebilirim” şeklinde konuştu.
“İSTANBUL MERKEZLİ DEPREM ÜZÜCÜ SONUÇLAR OLUŞTURABİLİR”
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sabahattin Aykaç, “Betonarme Yapılarda Taşıyıcı Sistem Düzenlemesi” konulu sunumunda binaların nasıl depreme dayanıklı inşa edileceğini anlattı. Türkiye’deki binaların olası bir depreme hazır olmadığını ifade eden Aykaç, “2000 yılı ve öncesinde yapılan binaların depreme karşı dayanıklılıkları çok iyi değil. 2002 yılı sonrası binalar ise yeni yasalar ve yönetmelikler ile depreme dayanaklı binalar olduğunu söyleyebilirim” diye konuştu.
“DEPREM ÖNLENEMEZ, ANCAK ÖNLEM ALINABİLİR”
Bartın Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Azize Toper Kaygın, depremin önlenemeyeceğini ancak önlem alınabileceğini vurgulayarak, “Deprem konusunda gerekli tedbirleri alma noktasında son derece kararlı olmalıyız. Bu tür afetlerle karşılaşılabileceğimizi unutmadan her şeye hazırlıklı olmalıyız. Bir bilinç oluşturarak, olası doğal afetlerle baş edebilmeliyiz” dedi.
Konferansta Bartın Üniversitesi Yapım ve Araştırma Kulübü (BÜYAK) Başkanı Okan Mert Doğanyiğit de bir teşekkür konuşması yaparak, ders konusu olarak böyle bir etkinlik düzenlediklerini ifade etti. Rektör Vekili Kaygın’ın konuşmacılara teşekkür belgelerini vermesiyle etkinlik son buldu.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Tokat’ta uçan Türk Hava Yolları biletleri yolcuyu Sivas’a kaçırdı

Teknoloji Yayın: 05.05.2024 08:48
İhlas Haber Ajansı

Sadece Türk Hava Yolları ve alt şirketinin uçuş gerçekleştirdiği Tokat Havalimanı’ndaki İstanbul seferi bilet fiyatları tepkilere neden oldu. Uçak biletlerinin Tokat’ta tek elden yürütüldüğünün altını çizen Tokat Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Gökdere; “Tokat’ta sadece Türk Hava Yolları ve alt şirketinin sefer düzenlemesi bilet fiyatlarını çevre illere göre iki katına çıkartıyor. Fiyatları pahalı bulan vatandaşların yüzde 40’lık kısmı Sivas başta olmak üzere diğer illere giderek uçmasına neden oluyor” dedi.

Eski havalimanının yanına yenisi yapılarak 25 Mart 2022 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açılışı yapılan Tokat Havalimanı, yeniden hizmete girdi. Aradan geçen 2 yılda havayoluna Tokatlı vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Ancak Sivas başta olmak üzere Amasya ve Samsun illerindeki uygun bilet fiyatları dikkatlerden kaçmadı. Tokat’ta sadece Türk Hava Yolları ve alt şirketinin sefer düzenlemesi bilet fiyatlarının çevre illere göre iki katına çıkarttı. Fiyatları pahalı bulan vatandaşların yüzde 40’lık kısmı Sivas başta olmak üzere diğer illere giderek havayolunu kullanmasına neden oluyor.

“Çevre illerde uçak biletleri yüzde 50 daha hesaplı”

Çevre illere göre uçak bilet fiyatlarının iş dünyası kadar vatandaşları da rahatsız ettiğini belirten Tokat Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Gökdere;, “Son zamanlarda ilimizde de gündem olan uçak bilet fiyatlarının diğer illere göre farklılık yaşaması bizleri de rahatsız ediyor. Tokat Havalimanı 2022 yılında hizmete açılan ve uluslararası standartlarda yapılmış kaliteli ve moderndir. Çevre illerimize nazaran da en iyi havalimanlarımızdan bir tanesidir. Buradaki Tokatlı ve iş dünyasını rahatsız eden konu ise uçak bilet fiyatlarının fahiş fiyatlarda olmasıdır. Çevre illerdeki uçak bilet fiyatlarının Tokat’a nazaran yüzde 50 daha hesaplı olması Tokatlıları ve iş dünyasını rahatsız ediyor. Bunu sebebinin de Tokat Havalimanı’ndan şu an da sadece bir firma ve o firmaya ait uçuş sağlaması ama komşu illerimizdeki havalimanlarında farklı firmaların uçuş sağlamasından kaynaklanan sebepten olayı Tokat ilimizdeki firmanın fahiş fiyatlarda uçuş sağlaması bizleri oldukça rahatsız ediyor. Tokat Havalimanında 2 bin 500 liraya uçuş sağlarken aynı saatteki komşu illerimizdeki uçuş bin 200 liraya sağlamaktadır. Bu neye sebep oluyor. Tokat’tan uçuş sağlayacak vatandaşlarımızın yüzde 40’ı hala komşu illerden uçuş sağlıyor” dedi.

“Türk Hava Yolları’nın fahiş fiyatları ortadan kaldırmasını istiyoruz”

Tokat’a diğer hava yolu şirketlerini davet ettiklerini söyleyen Gökdere; “Türk Hava Yolları yönetim kurulunun ayrıca genel müdürlüğünün Tokat-İstanbul arası uçuşları konusunda bu fahiş fiyatların ortadan kaldırmasını istiyoruz. Uçak seferlerinin de artırılmasını istiyoruz. İlimize diğer hava yolu şirketlerini de davet etmek istiyoruz. Buradan kazanç sağlayacağına inanıyoruz. Kazan kazan düsturuyla hem Tokatlı hemşerilerimiz kazanacak hem iş dünyamız hem de hava yolu şirketlerinin kazanacağına inanıyoruz” diye konuştu.

“Fiyatlar tek elden yürüyor”

Fiyatların tek elden yürütüldüğünü belirten Gökdere, “Tek bir firma üzerinden uçuşların sağlanması rekabet ortamını sağlamadığı için firma yetkililerinin bu konuyu Tokat nezdinde dezavantaj olarak kullanıyorlar. Fiyatlar tek elden yürüyor. Tekelleşmeyi sağlıyor. 2-3 tane hava yolu firması geldiği vakit uçuş bilet fiyatlarının da makul fiyatlara ineceğini düşünüyoruz” dedi.

“Neden vatandaşlarımız başka illerden uçuş sağlasın”

Uçuş biletlerinin diğer illere göre az olmasını istemediklerinin altını çizen Gökdere, “Adaletli bir şekilde yaklaşılmasını istiyoruz. Aynı oranda, aynı şekilde, aynı fiyatta uçmak istiyoruz. Bu da bizim en doğal hakkımız. Neden Tokat’taki vatandaşlarımızın yüzde 40’ı diğer illerden uçuş sağlasın. Kendi memleketinde uluslararası standartlardaki havalimanından neden uçmak istemesin. Bunun tek sebebi uçuş fiyatlarının fahiş fiyatlarda olmasıdır. Bu konuda da Türk Hava Yolları Yönetim Kurulunun ve Türk Hava Yolları Genel Müdürlüğünün bunu hızlı bir şekilde dikkate alıp Tokatlı hemşerilerimizin de ortalama fiyattan uçuş sağlamasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

Önceliklerinin özel hava yolu şirketleri ile haftanın her günü İstanbul seferlerinin düzenlenmesi olduğunu ifade eden Başkan Gökdere, “Biz sadece İstanbul uçuşlarıyla da yetinmiyoruz. Havalimanı ve Tokat şehrimize güveniyor. Tokat ili Karadeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu’yu birbirine bağlayan kadim bir şehirdir. Bundan dolayı İzmir seferlerinin der gerçekleşmesini istiyoruz. İzmir’de de 250 bine yakın Tokatlı bulunuyor. İş dünyası için de çok önemlidir. İnşallah 2024 yılında da Tokat- İzmir arası uçuşlarımızın sağlanmasını bekliyoruz. İş dünyası ve Tokatlı hemşerilerimiz için de çok fayda sağlayacağına inanıyoruz. Ön fizibilite çalışmalarını yaptılar. Havalimanımızın bölge havalimanlarından çok çok üstün olduğunu belirttiler. Tokat şehrini beğendiler. Kapasite ve ön fizibilite raporlarını dosya şeklinde verdik. İnşallah hayırlı haberler bekliyoruz” şeklinde konuştu.