Karabük Postası tarafından
19 Mayıs, 2023 11:57 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 21.09.2023 11:03
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Antibiyotik tedavisine alternatif “faj terapisi”

Türkiye’de boğaz enfeksiyonlarında antibiyotiğin kullanılamadığı durumlarda alternatif çözüm olan faj terapisi uygulanacak. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şengül Alpay Karaoğlu yürütücülüğünde yapılan, “Streptococcus pyogenes bakteriyofajlarının karakterizasyonu ve endolizin proteininin bakteriyolitik aktivitelerinin belirlenmesi” adlı proje ile boğaz enfeksiyonuna neden olan etkene karşı antibiyotiklere alternatif bir tedavi şeklini geliştirdi. Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) tarafından desteklenen çalışma bakteri virüslerini kullanarak boğaz enfeksiyonlarında antibiyotik kullanmadan sprey veya dezenfektan gibi ürünler geliştirilerek boğaz enfeksiyonunu kalıcı olarak tedavi edebilmeyi sağlayabilecek. Karaoğlu, Türkiye’deki streptokok enfeksiyonuna özgü fajların ilk kez karakterize edilip dünya literatürüne kazandırılacağını söyledi. Antibiyotiklere alternatif olabilecek durumlarda faj izolasyonlarını kullanacaklarını ifade eden Prof. Dr. Şengül Alpay Karaoğlu, “Tabi bu çalışmanın burada kalmaması ve daha ileri aşamaya gitmesi için bakteri virüslerini izole edip bir anlamda antibiyotiklere alternatif olabilecek bazı durumlarda faj izolasyonlarını hedefledik ve bu alanda da Türkiye Sağlık bilimleri enstitüsüne bir proje sunduk. TUSEBE verdiğimiz proje de A grubu beta-hemolitik streptokoklar (GAS) fajlarının izolasyonu ve faj gen homonun enzim aktivitesi ile ilgili çalışmalardı. Bu çalışmamız başarıyla sonuçlandırılabilirse benzer çalışmalarla buradaki hedefimiz Faj kültür koleksiyonu oluşturabilmek. Özellikle yüzeysel enfeksiyonlarda antibiyotiğe faj ile ilgili terapi yöntemini devreye sokmak” ifadelerini kullandı. “Antibiyotiğinin yetmediği alanlarda alternatif çözüm faj terapisidir” Antibiyotiğinin yetmediği alanlarda alternatif çözüm yoluna başvurulacağını belirten Karaoğlu, “Bununla ilgili aslında dünya antibiyotiklerin keşfinden bu denli gelişiminden önceki yıllarda 1940'lar dan 1975-1985 yılları arasında özellikle Rusya’da Faj terapi uygulanıyordu. Ancak hayatımıza antibiyotiklerin girmesiyle bu çalışmalar kısıtlanmıştır. Antibiyotikler keşfedilmiş olmasına rağmen direnç gelişimiyle karşı karşıyadır. Bizde bütün dünyada olduğu kadar yüzde 5 civarında hastamızı alt solunum yolu enfeksiyonlarla kaybetmekteyiz. Bunları özellikle alternatif olabilecek yöntemdir Faj terapisi. Bu yöntemle ilgili çalışmaları başlatmak amacıyla bu projeyi dizayn ettik. Ancak streptokoklar hakkında ülkemizde ilk yapılan çalışma olacaktır. Eğer bu çalışma tamamlandıktan sonra evimizde özellikle boğaz enfeksiyonunda ilaca alerjisi olabilen çocuklar için alternatif bir seçeneğimiz olabilecek mi sorusundan yola çıktık. Umarım olumlu sonuçlar alırız. Tabi ki Faj izolatlarımız var ancak bunun çalışmayla bir an önce kullanılabilir hale dönüştürmek daha sonraki aşamalarda daha büyük projeler de uygulama safhasına geçirmeyi hedefliyoruz. Özellikle antibiyotiğin kullanamadığımız durumlarda antibiyotiğinin yetmediği alanlarda alternatif çözüm faj terapisidir” şeklinde konuştu. (İHA)

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
11 Haziran, 2025 00:37 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Vali Arslan’dan Kızılay için ilginç benzetme

Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Kızılay’ın kuruluş yıl dönümünü nedeniyle yayımladığı kutlama bildirisinde, Kzılay’ı, çaresizliğin üzerine doğan bir sabah güneşine benzetti.
Vali Nırtaç Arslan, Türk Kızılay’ın 157. kuruluş yıl dönümü nedeniyle yayımladığı iletide, Türk Kızılay’ının Türk milletinin yardımseverlik ve dayanışma hislerinin kurumsal bir temsili olduğunu söz etti. Arslan iletisinde, "1868 yılında ’Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti’ ismiyle kurulan Türk Kızılay’ı, yalnızca bir yardım kuruluşu değil, tıpkı vakitte milletimizin sıkıntı zamanlardaki teminatı, umutların sönmeye yüz tuttuğu anda yanan bir ışıktır. Çalışanların emeğiyle, gönüllülerin vicdanıyla ve halkımızın takviyesiyle büyüyen Türk Kızılay’ı afetlerde birinci alana inen, kan bağışında hayat kurtaran, yetimlere yuva olan, fakirlere aş olan bir hayır kervanıdır. Kızılay’ın kırmızı hilali, sadece bir amblem değil, adeta çaresizliğin üstüne doğan bir sabah güneşidir" sözlerine yer verdi.

"Türk Kızılay’ı gurur kaynağımızdır"
Kızılay’ın, yaşanan afetlerde beşere ve canlıya yardım eli olduğunu da hatırlatan Vali Arslan, "Depremlerde, yangınlarda, sel felaketlerinde, salgın hastalıklarda, her türlü zorlukta halkımızın yanında olan ve sırf ülkemizde değil, dünyanın dört bir yanında mazlumlara el uzatan Türk Kızılay’ı, gönüllülük ruhuyla hareket eden binlerce çalışanı ile gurur kaynağımızdır.
Bugün, Kızılay’ın yalnızca geçmişine değil, geleceğine de sahip çıkma günüdür. Daima birlikte el vererek, bu uygunluk zincirine yeni halkalar eklemek; dayanışmayı, yardımlaşmayı ve insanlığı yüceltmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu his ve fikirlerle, Türk Kızılay’ının 157. kuruluş yıl dönümünü en içten dileklerimle kutluyor; insanlığa umut olan Kızılay neferleri ile takviyesini esirgemeyen tüm kişi, kurum ve kuruluşlara gönülden teşekkür ediyor, sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum" tabirlerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin