Karabük Postası tarafından
30 Mayıs, 2023 14:11 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Almanya ‘beyaz yaka’yı Türkiye’de arıyor

Almanya’da 2 milyona yakın açık bulunan eğitmen, yazılımcı ve mühendislik gibi meslekler için Türkiye’deki akıl gücüne başvuruluyor. Yıl sonuna kadar 5 bin kişinin, kritik görevlerde yer almak için ülkeye götürülmesi planlanıyor.

Türkiye'nin son dönemde teknoloji ve savunma sanayiindeki attığı ileriye dönük adımlar Avrupa'da ses getirdi. Farklı alanlarda uzmanlık açığı bulunan ülkeler Türkiye'deki kaynağa yöneldi. Özellikle yaşlı nüfusun dezavantajını taşıyan Avrupa ülkeleri, genç beyinleri ülkelerine çekmeyi hedefliyor. Bu kapsamda neredeyse her alanda istihdam açığı bulunan Almanya'da üst mertebelerde karar verici, uygulayıcı ve strateji belirleyen genç mühendis, yazılımcı ve eğitimcilere ihtiyaç doğdu. An itibariyle Almanya'daki istihdam açığı 2 milyona yakın seyrediyor. Açık bulunan alanlarda eğitmen, öğretmen, yazılımcı, mühendislik, doktor ve bankacılık sektörü öne çıkıyor. Yazılımcı, mühendis, öğretmen Almanya'da Bakanlar Kurulu, Mart ayında 'nitelikli iş gücü açığını kapatmayı' hedefleyen yeni Nitelikli Göçmenlik Yasası'nı onaylamıştı. Konuyla ilgili online olarak işverenler ile meslek mensuplarını bir araya getiren platformun kurumsal iletişim müdürü Ertuğrul Uzun, “An itibariyle Almanya'da 1 milyon 872 bin istihdam açığını mevcut. Bu alanlar Türkiye'den de meslek gruplarından da doldurulacak. Özellikle eğitmen, öğretmen, yazılımcı, mühendislik, doktor ve bankacı gibi temel alanlarla birlikte teknisyenden, tesisatçıya, elektrikçiden boyacıya kadar açık bulunmakta” dedi. Almanya'ya önceki işçi göçünden farklı olarak bu sefer kritik alanlarda farklı beyinlere ihtiyaç duyulduğunu anlatan Uzun, “İhtisas anlamında meslek eğitimi görmüş kişilere ihtiyaç var. Eski anlaşmalardan çok farklı en az bir uzmanlık alanı, B1 seviye Almanya veya İngilizce aranan kriterlerden” diye bilgi verdi. 2025 yılına kadar toplam 35 bin kişinin Almanya'da üst seviyelerde iş sahibi olacağını tahmin ettiklerini belirten Uzun, “Kademeli olarak bu yıl sonuna kadar 5 bin, 2024'te 10 bin ve 2025'te 20 bin kişiyi Almanya'da iş piyasasına eklenebileceğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu. Süreç nasıl işliyor? Başvuru sürecinden son ana kadar adayların nelerle karşılaşacakları hakkında bilgi veren Uzun, “İlk önce belirtmek istediğimiz şu şekilde; bizler Almanya'da ve dünyanın diğer ülkelerinde işverenlerle çalışıyoruz, onlar talepleri doğrultusunda tüm dünyada, özellikle Türkiye yanı sıra Asya'da ve Doğu Avrupa'ya uygun eleman arıyoruz ve aracı olarak iki tarafı ilk önce sanal ortamda bir araya getiriyoruz. Yasal nedenlerden dolayı danışmanlık direkt olarak yapmıyoruz. İşverenler tüm yasal prosedürlerle ilgili üstlenmekteler (vize, ev bulma, uçak bileti, dil kursu), ancak tabii ki portalımızın kısa zamanda böyle bir bilgilendirme kısmı devreye girecek. Adresler, telefonlar ve yasal prosedürler buralarda okuyabilecekler. Herkese ücretsiz yardımcı olmaya çalışıyoruz. Adaylar cv'lerini ve vasıfların kanıtlayan bilgileri platformumuza yükleyebilirler, bizler arka planda tarama yapıyoruz ve kontrolleri yapıp işverenlerle filtreliyoruz. Diğer taraftan işverenler cv'leri portal üzeri matching sonrası favorilerine ekliyorlar. Uygun eleman bulunduğunda bizimle dijital şekilde temasa geçiyorlar ve elemanların irtibat bilgilerini görebilmek için hesapları update ediyorlar. İş arayan kişiye temas kuruyor ve yazışıyorlar ve tanışıyorlar. Bundan sonra video call üzeri ilk mülakat yapılıyor. Bundan sonra her şey olumluysa sözleşme detayları aralarında görüşüyorlar” şeklinde konuştu. Mesleklerin ücretleri Meslek grupları arasında yıllık 70 bin euro ile en fazla yazılımcıların gelir sağladığını anlatan Uzun, bir öğretmen veya eğitmenin yıllık ortalama 40 bin Euro kazandığını aktardı. Uzun, tecrübeli bir doktorun ise 100 bin Euro gelir elde edebileceğini söyledi. Başvuru şartları Ertuğrul Uzun başvuru kriterleri olarak şunları sıraladı: “Almanya sadece gençler gelemiyor ve işsiz olmaları da şart değil. 50 yaş üstü deneyimli bankacısından, hasta bakıcısına, mühendisine kadar herkes müracaat edebilir. Reşit olma şartıyla (25 yaşına kadar) mesleği olmayan ama meslek yapmak isteyenlerde müracaat edebilir. Eğitim almak isteyenler yarı zamanlı iş bulabilirler. Almanca bazı dallarda şart olarak aranmıyor, şart olsa da ya Türkiye Goethe Enstitüsü üzeri yada İngilizce varsa buraya gelip hem Almanca öğrenip hem de çalışabilirler. 5 yıl sonra Almanya vatandaşlığı ve böylece Avrupa birliği vatandaşlığı ve serbest dolaşım hakkı kazanılıyor. Tecrübe kazanıp Türkiye geri dönüp kariyer yapma olanağı doğabilir. Almanya'ya gelip burada belli bir süre çalışıp kendi yerlerinin açmasında sakınca olmayacaktır. Mesela doktor, kendi muayenehanesi aylık 10.000-20.000 euro kazanabilir.” (İHA)
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
11 Haziran, 2025 00:37 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Vali Arslan’dan Kızılay için ilginç benzetme

Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Kızılay’ın kuruluş yıl dönümünü nedeniyle yayımladığı kutlama bildirisinde, Kzılay’ı, çaresizliğin üzerine doğan bir sabah güneşine benzetti.
Vali Nırtaç Arslan, Türk Kızılay’ın 157. kuruluş yıl dönümü nedeniyle yayımladığı iletide, Türk Kızılay’ının Türk milletinin yardımseverlik ve dayanışma hislerinin kurumsal bir temsili olduğunu söz etti. Arslan iletisinde, "1868 yılında ’Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti’ ismiyle kurulan Türk Kızılay’ı, yalnızca bir yardım kuruluşu değil, tıpkı vakitte milletimizin sıkıntı zamanlardaki teminatı, umutların sönmeye yüz tuttuğu anda yanan bir ışıktır. Çalışanların emeğiyle, gönüllülerin vicdanıyla ve halkımızın takviyesiyle büyüyen Türk Kızılay’ı afetlerde birinci alana inen, kan bağışında hayat kurtaran, yetimlere yuva olan, fakirlere aş olan bir hayır kervanıdır. Kızılay’ın kırmızı hilali, sadece bir amblem değil, adeta çaresizliğin üstüne doğan bir sabah güneşidir" sözlerine yer verdi.

"Türk Kızılay’ı gurur kaynağımızdır"
Kızılay’ın, yaşanan afetlerde beşere ve canlıya yardım eli olduğunu da hatırlatan Vali Arslan, "Depremlerde, yangınlarda, sel felaketlerinde, salgın hastalıklarda, her türlü zorlukta halkımızın yanında olan ve sırf ülkemizde değil, dünyanın dört bir yanında mazlumlara el uzatan Türk Kızılay’ı, gönüllülük ruhuyla hareket eden binlerce çalışanı ile gurur kaynağımızdır.
Bugün, Kızılay’ın yalnızca geçmişine değil, geleceğine de sahip çıkma günüdür. Daima birlikte el vererek, bu uygunluk zincirine yeni halkalar eklemek; dayanışmayı, yardımlaşmayı ve insanlığı yüceltmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu his ve fikirlerle, Türk Kızılay’ının 157. kuruluş yıl dönümünü en içten dileklerimle kutluyor; insanlığa umut olan Kızılay neferleri ile takviyesini esirgemeyen tüm kişi, kurum ve kuruluşlara gönülden teşekkür ediyor, sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum" tabirlerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin