Karabük Postası tarafından
14 Ocak, 2020 08:44 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Açılan Davada da Kazanan Yenice Oldu

Karabük Barosu Avukatlarından Hüseyin Aksoy’un Tir ve Yazıköy Muhtarlıkları adına açtığı dava da sonuçlandı. 28 Kasım’da Kastamonu İdare Mahkemesi’nde yapılan duruşmalı  oturumda, Avukat Hüseyin Aksoy, suların süresiz kullanımının bir  doğa suçu olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi.

” Yenice Ormanları 1999 yılında WWF tarafından acil korunmaya alınmış 100 sıcak bölgeden birisidir. HES Projesinin uygulanacağı Şeker Deresi’nde avlanması yasak olan  kırmızı benekli alabalık yaşamaktadır. Yenice Ormanlarında 34 ayrı ağaç ve ağaççık türü vardır”

Yenice Platformu’nun  zorlu bir çalışmayla  2013 yılında alınmış ÇED Raporlarına ulaşmasından sonra incelemeye başlayan Av. Hüseyin Aksoy, 2013’te verilmiş ÇED Raporlarına itiraz süresinin geçtiğini, ancak ÇED Raporlarının içinden başka unsurlar bulunabileceği düşüncesiyle yoğun bir çalışmaya başladı. 460 sayfalık ÇED Raporlarını  defalarca okuyan Aksoy. ÇED Raporundan  önce Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ile T.M Enerji arasında 14 Kasım 2008 tarihinde suyun kullanımı için sözleşme imzalandığını tespit etti ve çalışmalarını bunun üzerine yoğunlaştırdı.

Yenice Platformu’nun Tir Köyü Muhtarı Niyazi Çenesiz ve Yazıköy Muhtarı İlhan Kahveci’den vekaletname alması üzerine 13 Nisan 2018 tarihinde Kastamonu İdare Mahkemesi Başkanlığına “yürütmenin durdurulması’ talebinde bulunan dava açıldı. Kastamonu İdare Mahkemesi, 22 Nisan 2019 tarihinde bilirkişi incelemesi isteğinde bulundu. Avukat Hüseyin Aksoy’un bilirkişi ücretinin devlet tarafından karşılanması talebi de yerinde bulundu ve diğer dava ile birlikte aynı gün keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldı.

Kastamonu İdare Mahkemesi 22 Nisan’da yapılan bilirkişi incelemesinden sonra 2 Eylül 2019 tarihinde yürütmeyi durdurma kararını vererek 28 Kasım’da duruşmalı oturum yapılacağını bildirdi.

28 Kasım’da Kastamonu’da yapılan duruşmalı oturuma Avukat Hüseyin Aksoy suyun kullanımına ve inşaat iznine ilişkin her iki davaya, Türkiye Ormancılar Derneği Avukatı Kemal Aybek de inşaatla ilgili davaya girdiler. Bu davada DSİ’ni Avukat Ulaş Utkan temsil etti.

Duruşmayı Yenice Platformu’ndan  Mustafa Akay, İsmet  Cebecioğlu ve Tuncay Arslan da izlediler.

Böylece iki yıldır süren bir mücadele başarıyla sonuçlanmış oldu.

blank
blank
İlyas Erbay tarafından
22 Ocak, 2025 11:00 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

AYRANIMIZ YOK İÇMEYE, AUDİ İLE GİDERİZ MAKAMA !

Yanlış hatırlamıyorsam;
Hazine ve Maliye Bakanlığı kamu kuruluşlarının sahip oldukları araç envanteri konusunda çalışma başlatmış, bu kapsamda araçların hem sınıflarının düşürülmesi hem de sayılarının azaltılması için bir takım hazırlıkların yapılması talimatını vermişti.

Kamu kurum ve kuruluşlarının harcamalarında tasarruf sağlanması, bürokratik işlemlerin azaltılması ve kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanımına ilişkin olarak alınması gereken tedbirlerin bildirildiği Cumhurbaşkanlığı Tasarruf Tedbirleri Genelgesi 17.05.2024 tarihli ve 32549 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmemişmiydi?
Peki bu ne?
Basına yansıyan haberlerden öğrendiğimize göre; yatırım programı kapsamında, 2262 taşıt daha alınacakmış.
Sağlık Bakanlığına 468
Adalet Bakanlığına 210
Emniyet Müdürlüğüne 711
Milli Savunma Bakanlığına 177
Jandarma Gn. Müdürlüğüne 169
Gelir İdaresi Başkanlığına 85
Dışişleri Bakanlığına 51
Afet ve Acil Durum Başkanlığına 41
TEİAŞ 45
İçişleri Bakanlığına 40
Atatürk Orman Çiftliğine 38
Karayolları Gn. Md lüğüne 35
Sahil Güvenliğe 35
Ticaret Bakanlığına 27
MSB Akaryakıt İkmal Müdürlüğüne 21
Cumhurbaşkanlığına 20
Kıyı Emniyete 17
Kültür ve Turizm Bakanlığı’na 10
Yargıtaya 10
EPDK ya 9
Diyanet İşleri Başkanlığına 6
37 adette diğer kurumlara olmak üzere 2262 araç alınacakmış.

Türkiye’nin makam araçları yönünden “Dünya rekorunu”nu elinde bulundurduğu belirtiliyor. Ülkemizde 125 bin kamu aracı varken, bu sayı Almanya’da 9 bin, Japonya’da 10 bin, Fransa’da 8 bin civarında. Devlete ait uçak filosu bakımından birçok ülkeden de öndeyiz. Almanya’da 12, Fransa’da 14, İtalya’da 11, Japonya’da 2 özel uçak bulunurken ülkemizde Cumhurbaşkanlığı’nın hava filosundaki uçak sayısı ise Katar’ın tartışmalara neden olan hibe ettiği ‘Uçan Saray’ı Boeing 747-8 model uçakla birlikte 16’ya yükselmişti.

Kamudaki araç sayımız; nüfusu bizimle aşağı yukarı aynı olan ülkelerle kıyaslandığında, 10-15 kat daha fazla. Üstelik kıyaslama yaptığımız ülkeler bizden kat kat daha zengin. Ülkede lüks, şatafat almış başını gidiyor. Bu kıyaslamayı yaptığınızda; israfın, şatafatın, gösterişin, savurganlığın boyutlarını daha iyi anlıyorsunuz.
Almanya’da makam aracı sayısı 9 bin. Bizde Almanyanın 14 katı
Nüfusu bizden çok daha fazla olan Japonya’da makam aracı sayısı 10 bin. Bizde Japonya nın 12 katı
Fransa’da makam aracı sayısı 8 bin. Bizde ise Fransa’daki makam aracı sayısının 15 katı makam aracı var. Bu ülkelerin 3 üçü de bizden kat kat daha zengin.

Kamudaki araçlardan söz edilirken, nüfusu Türkiye’ye yakın ülkelerdeki resmi taşıt sayılarından örnek verilmesi gayet normal. Bu kıyaslamayı elbetteki yapacağız. Ülkemizde kamuda makam aracı sayısı şimdilik 125 bin kadar. Şimdilik diyorum, zira alımlar devam ediyor.
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu ?

İlyas Erbay

Cevap Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.