Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
09 Şubat, 2024 11:39 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

ABD Başkanı Biden’a yönelik “gizli belge” soruşturmasında flaş gelişme

Özel Yetkili Savcı Robert Hur, ABD Başkanı Joe Biden’ın evinde ve ofisinde bulunan gizli belgeleri kasıtlı olarak sakladığının tespit edildiğini açıkladı.

Geçtiğimiz sene ABD Başkanı Joe Biden’ın evinde ve ofisinde bulunan gizli belgelerle ilgili yürütülen soruşturmada flaş bir gelişme yaşandı. Özel Yetkili Savcı Robert Hur’un hazırladığı 345 sayfalık rapor, Beyaz Saray'ın herhangi bir redaksiyon talebinde bulunmayacağını duyurmasının ardından kamuoyuna açıklandı. Biden’ın soruşturmaya konu belgeleri kasıtlı olarak sakladığının tespit edildiği belirtilen raporda, buna rağmen Biden'a suçlama yöneltilmeyeceği belirtildi. Biden’ı gizli belgeleri uygunsuz şekilde kullanmaktan mahkum etmenin zor olacağı ifade edilen raporda, “Çünkü Bay Biden kendisiyle yaptığımız görüşmelerde olduğu gibi, kendisini jüriye sempatik, iyi niyetli, hafızası zayıf yaşlı bir adam olarak sunacaktır” denildi. "Hafızasında önemli zayıflamalar var" Görevde olması sebebiyle Biden'a yönelik cezai bir kovuşturma yapılamayacağı hatırlatılan raporda, Biden’ın daha sonra yargılanma ihtimaline atıfla “Jüriyi, 80'li yaşlarına merdiven dayamış eski bir başkanı kasıtlı bir zihinsel durum gerektiren ciddi bir suçtan mahkum etmeleri gerektiğine ikna etmek zor olacaktır” ifadelerine yer verildi. Biden'ın hafızasında “önemli zayıflamalar” olduğu ve soruşturmaya konu belgelere dair detayları tam olarak hatırlamadığı ifade edilirken, Biden’ın eylemlerinin “olağanüstü hassas bilgilerin Amerika'nın düşmanlarının eline geçmesi ya da kaybolması ihtimali göz önünde bulundurulduğunda, ulusal güvenlik açısından ciddi riskler oluşturduğu” belirtildi. Buna rağmen cezai suçlamaları takip ederek bu riskleri ele almanın “uygun çözüm olmadığı” ifade edildi. Biden açıklama yaptı: “Bu konu kapanmıştır” Beyaz Saray aracığıyla yazılı bir açıklama yapan Biden ise, kararı memnuniyetle karşıladığını belirtti. “Başından beri ulaşacaklarına inandığım sonuca ulaştıklarını görmekten memnuniyet duydum. Bu konuda herhangi bir suçlama yapılmayacak ve konu artık kapanmıştır” diyen Biden, soruşturmanın 40 yılı aşkın bir süre öncesine, hatta genç bir Senatör olduğu 1970'li yıllara kadar uzanan kapsamlı bir soruşturma olduğunu vurguladı. Soruşturma sürecinde yetkililerle tam işbirliği yaptığını kaydeden Biden, “İsrail 7 Ekim'de saldırıya uğramış olmasına ve uluslararası bir krizle uğraşıyor olmama rağmen, geçen yıl 8 ve 9 Ekim tarihlerinde iki gün boyunca beş saat süren yüz yüze görüşmeler yaptım. Amerikan halkına bunu borçlu olduğuma inandım. Böylece hiçbir suçlama yapılmayacağını ve konunun kapanacağını bileceklerdi” ifadelerini kullandı. Biden, kamu hizmetlerindeki kariyeri boyunca her zaman Amerika'nın güvenliğini korumak için çalıştığını ifade etti.(İHA)
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Berkay Doğan tarafından
26 Haziran, 2025 14:02 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Öz Sağlık-İş, Kamu Çerçeve Protokolü’nü açıkladı

Hak-İş Konfederasyonu, aylardır süren Kamu Çerçeve Protokolü görüşmelerine ilişkin bir bildiri yayımlayarak, TÜHİS tarafından sunulan teklifin kabul edilemez olduğunu ve çalışanların taleplerinin karşılanması gerektiğini kamuoyuyla paylaştı.

Karabük’te Hak-İş Konfederasyonu kamu çerçeve protokolünü Öz Sağlık-İş Sendikası Şube Başkanı Damla Yılmaz Ekemen Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde düzenlediği basın toplantısı ile açıkladı.

Başkan Damla Yılmaz yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Bizler HAK-İŞ’li emekçiler olarak, aylar önce başlayan Kamu Çerçeve Protokolü sürecini umutla ve sabırla takip ettik. Bu sürecin, emeğimizin karşılığını alacağımız, geçim derdimize çare olacak bir toplu sözleşmeyle sonuçlanmasını bekledik.

HAK-İŞ olarak: Yevmiyeler arasındaki yürürlük süresinden kaynaklı farklılıkların giderilmesini,

Ücretlerde yaşanan gerilemenin telafi edilmesi için taban ücretin 1.800 TL’ye çıkarılmasını,

İşe yeni başlayanlarla tecrübeli işçiler arasında farklılık olması için kıdem zammının ücrete eklenmesini,  -Birinci yılın ilk altı ayı için ise %50 oranında zam yapılmasını talep ettik.

Ancak aradan uzun bir süre geçmesine rağmen, geldiğimiz noktada TÜHİS’in sunduğu teklif ne yazık ki bizleri hayal kırıklığına uğrattı. TÜHİS; birinci altı ay için %16’lık bir zam teklifi sundu. Ancak ilk beş ayda gerçekleşen enflasyon şimdiden %15’e ulaşmış durumda. Yani teklif edilen bu zam, daha cebimize girmeden neredeyse kaybolmuş durumda.

Bu nedenle, TÜHİS tarafından sunulan artış oranlarının, bizlerin içinde bulunduğu ekonomik koşulları ve geçim mücadelesini yansıtmadığını düşünüyoruz.

HAK-İŞ olarak bu teklifi bu haliyle müzakere etmeyi uygun bulmadığımızı açıkça ifade ettik.

Yüksek enflasyon, artan kira ve temel ihtiyaç fiyatları ortadayken;  Alım gücümüz her geçen gün düşerken;  Biz hâlâ aylardır sözleşmenin sonuçlanmasını bekliyoruz.  

Hükümet Yetkililerimiz tarafından yapılan açıklamalarda ülkemizin büyüdüğü, üretimin arttığı, zor dönemin geride kaldığı ifade ediliyor. Bu gelişmeler biz emekçilere umut veriyor, ancak bu olumlu tabloyu kendi hayatlarımızda yeterince hissedemiyoruz.

Bizler, emeğiyle geçinen insanlar olarak sadece adil bir ücret, insanca yaşam ve büyümeden hakkettiğimiz payı talep ediyoruz. Biz yeni ve daha kapsayıcı, taleplerimizi ve beklentilerimizi karşılayacak, mağduriyetlerimizi giderecek bir teklifin sunulmasını talep ediyoruz. Beklentimiz, çalışanı merkeze alan, geçim koşullarını gözeten adil bir teklifin ortaya konmasıdır.

HAK-İŞ’li emekçiler olarak bizler emeğimizin hakkını istiyoruz. Türkiye büyürken, emeğin payı küçülmesin diyoruz. Gelir adaletinin sağlanmasını ve toplu sözleşmenin bir an önce tamamlanmasını bekliyoruz.

Yetkililer, sürecin devam ettiğini ve yeni bir teklif üzerinde çalışıldığını iletti. Yeni teklifin bir an önce verilmesini istiyoruz. Bizler ülkemizin birliği, refahı ve kalkınması için fedakârca çalışmaya devam edeceğiz. Ama bizler, HAK-İŞ’li emekçiler olarak bugün meydanlardan güçlü bir şekilde sesleniyoruz:  Bu süreç daha fazla uzamamalı! Kamu işçisinin iradesi dikkate alınmalı!  Sunulacak yeni teklif, emekçilerin beklentisini karşılamalıdır!

HAK-İŞ olarak her zaman müzakereden, uzlaşıdan, sorunları masada çözmekten yanayız. Ülkemizin sorunlarına yenilerini eklemek, yeni kaos ve krizlerin yaşanmasını asla istemiyoruz. Ama unutulmasın ki Kamu Çerçeve Protokolündeki taleplerimiz ve beklentilerimiz karşılanmazsa, demokratik haklarımızı kullanmaktan da geri durmayacağımızı ifade ediyoruz. Refahımızı artırmayan, sorunlarımızı çözmeyen hiçbir teklife de evet demeyeceğiz. Genel Başkanımız Mahmut Arslan’ın dediği gibi: “İşçinin iradesi Kırmızı çizgimizdir.” Bu iradenin sonuna kadar takipçisi olacağız.

HAK-İŞ’li emekçiler olarak, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik koşullar, yaşadığımız zorlu süreçler ve mağduriyetlerimiz göz önünde bulundurularak, Kamu Çerçeve Protokolü’nün bir an önce beklentilerimizi karşılayacak şekilde sonuçlandırılmasını beklediğimizi kamuoyuna duyuruyoruz. Yaşasın HAK-İŞ, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz."

Karabük’teki açıklamaya çok sayıda sendika üyesi ve sağlık çalışanı da katılarak destek verdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin