Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Besi ve süt üreticisi korona virüse rağmen talepleri karşılamakta zorlanıyor

Gündem Yayın: 04.05.2020 13:18
Besi ve süt üreticisi korona virüse rağmen talepleri karşılamakta zorlanıyor

Safranbolu ilçesinde yaklaşık 10 yıl önce hayvancılık faaliyetlerine başlayan Uğur Küpler isimli üretici, yeni tip korona virüs (Covid-19) salgınına rağmen süt üretimini yaklaşık iki katına çıkardı.
İlçeye bağlı Kırıklar köyünde yaşayan Uğur Küpler isimli vatandaş 2010 yılında kendi sermayesiyle hayvancılık faaliyetlerine başladı. Küpler, 2015 yılında da devletin teşvikiyle başlatılan Kırsal Kalkınma Destekleri projesinin onaylanmasının ardından kurduğu mandırada hem süt hem de besi üreticiliği yapıyor. Öte yandan, 400 dekarlık alanda bitkisel üretim yapan Küpler, 70 büyükbaş hayvanın bulunduğu mandırada korona virüs öncesi 400 litre süt üretimi elde ederken, virüs sonrası talepten dolayı 750 litreye kadar süt üretimi gerçekleştiriyor.
Konuyla ilgili gazetecilere açıklamalarda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürü Çetin Ayvalık, pandemi sürecinin bütün sektörlerin olumsuz etkilendiği bir süreç yaşattığını ve bu süreci atlatmak için bir takım girişimler içerisinde bulunduklarını söyledi.
Ayvalık, gerek hayvancılık işletmelerinin gerek bitkisel üretim işletmelerinin karşılaştıkları sorunlar için gerekli tedbirleri aldıklarını vurgulayarak, “Biz bu sürecin başında ilk olarak üretimin ve arzın devamlılığı noktasından üretimin aksamadan devam edebilmesi için gerekli kısıtları ortadan kaldırıcı olan tedbirleri aldık. Onlar için gerekli seyahat belgelerini ivedilikle düzenledik. Bir de bozulma riski olan ürünleri pazara sevkinde seferber olduk. Üretimin aksamadan devam etmesi tabi ki önemli olduğu kadar sağlıklı gıdanın tarladan çatala kadar olan bölümde ne kadar önemli olduğunu bizlere burada dile getirdi. Bu konuda gerekli güvenlik, hijyen tedbirlerini de kurum olarak aldık. Sahada güvenilir gıdanın üretilmesi noktasında arkadaşlarımızla beraber seferber olduk” diye konuştu.
“BU SÜRECİ SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE ATLATMASINI SAĞLADIK”
Uğur Küpler isimli üreticinin salgın sürecinin başından beri kendileri ile iletişime geçtiğini dile getiren Ayvalık, “Üreticimizin ahırında 70 baş büyük hayvan bulunmakta, 30 tanesi sağman ineği. Kendi sütünü satıyor. O da sürecin başından itibaren bizlere ulaştı. Karşılaşabileceği olumsuzlukları dile getirdi. Bizler de ilçe müdürlüklerini talimatlandırdık. Yapılması gereken önlemler hususunda kendilerini bilgilendirdik. Bu süreci sağlıklı bir şekilde atlatmasını sağladık. Kendisi 400 dekarlık bir alanda bitkisel üretim yapmakta. Görüşmelerimizde bu alanın daha da arttırılması noktasında kendisi ile hemfikir olduk” ifadelerine yer verdi.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Gümüşhane dağlarına 3 kızıl geyik daha salındı

Dünya Yayın: 04.05.2024 00:48
İhlas Haber Ajansı
Gümüşhane dağlarına 3 kızıl geyik daha salındı

Coğrafyasının yüzde 60’ını dağların oluşturduğu Gümüşhane’de Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından “Nesli Tehlike Altında Olan Türlerin Tekrar Eski Yaşam Alanlarına Geri Kazandırılması Projesi” kapsamında 3 kızıl geyik daha doğaya salındı.

Tarım ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından Bursa’dan Gümüşhane’ye nakledilen 3 adet erkek kızıl geyik Gümüşhane’de yeni yaşam alanına bırakıldı.

Gümüşhane’de daha önce bölgeye salınan ve doğaya uyum sağlayan geyiklerin artan sayılarının dişi ağırlıklı olduğu ve erkek birey sayısının geride kaldığının gözlemlenmesinin ardından Bursa Uludağ Üniversitesi yerleşkesi içerisinde bulunan Kızıl Geyik Üretme İstasyonu’ndan alınan 3 adet erkek kızıl geyik nakli gerçekleştirildikten sonra araç gelir gelmez daha önce bırakıldığı ormanlık alana bırakıldı.

Türkiye’nin en büyük kara memelerinden birisi olan Kızıl Geyikler Gümüşhane’ye ilk olarak 2013 yılında bırakılmış, yapılan takip ve izlemeler sonucunda bölgeye uyum sağlayarak yaşamlarına devam ettiklerinin belirlenmesinin ardından sayıları artırılmıştı.

Projeyle kızıl geyiklerin varlıklarını devam ettirmesi, bölgede yaşayıp çoğalması, biyolojik ve tabii çeşitliliğin korunmasının sağlanması amaçlanıyor.