Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Avukatlar Kadına Şiddete Dikkat Çekmek Stant Açtı

Bartın Yayın: 07.03.2015 09:02
Yazar:
Avukatlar Kadına Şiddete Dikkat Çekmek Stant Açtı

BARTIN Barosu Kadın Hukuku Komisyonu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü
etkinlikleri çerçevesinde kadına karşı yapılan şiddete dikkat çekmek ve mücadele hakkında toplumu bilgilendirmek
amacıyla stant açtı.
Bartın Hükümet Caddesi’nde yapılan programa Bartın Baro Başkanı Ferhat Parlatır, eski Baro Başkanı Kamil Altan, avukatlar ve siyasi parti mensupları katıldı.
Mersin’de hunharca katledilen üniversite öğrencisi Özgecan Aslan olayına değinen Baro Başkanı Ferhat Parlatır, “Toplum son olarak Özgecan kardeşimizin vahşice öldürülmesi olayında ortak tavrını sergilemiş ve tepkisini göstermiştir.
Ülkemizde ayrımcılığa yol açacak düşünce ve yazılara sert tepkilerini dile getirmişlerdir.
Maalesef ülkemizde yasa değişikliklerine rağmen aile içerisinde, çalışma hayatında, sporda gerek fiziksel gerekse duygusal şiddet devam etmektedir.
Şiddetin önlenmesi hususunda toplumun bilgilendirilmesinin gerektiği aşikardır.
Sadece yasalarla şiddetin önlenebileceğini düşünmek imkansızdır” dedi.
Bartın Barosu Kadın Hukuku Komisyonu’nun basın açıklamasını okuyan Avukat Gülşah Arslan, “Dünya Kadınlar Günü kadınların eşit işe eşit ücret, günde sekiz saat çalışma ve doğum izni talepleriyle 1857 yılında başlattıkları eşitlik mücadelesinde, hakları uğruna can verdiği gündür.
Günümüzde 8 Martlar, kadın sorunlarına çözüm önerilerinin kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın kaldırılması ve kadına
yönelik şiddete son
verilmesi istemlerinin; bir kez daha dile getirildiği
gündür.
Yoksulluk, eşitsizlik ve sosyal adaletsizlik dünyada kadınları erkeklerden daha çok etkilemektedir.
Halen tüm toplumlarda kadınlar daha az eğitim almakta, okuma yazma öğrenmeleri engellenmektedir.
Türkiye’ de kadınlar siyasal hayatta ve gerek
kamu gerekse özel işletmelerde yönetici olarak temsil edilmemektedir.
Son günlerde giderek artan sayıda kadın eşi, eski eşi veya sevgilisi tarafından şiddet görmekte, öldürülmekte ve cinayete kurban gitmekte, şiddet olaylarına maruz
kalmaktadır. Kadına yönelik şiddet kamusal veya özel yaşamda kadınlara fiziksel, cinsel veya psikolojik acı, ıstırap veren ya da verebilecek olan cinsiyete dayanan bir eylem, tehdit, zorlama, keyfi olarak özgürlükten, ekonomik gereksinimlerden yoksun bırakma olarak tanımlanmaktadır. Kadınlara yönelik şiddet halen en utanç verici insan hakları ihlallerindendir.
Dünya ve Türkiye’de kadınlara yönelik şiddet her geçen gün artmaktadır.
Resmi rakamlara göre 7 yılda yüzde bin 400 artış göstermiştir. Ülkemizde kadınlar, yaşamın her alanında şiddete maruz kalmaktadır.
Ama kadınlar en çok eşleri ya da sevgilileri tarafından şiddete maruz bırakılmaktadırlar.
Kadına yönelik şiddete yasal önlemlerin alınması ile ilgili bir sorun da, kadına yönelik şiddet davalarında haksız tahrik-indirimi uygulanmaktadır.
Birlik dayanışma ve mücadele günü olan bu günde bütün dünya ve ülkemiz kadınlarının 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyoruz” dedi.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

‘Obezite, psikolojiyi olumsuz etkiliyor’

Sağlık Yayın: 05.05.2024 00:48
İhlas Haber Ajansı
‘Obezite, psikolojiyi olumsuz etkiliyor’

Obez kişilerin psikolojik ve ruhsal huzur açısından risk altında olduklarını belirten Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Recep Aktimur, “Birçok hastamız bu dönemlerde kilo almakta ve yaşanılan sorunlar nedeniyle kilo verememektedir. Bu kişilerde ilerleyen dönemde obezite ve psikolojik sorunlar iç içe geçmekte ve birçok hastamızda iş ve sosyal yaşamda ciddi bozulmalar görülmektedir” dedi.

Liv Hospital Samsun Genel Cerrahi Kliniği’nden Prof. Dr. Recep Aktimur, obezitenin psikolojiyi olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Kendi deneyimlerini aktaran Prof. Dr. Aktimur, “Bizim kendi deneyimlerimizde gördüğümüz, kişilerin psikolojik olarak kendilerini boşlukta hissettikleri zamanlarda kilo almaya eğilimli olduğudur. Birçok hastamız bu dönemlerde kilo almakta ve yaşanılan sorunlar nedeniyle kilo verememektedir. Bu kişilerde ilerleyen dönemde obezite ve psikolojik sorunlar iç içe geçmekte ve birçok hastamızda iş ve sosyal yaşamda ciddi bozulmalar görülmektedir” diye konuştu.

“Obez kişiler psikolojik ve ruhsal huzur açısından risk altında”

Obez kişilerin psikolojik ve ruhsal huzur açısından risk altında olduklarını dile getiren Prof. Dr. Aktimur, “Obez bireylerde sosyal izolasyon oluşur ve bu durum obezitenin geri dönüşümsüz hale gelmesine yol açar. Obez bireyler hem fiziksel olarak hem de çok yüksek oranda görülen depresyon nedeniyle günlük işlerini yapmakta zorlanırlar, çabuk yorulurlar, kişisel bakımlarını yapmak bile onlar için çok zorlaşır. Diğer yandan obeziteye bağlı gelişen kronik hastalıklar, bireyleri bir çıkmaza sürükler ve birçok insan bu kısır döngü içinde kendine güvenini kaybeder” şeklinde konuştu.

“Obezite ameliyatı olduktan sonra psikolojik durum”

Obezite ameliyatlarından sonra kilo verme sürecinin başladığını ve uzun süre devam ettiğini belirten Prof. Dr. Aktimur, şu bilgileri paylaştı:

“Ameliyat edilen hastaların çoğunda obezite nedeniyle gelişen depresyon bulunduğundan ameliyat sonrasında kilo verme sürecinde hızlıca depresyonun gerileyeceği düşünülse de, durum her zaman bu şekilde seyretmeyebilir. Bu dönemde kilo veriyor olmanın oluşturacağı pozitif etki, ameliyat sonrası dönemde aslında önceden bir nevi tedavi yerine geçen yemek yeme alışkanlıklarının değişmesi ile negatif yönde etkilenebilir. Bu yüzden ameliyat için uygulanacak prosedürün yemek yeme konforunu çok bozmayacak şekilde seçilmesi ve hastalara cerrahi tarafından geniş destek verilmesi çok önemlidir. Biz kendi hastalarımızda uyguladığımız ‘Hızlandırılmış iyileşme protokolleri’ ile hasta konforunu artırarak, ‘liberal beslenme önerileri’ ile hastalarımızın bu süreci daha rahat geçirmesini sağlayarak ve onlara her an kendilerini koruyan ve sarmalayan bir aile içinde olduklarını göstererek bu dönemi çok daha rahat atlatmaktayız. Bu yaklaşım ile hastalarımızda ameliyat sonrası dönemde çok daha az depresyon gözlemlemekte ve mutluluk düzeyinin arttığını deneyim etmekteyiz.”

“En iyi psikolojik destek, hastaların uzman hekime rahat ulaşabilmesidir”

Doktora ulaşmanın hasta tarafından önemine değinen Prof. Dr. Aktimur, “Biz kendi protokolümüzde uyguladığımız ve çok başarılı sonuçlar elde ettiğimiz şekilde en iyi psikolojik desteğin, hastaların kendilerini ameliyat eden cerraha çok rahat ulaşabilmeleri olduğunun farkındayız. Doktorları ile olan sıkı ve pozitif bağlantıyı önceden ameliyat ettiğimiz hastalarımızla aralarında kurduğumuz aktif sosyal portallarla desteklemekteyiz” ifadelerini kullandı.