Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

SAFTİD, Karabük’e Gelen Depremzedelerin Bildirilmesini İstedi

Gündem Yayın: 10.02.2023 14:41
SAFTİD, Karabük’e Gelen Depremzedelerin Bildirilmesini İstedi

Safranbolu Turizm İşletmecileri Derneği (SAFTİD) Karabük’te konaklayan depremzedelerin Karabük İl Kültür ve Turizm müdürlüklerine bildirmelerini istedi.

SAFTİD tarafından yapılan açıklamada; Kahramanmaraş Merkezli 10 İlde meydana gelen depremlerin ardından  barınmak için Karabük’e  gelen depremzedelerin karmaşa yaşanmaması ve yardımların doğru bir şekilde ulaşması için üyesi olan ve olmayan otel işletmelerinin, depremzedelere evlerini açan vatandaşların bir an önce İl Kültür ve Turizm müdürlüklerine bildirmeleri istendi.
Açıklamada şu ifadelere yer verdildi:
‘’Safranbolu Turizm İşletmecileri Derneği olarak üyelerimizin tamamı ile nakti ve ayni yardımlara devam ediyoruz. Deprem bölgesinden şehrimize ulaşan depremzedelere, başta devletimizin sahip olduğu yurt ve misafirhaneler olmak üzere; otel sahiplerimizin desteği ile barınma imkanı restorant sahiplerimizin desteği ile de yemek servisi sağlıyoruz. Bu yardımları sağlar iken AFAD, İl Kültür Turizm Müdürlüğü ve Karabük Valiliğimiz ile koordineli çalışıyoruz ve sürekli bilgi alışverişinde bulunuyoruz.
Bunun yanında birçok hemşerimizin ve işletmecilerimizin özveri ile depremzedelerimizi misafir ettiğini biliyor ve takdir ediyoruz. İl genelinde karmaşa yaşanmaması, Karabük Valiliğimizin otellerimize ulaşan depremzedelerimizin varlığından ve sayısından haberdar olması, depremzedelerimize ihtiyaçları olan yardımların ve iaşelerin doğru bir şekilde ulaşması için; üyemiz olup bizi henüz bilgilendirmemiş ve üyemiz olmayan otel sahiplerimizin, otel işletmecilerimizin ve evini depremzedelerimize  açan hemşehrilerimizin acilen karabük il kültür ve turizm müdürlüğümüze ev sahipliği yaptıkları depremzedelerimizi bildirmeleri gerekmekte ve önem taşımaktadır.” (Nurettin Acar)

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

YOK ÖYLE UMUTLARI YİTİRİP KARANLIKLARDA SAVRULMAK

Manşet Yayın: 19.05.2024 15:19
YOK ÖYLE UMUTLARI YİTİRİP KARANLIKLARDA SAVRULMAK

Bakınız üstat Nazım Hikmet ne diyor..

“Yok öyle umutları yitirip

Karanlıkta savrulmak.

Unutma; aynı gökyüzü altında,

Bir direniştir yaşamak.

 

İtilaf Devletleri’nin işgaline karşı Türk Kurtuluş Savaşı’nın başladığı gündür 19 Mayıs 1919

 

Umutları yitirip, karanlıkta savrulsa idik, bugün dini ve milli bayramlarımızı coşku ile, özgürce, gururla kutlayabilir miydik?

 

İnancın, azmin, kararlılığın, mücadelenin en güzel örneğidir kurtuluş savaşımız.

Gerçek bir liderin milletiyle nasıl bütünleştiğinin en güzel destanıdır.

 

Bakınız Aziz Atatürk o günlerde de en umutsuz bir anda nasıl kararlılıkla öne atılıyor.

“Bazı arkadaşların yoksulluk içinde bu büyük dâvanın başarılamayacağını zannederek, memleketlerine dönmek arzusunda olduklarını duydum. Arkadaşlar! Ben sizleri bu millî dâvaya silâh zoruyla davet etmedim, görüyorsunuz ki sizi burada tutmak için de silâhım yoktur. Dilediğiniz gibi memleketlerinize dönebilirsiniz. Fakat şunu biliniz ki, bütün arkadaşlarım beni yalnız bırakıp gitseler, ben bu Meclis-i Âli’de tek başıma kalsam da, mücadeleye ahdettim. Düşman adım adım her tarafı işgal ederek Ankara’ya kadar gelecek olursa, ben bir elime silâhımı, bir elime de Türk bayrağını alıp Elma Dağı’na çıkacağım. Burada tek başıma son kurşunuma kadar düşmanla çarpışacağım. Sonra da bu mukaddes bayrağı göğsüme sarıp şehit olacağım. Bu bayrak kanımı sindire sindire emerken, ben de milletim uğruna hayata veda edeceğim. Huzurunuzda buna and içiyorum.”

 

Keskin bir zeka, kararlı bir duruş, ölümü göze alacak kadar vatanına, milletine adanmışlık. Böyle bir gücün önünde kim durabilir?

 

Etrafımız ateş çemberi. Emperyal eşkiyalar, kan emici vampirler bugün de iş başında. İşte, Gazze’de savunmasız masum insanları dünyanın gözü önünde acımasızca katlediyorlar.

Artık daha cesaretliler, niyetlerini de gizlemiyorlar. Bizimle ilgili planlarını biliyoruz.

İçimizdeki işbirlikçi uşaklarını da biliyoruz.

 

İçimizdeki hainlere rağmen, damarlarında asil kan taşıyan milyonlarca vatan evladı istiklalimizin ve Cumhuriyetimizin en büyük  garantisidir.

Tüm yurtta milyonlarca insan yine sokaklara sığmadı. 19 Mayısı muhteşem törenlerle, çoşkuyla  kutladık. Cumhuriyet düşmanlarına, vatan hainlerine,  topraklarımızda gözü olanlara bundan daha güzel bir yanıt olabilir mi?

 

Aziz Atatürk 1 asır önce ne güzel ifade etmiş;

“İstiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyaya emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten dahi elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerini siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet fakr-u zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

 

Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen;

Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asîl kanda, mevcuttur!

 

“Yok öyle umutları yitirip

Karanlıkta savrulmak.

Unutma; aynı gökyüzü altında,

Bir direniştir yaşamak.”

 

Milli mücadelemizin başlangıcı olan 19 Mayıs 1919’un 105. yılı  kutlu olsun. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar olsun. Aziz şehitlerimizin ve Atatürk’ümüzün ruhu şad olsun.