Ihlas Haber Ajansı tarafından
26 Ekim, 2024 20:30 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

1.5 yıldır 4 yaşındaki kızını görebilmek için mücadele veriyor

Bursa’da 2016 yılında evlendiği eşi ile boşanma davası devam eden inşaat mühendisi U.Y, 1.5 yıldır 4 yaşındaki kızını görmek için mücadele veriyor.
Baba U.Y, 2016 yılında, eşi A.P.Y ile evlendiklerini ve bu evliklerinden bir kız çocuklarını olduklarını ancak 2020 yılında aile içi huzursuzluklarından dolayı boşanma kararı aldıklarını söyleyerek, “Kendim gibi inşaat mühendisi olan ve halen Bursa Uludağ Üniversitesinde doktora yapan eşim A.P.Y ile 2020 yılından bu yana boşanma sürecimiz devam ediyor ve davamız Yargıtay aşamasında. Evlilikten doğan kızım N.Y’yı, 5 aylıktan bu yana bana göstermediği için icra yolu ile görüyordum. İcra ile görüş kaldırıldığı için Bursa Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğüne başvurarak teslim alıyordum. Karabük Aile Mahkemesi çocuğum ile kişisel ilişki kurabilmem için her ayın 2. ve 4. haftasına tekabül eden hafta sonları görüş günü vermişti. Ancak karşı taraf yatılı vermemek için defalarca mahkemeye itiraz etti. Hatta akıl almaz bir iftira atarak beni cinsel tacizle suçladı. Şuan 4.5 yaşında olan kızımı görebilmek umudu ile Karabük’ten Bursa’ya ayda 2 hafta sonu 450 km yol gidiyordum. Hiçbir vicdana sığmayacak şekilde kızıma babası cinsel istismarda bulundu diyerek iftirayla kızımı bana vermemek veya göstermemek için türlü türlü yollara başvursa da savcılık tarafından iki kez takipsizlik raporu verildi. Çocuğumu görmek için mahkeme kararı olmasına rağmen, bana 1.5 yıldır kızımı göstermiyor. Kızıma hasret kaldım. Hukuk kuralları çerçevesinde bir baba olarak kızımı görmek ve onunla baba kız ilişkisini geliştirmek her vatandaş gibi benimde hakkım. Defalarca Bursa mahkemelerine başvurarak benim için uzaklaştırma kararı dahi aldırmaya çalıştı, ancak her defasında mahkeme ret verdi. Ancak bu sefer kendisi Bursa’da ikamet etmesine rağmen Ankara’dan hakkımda uzaklaştırma kararı aldırdı. Sırf bana kızımı göstermemek ve baba sevgisinden mahrum etmek için elinden geleni yapsa da ben hukuk mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim. Benim isteğim 1.5 yıldır kızını göremeyen bir baba olarak bu hasretimin dindirilmesini istiyorum” dedi.

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
10 Mart, 2025 12:00 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

‘Alo 190 fetva hattına Ramazan ayında yoğun ilgi

Türkiye’de vilayet müftülükleri bünyesinde hizmet sunan ‘Alo 190 Dini Soruları Karşılıklandırma Hattı’na Ramazan ayı ile birlikte ağır halde soru geliyor.
Trabzon Vilayet Müftülüğü bünyesinde 2012 yılının Mart ayından itibaren hizmet vermeye başlayan ’Alo 190 Fetva Hattı’ Ramazan ayı münasebetiyle çok sayıda sorular gelirken, bu soruların çoğunluğu ibadet ve toplumsal hayatla ilgili olduğu belirtildi.
Din İşleri Yüksek Kurulu, Alo 190 dini soruları karşılıklandırma (Fetva) çizgisini, günümüz beşerinin gereksinimleri doğrultusunda geliştirmeye devam ediyor. Bu çerçevede Alo 190 Fetva Sınırı, dijital teknolojilerin dayanağı alınarak kolay erişilebilen, inançlı ve kaliteli bağlantı imkânı sunan bir davet merkezine dönüştürüldü.

Ramazan ayı ile birlikte en fazla soru oruçtan
Trabzon Vilayet Müftülüğünde fetva vaizi olarak vazife yapan Mehmet Şerif Yüksel, Ramazan ayının başlamasıyla birlikte fetva çizgisine bilhassa orucu bozan, bozmayan bahislerle ilgili sorular geldiğini söyledi. Yüksel "Fetva çizgisine daha çok ibadetle ilgili sorular geliyor. Bilhassa Ramazan ayının başlamasıyla birlikte orucu bozan, bozmayan şeyler. ’Hasta olanlar sıhhat açısından nasıl oruç fiyat?’ biçiminde sorular geliyor. Yaklaşık yüzde 40’ın üzerinde ibadetlerle ilgili soru istatistiğimiz var. Bunlar ortasında en çok karşılaştığımız sorulardan kimileri ise ’Tedavi hedefli iğne vurulmak, diş fırçalamak orucu bozar mı?’ üzere sorular geliyor" dedi.
Gelen soruların yaklaşık yüzde 30 kadarının toplumsal hayatla ilgili olduğunu kaydeden Yüksel, "Ramazan ayı olması hasebiyle ibadetle ilgili soruların sayısal kıymeti daha yükselmiş olabilir. Yüzde 40’ın üzerinde ibadetle ilgili sorular almaktayız. Yaklaşık yüzde 30 toplumsal hayatla ilgili, inançlar ve dini oluşumlarla ilgili yüzde 10’nun üzerinde, iktisadi hayat, sıhhat alanıyla ilgili olarak da yüzde 15 civarında soru alıyoruz. Kur-an’ı Kerim ve mealiyle ilgili yüzde 2-5 ortası sorular almaktayız" diye konuştu.

"Vesvesesi yüksek seviyede olan vatandaşlarımızı tabiplere yönlendiriyoruz"
Zaman vakit sıra dışı sorular da aldıklarını tabir eden Yüksel, "Alanımız olmamakla birlikte vakit zaman ruhsal danışmanlık yapmak zorunda kalıyoruz. Vesvesesi yüksek seviyede olan vatandaşlarımızı hekimlere yönlendiriyoruz. Psikoloğa, psikiyatriye gidiniz diye tavsiye ediyoruz. Kimileri hocam sizin tavsiyeniz nedir bu hususta bana nasıl yardımcı olabilirsiniz? Diye ısrar ettikleri taktirde elimizden geldiği kadarıyla danışmanlık yapıyoruz, kendilerine yardımcı oluyoruz. Şayet bir çıkmazda ise ilgili ayeti, hadisi, kaynağı paylaşıyoruz" sözlerini kullandı.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.