Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

ZEHİR TÜKETİYORUZ!

Köşe Yazıları Yayın: 05.04.2023 11:35
ZEHİR TÜKETİYORUZ!

Meyve ve sebzelerle zehir tüketiyoruz.

Dahası, soframıza gelen her şeyde zehir var.

Hastalıklar, özellikle; kanser, neden bu kadar arttı? Obezite keza öyle. Genetiği değiştirilmiş ürünler, hormonlu gıdalar…

Memlekette, “Hormonsuz Anadolu delikanlısı”nın neslini kuruttular!

Tarımda bilinçsizce yapılan zirai mücadele ve daha fazla ürün alma hırsı sonucu, meyve ve sebzelerin kanserojen yapıcı etkileriyle sağlığımızı yitirdik.

Çiftçiler, ilaçlar hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığı gibi, bu konudaki doğru düzgün bir kontrol mekanizması da yok! Bilim insanları yaptıkları açıklamalarda; meyve sebze üretimini teknolojideki gelişmelerin olumlu etkilediğini ancak, zirai mücadelede kimyasal ilaç kullanımının artırmasıyla da önemli bir tehlikenin baş gösterdiğini söylüyorlar.

Ülkemizde, özellikle meyve ve sebze üretiminde zararlılar ve hastalıklarla mücadelede bilinçsizce kimyasal ilaç kullanıldığını bilmeyen yok. Kimyasalların zararlı etkisi, sebzenin yada meyvenin iyi yıkanması ya da soyulması ile bir nebze ortadan kaldırılabiliyor. Ancak, bitkinin özsuyuna karışan doğrudan içine nüfuz eden kimyasal ilaçlar uzun süre kalıcı oluyor ve zararlı etkisini yok etmek mümkün olmuyor. Türkiye’de tarımda ilaç kullanımında yeterli bilincin henüz oluşmadığını konunun uzmanlarından hep duyuyoruz.

Çiftçi, ürününde bir hastalık meydana geldiğinde ilk başvurduğu yer ilaç bayisi. Bayiden kendisine yardımcı olmasını istiyor. İlaç bayileri bol miktarda ilaç satma eğilimi ile hem doktor hem de eczacı gibi davranarak çiftçiye istediği kadar ilaç veriyor. Çiftçi ilacın etkileri hakkında bilgi sahibi olmadığından sorunu hemen çözmek için ilacın dozuna ve yöntemine hiç dikkat etmiyor. Ne kadar fazla kullanırsa, etkisinin o oranda çok olacağını zannediyor.

Dünyanın gelişmiş ülkeleri çiftçilerini ilaç kullanımı konusunda çok sıkı kontrole tabi tutuluyorlar ve eğitiliyorlar.

Bizde ise, gıda güvenliği, ihmal edilen, üzerinde yeterince durulmayan bir konudur.

Acil bir yasal düzenleme sıkı bir kontrol mekanizması olmazsa zehirlenmeye devam edeceğiz.

İhraç ettiğimiz ürünler; aşırı kimyasal nedeniyle gümrük kapılarından geri dönüyor. İmha edilmesi gerekirken iç piyasaya sürüldüğü söyleniyor. Tabii bu bir iddia. Umarım doğru değildir.

Amerikan Çevre Koruma Ajansına göre; pestisit zehirli bir madde olarak tanımlanmakta. Çünkü her yıl 5 milyondan fazla insan tarım ilacı yani pestisit sebebiyle yaşamını yitirmekte.

Pestisit türleri;

Bakterisid: Bakteri öldürücüler

Ahicide: Kuş öldürücüler

İnsaktisid: Böcek ve haşerelere karşı kullanılan maddeler

Fungusid: Mantarlara karşı kullanılan maddele

Herbisid: Yabancı otlara karşı kullanılan maddeler

Mollusid: Yumuşakçalara karşı kullanılan maddeler

Rodensid: Kemirgenlere karşı kullanılan maddeler

Nematisid: Nematotlara karşı kullanılan maddeler

Akarisid (Miticid) : Akarlara karşı kullanılan maddeler

Defoliantlar: Yaprak dökücüler

Pestisitlerin etkileri ve zararları

Günümüzde yaygın olarak sprey şeklinde kullanılan Pestisitler, adsorpsiyon sonucu sebze ve meyvelerin yüzeylerine yapışır. Bazı zamanlarda çiğ olarak tüketilen bu gıdalarda yeterli arındırma sağlanamaz. Böyle durumlarda sindirim sistemi aracılığı ile maruziyet meydana gelir.

Konunun uzmanlarına göre;

Pestisitler, bazı durumlarda böcek ilaçları gibi maddelerin yanlışlıkla solunmasıyla ya da temas sonucu deri yoluyla emilmesiyle kan dolaşımımıza katılır, hayati organ ve sistemlerimize ulaşırlar. Bu durum sonrası kısa dönem ya da uzun dönemde birtakım etkiler görülebilmektedir.

 

Pestisitlere maruz kalma sonucunda görülen kısa dönem etkileri deyince aklımıza ilk gelecek olanlar akut zehirlenmeler ve alerjik reaksiyonlardır. Tarım işleriyle uğraşanlar kendileri de büyük risk altında. Dikkatsiz ve özensiz yapılan ilaçlamalar sonucu pek çok pestisit zehirlenmesi vakası meydana gelmektedir.

Sadece sebze ve meyve de mi zehir var?

Boğazımızdan geçen hemen hemen her şey zehir içeriyor.

Ekmeğimiz bile zehirli.

Undaki katkı maddeleri saymakla bitmiyor. Sahte ballar, sahte peynirler, zeytindeki gıda boyaları, içtiğimiz sütler….hangi birini sayalım.

Hızla ata tohumuna ve organik tarıma yönelmeliyiz. Hibrit tohum kullanımını yasaklamalıyız. Gıda Laboratuvarlarının  sayısını artırmalıyız.

Sebzeyi ve meyveyi mevsiminde tüketmeye özen göstermeliyiz.

Bu konuda, “Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı”na çok iş düşüyor.

Aksi  halde, birileri ömrümüzden çalmaya Birileri de  seyretmeye devam edecek!

Buna seyirci kalamayız.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Cumhuriyetin ilk vilayetinde 19 Mayıs coşkusu

Zonguldak Yayın: 20.05.2024 00:36
İhlas Haber Ajansı

Zonguldak’ta 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı coşkuyla kutlandı

Karaelmas Kemal Köksal Stadı’nda gerçekleştirilen kutlamalar Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu ile Zonguldak Belediye Başkanı Tahsin Erdem’in törene katılanların bayramını kutlamasıyla başladı.

İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın mesajı okundu. Gençlik ve Spor İl Müdürü Hakan Yüksel’in günün anlam ve önemini belirten konuşmasının ardından Gençliğe Hitabe okundu. Zonguldak Fen Lisesi öğrencisi Andaç Açıkgöz önderliğinde kutlamalardaki görevli gençlerle birlikte gençliğin Ata’ya mesajı okundu. Mesajın okunduğu sırada Gençlik ve Spor Merkezi’nde Mustafa Kemal Atatürk’ün posteri açıldı.

Kutlamalarda Zonguldak ve Trabzon yörelerine ait halk oyunları gösterileri sergilendi. Şiirlerin okunmasının ardından taekwondo, karate, judo, cimnastik branşlarındaki sporcular gösteriler sergilendi. Resim, şiir ve kompozisyon yarışmalarında derece elde eden öğrenciler ile uluslararası ödül alan sporculara ödülleri verildi.

Bayrak gösterisinin ardından protokol üyeleri ve katılımcılar spor branşları tanıtım standları ile kurumların standlarını gezdi. Zonguldak Orman Bölge Müdürlüğü ekiplerince çeşitli fidanlar hediye edildi.