blank
Haber Merkezi tarafından
20 Aralık, 2024 13:20 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

YEŞİL MUTABAKAT ÇAĞI: DÜNYA ÇEVREYİ KORURKEN BİZ KENDİMİZİ ZEHİRLEMEYE DEVAM MI EDECEĞİZ?

Dünya, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir dönemeçten geçiyor. Avrupa Birliği, Yeşil Mutabakat (Green Deal) ile karbon nötr hedeflerini belirlemiş, çevreye zarar veren tüm faaliyetleri azaltmak için radikal adımlar atıyor.

Sanayi devleri, karbon salınımlarını sıfırlamak için milyarlarca Euro’luk yatırımlara yönelirken, çevre dostu üretim standartları artık yeni bir norm haline geldi. Peki, biz bu resmin neresindeyiz?

Dünyada Neler Oluyor?
Avrupa Birliği, 2030 yılına kadar karbon emisyonlarını %55 azaltmayı, 2050'ye kadar ise karbon nötr olmayı hedefliyor. Yeşil Mutabakat çerçevesinde, enerji ve sanayi dönüşümleri hız kazanırken, çevreyi kirleten şirketlere ağır yaptırımlar uygulanıyor. Artık doğaya zarar veren hiçbir ürün AB pazarında yer bulamıyor. Buna karşılık, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler de ihracat yapabilmek için üretim süreçlerini bu normlara uygun hale getirmek zorunda.

Biz Nerede Duruyoruz?
Bugün Gerede Çayı’ndaki kirlilik gibi olaylar, Karabük’teki demir-çelik tesislerinin denetimsizliğiyle birleştiğinde şu soruyu sormamız gerekiyor: Millet uzaya giderken biz neden hâlâ doğamızı ve geleceğimizi yok eden eski düzeni savunuyoruz? Avrupa karbon salınımını sıfıra indirme planları yaparken, biz hâlâ arıtılmamış atıkları doğrudan nehirlere, derelere salıyoruz. Bu nasıl bir vizyonsuzluk?

Yeşil Mutabakat ve Türkiye'nin Rolü
Türkiye, Yeşil Mutabakat’a uyum sağlamayı taahhüt etmiş olsa da, Gerede Çayı gibi örnekler, bu konuda ciddi eksikliklerimiz olduğunu gösteriyor. Karabük gibi sanayi şehirlerinde, çevre dostu üretim normlarına geçmek bir zorunluluk değil, varoluş meselesidir. Aksi takdirde hem halk sağlığımızı tehdit eden çevre felaketleriyle hem de uluslararası pazarlarda yaşanacak rekabet kaybıyla yüzleşmek zorunda kalacağız.

Karabük İçin Çağrı: Vakit Kaybetmeden Harekete Geçin!
Karabük gibi bir sanayi şehrinde Yeşil Mutabakat’ın gereklerini yerine getiremezsek, dünyadan koparız. Hem çevreye hem ekonomiye zarar veren bu vizyonsuzluk bizi geri bırakır.

Demir-çelik tesislerinde karbon salınımı ve atık yönetimi sıkı şekilde denetlenmeli.

Geri dönüşüm ve arıtma tesisleri hızla kurulmalı, teknolojik altyapı güçlendirilmeli.

Halk sağlığını tehdit eden tüm unsurlar cezalandırılmalı ve kamuya şeffaf bir şekilde açıklanmalı.

"Dünya Temizleniyor, Biz Kirleniyoruz"
Karabüklü bir vatandaş olarak şunu soruyorum: Dünya karbon nötr üretimle doğayı kurtarırken, biz neden hâlâ arıtma tesislerini tamamlamayı bile tartışıyoruz? Millet uzaya giderken, biz neden geleceğimizi geri dönüşü olmayan bir şekilde kirletiyoruz?

Şimdi Değilse Ne Zaman?
Yeşil Mutabakat, sadece sanayicinin değil, hepimizin sorumluluğudur. Eğer Karabük’te bu dönüşümü başlatmazsak, gelecekte dünya pazarlarında rekabet edemez hale geliriz. Daha önemlisi, kendi çocuklarımıza yaşanabilir bir çevre bırakamayız. Gerede Çayı’nın karanlık hikâyesinden ders çıkaralım ve Karabük’te çevre için somut adımlar atalım.

Halkımızın ve Yetkililerin Dikkatine:
Dünya hızla geleceğe koşarken, biz geride kalamayız. Karabük, sadece üretimin değil, çevre duyarlılığının da örnek şehri olmalıdır. Çünkü başka Karabük yok, başka dünya yok!

CUMHURİYET HALK PARTİSİ MERKEZ İLÇE BAŞKANI ALİ YAVUZ

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
18 Temmuz, 2025 20:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük Üniversitesi’nde Temmuz ayı senato toplantısı gerçekleştirildi

Karabük Üniversitesi (KBÜ) Temmuz Ayı Senato Toplantısı, Rektör Prof. Dr. Fatih Kırışık başkanlığında Senato Toplantı Odasında yapıldı.
Rektör Prof. Dr. Fatih Kırışık başkanlığında düzenlenen Senato Toplantısı’nda akademik performans, kalite süreçleri ve yeni açılan programlar başta olmak üzere birçok bahis değerlendirildi.
Toplantıya Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Solmaz ve Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş ile senato üyeleri katıldı.
Toplantının açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Fatih Kırışık, haziran ayı boyunca yürütülen akademik ve kurumsal çalışmaları kıymetlendirdi. Bu kapsamda, Karabük Üniversitesinin URAP 2024-2025 Devlet Üniversiteleri Sıralamasında 44’üncü sıraya yükselmesi ve son iki yıldaki performans artışı ele alındı.
Toplantıda ayrıca, Mühendislik Fakültesi öğrencilerinin TEKNOFEST 2025 Hyperloop Geliştirme Yarışması’nda Türkiye birincisi olması, "Akıllı Kapsül" projesinin TEKNOFEST finaline kalması ve roket grubunun ABD’de elde ettiği üçüncülük üzere ulusal ve memleketler arası muvaffakiyetler da değerlendirildi.
Üniversitenin Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ) logosu kullanma hakkı kazanması, Bilgisayar ve Bilişim Bilimleri Fakültesinin kurulması ve 2025-2026 Akademik Yılı prestijiyle öğrenci kabul edecek yeni lisans ve ön lisans programları da toplantının kıymetli gündem başlıkları ortasında yer aldı.
Rektör Kırışık:"Bilimsel üretim önceliğimiz, dijital gelecek hedefimiz"
Rektör Kırışık, Karabük Üniversitesinin önceliğinin bilimsel gelişme olduğunu vurguladı; kalite ve akreditasyonun başlangıç evresini oluşturduğunu, temel maksadın ise bilimsel üretimle yükseköğretime katkı sağlamak olduğunu belirtti.
Türkiye genelindeBilgisayar ve Bilişim Bilimleri Fakültesi bulunan sırf 15 üniversitearasında yer almanın stratejik değer taşıdığını belirten Kırışık, bu fakültenin kurulmasıyla yapay zekâ, bilgi idaresi ve siber güvenlik üzere alanlardauzman yetiştirilmesinin hedeflendiğini kaydetti.
Senato toplantısı, Karabük Üniversitesinin eğitim-öğretim kalitesini daha da yükseltmeye yönelik yeni adımların ele alındığı ve gelecek periyot çalışmalarına ait yol haritasının değerlendirildiği görüşmelerle sona erdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin