MUSTAFA AKAY
Böyle olur, az gelişmiş ülkelerde demokrasinin işleyişi..40 bin kişinin katilini meclise çağırırsın, seçilmişi de kodese koyarsın.
İlçede yaşayan her iki kişiden birinin oyunu almış seçilmiş belediye başkanını gecenin dördünde gözaltına tıkıverirsin.
Bu faşizmin ayak seslerinin hızlanmasıdır.
Aslında, bu yazıda Tuncer Bakırhan Efendiye bir şeyler söylemeyi planlamıştık, Gündemin çarkı öylesine hızlı döndü ki, bir sivil darbeye tanık olduk.
Millet gerçekleri görmesin, olumsuzluklardan etkilenmesin mantığıyla, gündemi fırfır döndürüyor birileri.
Bahçeli Efendi, durup dururken, bir çağrıda bulundu ve toplumun aklını karıştırdı.
“Gel TBMM’ne konuş” dedi 40 bin kişinin katiline…
Ardından, geldi her şey.
Zamanlaması manidar bir olay gerçekleşti. Esenyurt Belediye Başkanı, tutuklandı ve yerine kayyum atandı.
Durup dururken oldu bu. Adama gel ifadeni ver deseler hiç sorun olmayacak. Ama, bir itibarsızlaştırma amacıyla, gecenin dördünde gözaltına aldılar.
Bu durum, hükümet cephesinde bir şeylerin iyiye gitmediğini gösteriyor.
Adam, 40 yıllık kamuda görev yapan bir isimmiş.
Çok çeşitli ve etkin görevlerde bulunmuş.
Kitaplar yazmış. Yüzlerce makalesi varmış.
Daha altı ay önce temiz kağıdını sunarak aday olmuş. Beyler, o zaman görmemişler. Konu, on yıl geriye gidiyormuş. on yıldan beri uyumuşlar ve şimdi düğmeye basmışlar.
Bu olay başından sonuna siyasi darbesi kokuyor.
Zamanlaması gerçekten manidar.
Bir yandan bebek katiline yasal statü hazırlanmaya çalışırken, seçilmiş bir kişiyi soyut ve afaki suçlamalarla, kodese tıkmak birilerinin şaşırdığının göstergesidir.
Hani bir lafa vardır. “ Yolcudur Abbas, bağlasan durmaz” diye.
Yolcu olduklarını anlayanlar, bu tür atraksiyonlarla, zaman kazanma çabasındalar.
Abbas gerçekten yolcudur. Yönetememenin acizliği içinde, başına oraya buraya vuran kuşlara dönmüş durumdadır.
Aynen, şaşkın ördeğin,“kıçtan dalması” gibidir.
Daha da kısacası, “Yolun sonu gözükmektedir”.