Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

DUYDUM Kİ MAHALLEMİZİ YIKMIŞLAR, YERİNE YÜKSEK BİNALAR DİKMİŞLER! KARABÜK, YENİŞEHİR, DERE EVLER İŞCİ LOJMANLARI

Aralık 18, 2022 14:36
A+ A-

 

Her insanın belleğinde; çocukluğunu, gençliğini yaşadığı evin, mahallenin yeri farklıdır. Benim de belleğimde Dere Evlerin yeri çok özel. Eminim; 70 evler, 50 evler ve 100 evlerde çocukluk ve gençlik yıllarını geçirmiş tüm arkadaşlarım içinde aynı duygular söz konusudur.

O güzel mahalleyi, sokakları kim, nasıl, ne düşünerek tasarladı bilmiyorum. Bir mahalle bu kadar mı şirin, bu kadar mı güzel olur. Belki de çocuk gözüyle bize öyle gelmiştir.

 

Daracık bir sokağın iki tarafına bitişik nizam sıralamış, o küçük tek katlı evler ne kadar da şirindi. Herbirinin hem önde, hemde arkada bahçeleri vardı.

Bizler, komşuluğu, arkadaşlığı, paylaşmayı, kaynaşmayı çocukluk ve gençlik yıllarımızın geçtiği o güzel mekanlarda öğrendik. Gece yarılarına kadar oyun oynadığımız sokaklardan evlerimize girmezdik. Arka bahçelerde, genelde sebze yetiştirilirdi. Bizim arka bahçemizin.bittiği yerden küçük bir de dere akardı. Ön bahçelerde balkonlar vardı.Yaz aylarında hep balkonlarda oturulurdu.

 

Hemen her akşam bir komşumuza misafirliğe giderdik ya da bize gelinirdi. Tavla, iskambil oyunları oynanırdı. Annelerimizin yaptığı o nefis kekleri ve pastaları iştahla yerdik. Herkesin bisikleti vardı. Daha sonra, babalarımız o dönemin yerli otomobilleri olan Murat, Anadol, Reno gibi otomobiller satınaldılar. Satınalma gücümüz daha iyiydi. İnsanlar daha mutluylu. Şimdi olduğu gibi; ülkemiz ve geleceğimiz için kaygılı değildik. Bayramlarda Askerlerimizi ve okul bandolarımızı gururla selamlardık.

 

Sokak çöpçümüzün ismi bile hala aklımda; “Niyazi”, Gazeteci bir çocuk vardı her sabah aynı saatte sokaktan geçerdi. Haftada birkaç gün de seyyar balıkçılar gelirdi. Onlardan palamut, hamsi alırdık. Meyve ağaçlarının tepesinden inmezdik. Evlerde telefon, tv bile yoktu. Sadece radyo vardı. Radyo tiyatrosu dinlerdik. Uzaktaki arkadaşlarımızdan, akrabalarımızdan mektuplarımız, tebrik kartlarımız gelirdi. Çok sevinirdik , saklardık o mektupları ve kartları. sonra tekrar tekrar okurduk.

 

Hep internette, sosyal paylaşım sitelerinde geçmişe özlemle yazarlar ya; bizim çocukluğumuz gerçekten öyleydi. Evlerimizde sobalar, kuzineler vardı. Kışın kestane, patlamış mısır, patates közlemesi eksik olmazdı.

 

Bizler çocukluğumuzu, gençliğimizin bir dönemini ( Maalesef geçliğimizin bir dönemide teröre denk geldi ) dolu dolu yaşadık.

O güzel çocukluğu yaşayan tüm arkadaşlarım iyi okullarda okudular, iş yaşamlarında başarılı oldular. Çok iyi anne çok iyi baba oldular.

Hani klişe bir laf varya; “Şimdiki çocuklar bizim kadar şanslı değil.” Ama olsun onlarında; cep telefonları, I pad leri, I podları, bilgisayarları var !!! Beton duvarların arasında mesajlaşarak yaşıyorlar!!!

Günümüzde, belki artık daha zor ama; benim çocukluğumdaki kadar olmasa da, çocuklarımız ve geleceğimiz için, şehirlerimizde yaşam alanlarına çok ihtiyaç var.

 

O günlerin özlemiyle sayfamdaki tüm mahalle arkadaşlarımı hasretle selamlıyorum.

 

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Yazarın diğer yazıları