Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Akıllı Telefonlar Roman Okuyamazlar

Manşet Yayın: 20.08.2024 11:19 |Güncelleme:19.09.2024 21:36
Array
Paylaş:
A+ A-
Akıllı Telefonlar Roman Okuyamazlar

Neredeyse herkes akıllı telefon kullanmakta, kullanmayanlar ise en kötü ihtimalle, akıllı telefon sektöründen bir şekilde haberdar olmak zorunda kalmaktadır günümüzde. Akıllı Telefon sektöründen haberdar olmak, aslında bu telefonların teknik özellikleri, yapabildikleri ve sair yerine bu ürünlerin fiyatlarından haberdar olmak demektir. Fiyat-performans tanımını günümüzde sıklıkla duyabilirsiniz çünkü kapitalizm, birçok şeyin dışında, bir yandan da her insanın bir ekonomist olması gerektiğini pompalar.

 

“Her insanın roman okumasına gerek yoktur, fakat herkes ekonomist olmak zorundadır!” – Mr. Big Capistalism.

Postmodernizm, romanın, en basit hâliyle bir iletişim aracı olduğunu vurgulamaktadır. Elbette bu aracın mahiyetini kurcalamak adına dersler almak gerekir fakat dış çerçevesini bile güçlü bir şekilde kavrama gayretinin, ciddi bir iş olduğunu düşünüyorum. Günümüzde bir şeyin dış çerçevesine odaklanınca, hikâye şu şekilde başlayabiliyor:

“Bir kış gecesi iki adam ava gitti fakat yalnız dördü geri geldi!”

Geri gelenlerden biri yazar ve biri okur iken (ki ava/hikâyeye giden bu ikisiydi), diğer ikisi de yine yazar ve okur’dur. Postmodernizm üzerine düşünmek için, binbir güçlükle oluşturduğum bu örneğin, oldukça işe yarayacağını düşünüyorum. Bir akıllı telefonun da ne kadar postmodernist olabileceğini bu örnek üzerinden düşünebiliriz.

Akıllı telefonlar giderek gelişiyor fakat insanlara neden ekonomist olmak zorunda bırakıldıklarını hiçbir zaman anlatmayacaklar. Postmodern romanın iki kapak arasında yeniden biçimlendirdiği okur ve yazar, ekonomist olmak zorunda bırakılamayacak kadar dokunulmazdırlar. Gerçek okur ve yazar hislerinin egemenliği altında sürüklenirken, postmodern roman onlara kendi hayatlarının tapusunu sunmaktadır.

Bu tapunun satılıp-alınamayacak bir şey olmadığını da söylemek gerek. Oysa romanlar çoğu zaman satılıp-alınabilecek tecrübeler olsun diye tasarlanırlar. Hikâye ile av’ı benzer özelliklerle vurguladığımı fark etmiş olmalısınız. Her av bu yüzden bir katarsistir. Zira postmodern roman’ın hikâyesiz olmasını düşünmek yahut iddia etmek düpedüz trajikomik bir hâl.

 

“Ava giderken avlanmak” sözünü duyunca, aklıma postmodern roman’ın gelmesine istemsizce gülerim. O hangi okurdur ki avdan döndüğünde üzerinde kan vardır, ya dönen kendisidir, kendisini yaralamış hâlde veya dönen kendisidir, kendine yaralanmış hâlde.

 

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Göletlerde gözle görülür çekilme: “Böyle giderse köylerimiz, hayvanlarımız susuz kalacak”

Dünya Yayın: 20.09.2024 00:52
İhlas Haber Ajansı
Array
Paylaş:
A+ A-

Bolu’nun Mudurnu ilçesinde kurak ve sıcak geçen yaz aylarının ardından köylerde bulunan göletlerde gözle görülür çekilmeler meydana geldi.

Mudurnu ilçesine bağlı Sarpuncuk köyünde bulunan ve bölgedeki çiftçilerin sulama faaliyetlerinde kullandığı Sarpuncuk Göleti’nin su seviyesi azaldı. Kıyılardan yaklaşık 5 metre çekilen göletin suyu kullanılmamaya başlandı. Kurak ve sıcak geçen yaz aylarının ardından yağış almayan gölette su seviyesi kritik seviyede seyrediyor.

“Böyle giderse köylerimiz, hayvanlarımız susuz kalacak”

Mudurnu Muhtarlar Derneği Başkanı Birol Taşkın, “Bölgemizdeki Sarpuncuk Göleti’nde görüldüğü gibi sular yaklaşık 5-6 metre çekildi. Böyle giderse köylerimiz, hayvanlarımız susuz kalacak. Yağmur yağmazsa göl tamamen kurur” dedi.