Ihlas Haber Ajansı tarafından
05 Temmuz, 2024 00:07 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Yasak olan yerde denize giren 3 kişi boğulma tehlikesi geçirdi

Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde yasaklı bölgede denize giren 3 kişi boğulma tehlikesi geçirdi. Şahıslar ilk müdahalelerinin ardından bulundukları yerden kurtarıldı.
Olay, Karadeniz Ereğli-Alaplı kara yolu Mervealtı mevkisinde yaşandı. Cankurtaran olmaması nedeniyle denize girmenin yasak olduğu bölgede suya giren üç kişi, bir süre sonra çırpınmaya başladı. Güçlükle suda durmaya çalışanları görenler durumu hem denize atlayarak yardım etmeye çalıştı hem de ekiplere haber verdi. İhbar üzerine olay yerine gelen Sahil Güvenlik ekipleri de kurtarma çalışmalarına destek verdi.
Kıyıya çıkartılan üç kişiye, olay yerine gelen sağlık ekipleri müdahale etti. Kurtarılan vatandaşların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenildi.
Yetkililer, cankurtaran hizmetinin verilmediği, denize girmenin yasak olduğunu ve tehlikeli dalga ve akıntılar nedeniyle bu yasağın getirildiğini hatırlattı. Plaja asılan tabelada yasak olmasına rağmen denize girenlere idari yaptırım uygulanacağı belirtildi.

blank
İsmail AKCA tarafından
11 Nisan, 2025 23:18 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Eğitim Kenti Karabük Vizyonu..!

Bir zamanlar Karabük’ün en köklü mahallelerinden biri olan Öğlebeli Mahallesi, bugünlerde sessiz bir çığlık atıyor. Bu çığlık, artık kapanma noktasına gelen ve 1-2-3-4. sınıfların adeta bir arada eğitim gördüğü okulda..!

Konuyu daha önce gündeme getirmiştik lakin yetkililer tarafından geçiştirilerek üzeri kapatılmıştı.

21. Yüzyılda şehrin göbeğinde birleştirilmiş sınıf uygulaması!

Tam da “Eğitim Kenti Karabük” vizyonuna uygun değil mi?

Yaşanan son olay, ne yazık ki bu çığlığı bambaşka bir boyuta taşıdı:

Bir veli, bir anne baba, ipe sapa gelmez iddialarla çocuğunu emanet ettiği okulun müdür yardımcısına saldırdı. Günlerdir okulda adeta terör estiren bu aile ile ilgili kulağımıza gelen bilgiler çok ürkütücü boyutlarda. Müdür Yardımcısına fiziki şiddet uygulayan şahsın psikolojik raporu olduğu ve cezai ehliyetinin bulunmadığı, bunu da ulu orta bağırarak “benim raporum var kimse bana dokunamaz, istediğime istediğimi yaparım” şeklinde kendine silah edindiği söyleniyor. Eğer gerçekten böyleyse acilen araştırılıp müdahale edilmesi gereken bir durum zira bu durumda okulda kimsenin can güvenliği yok demektir.

Aslında Öğlebeli İlkokulu'nda yaşananlar Türkiye’de eğitim sisteminin geldiği noktanın bir göstergesi.

Eğitimde fırsat eşitliği gibi kavramların içinin boş olduğunun bir kanıtı. Daha önce ülkemizin birçok yerinde şahit olduğumuz bu şiddet olayları ise eğitimdeki çöküşün, öğretmenlik mesleğinin düşürüldüğü durumun fiziksel bir temsili haline geldi.

Bu olay, sadece Öğlebeli için değil, Türkiye’nin dört bir yanındaki eğitim sistemimiz için bir uyarı niteliğinde. Sorunları görmezden gelmek yerine, eğitimde daha modern ve kapsayıcı çözümlerle geleceğimizi koruma vakti. Öğlebeli'nin sesi, aslında hepimizin sesi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.