blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
17 Aralık, 2025 12:30 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

’Vücut dışında 10 gün yaşayabilen HPV virüsü çocuklara bulaşabilir’

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Bahtiyar Çiftci, 7-10 güne kadar vücut dışında hayatta kalabilen HPV virüslerinin anne ile aynı evde yaşayan çocuklara teorik olarak bulaşabileceğini, bu bulaşın da 25 yıl sonra rahim ağzı kanseri ya da boğaz lezyonlarına sebep olabileceğini söyledi.
Medicana International Samsun Hastanesi doktorlarından Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Bahtiyar Çiftci, kadınlardan en çok görülen 4. kanser türü olan rahim ağzı kanseri hakkında bilgiler verdi. Aşılanmanın öneminden bahseden Çiftci, HPV virüsünden korunmak ve bulaşmasını önlemek için yapılması gereken hususlar hakkında da açıklamalarda bulundu. Yılda 340 bin kadının rahim ağzı kanseri nedeniyle hayatını kaybettiğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Çiftci, "Rahim ağzı kanseri, dünyada kadınlarda en çok görülen 4. kanser türü. Bu kanserin tamamına yakının nedeni HPV virüsü. Her yıl dünyada 600 binden fazla kadında ilerlemiş rahim ağzı kanseri tanısı konuluyor ve 340 bini bundan kaynaklı olarak ölüyor. Bu ölümcül kanserden korunmak için aşılanma ve ulusal tarama programlarında var olan HPV ve smear testi ile korunmak mümkün. Bu kanserin taramaları HPV DNA testi ve pap smear testi ile yapılır. Pap smear de rahim ağzı ve vajinadan alınan sürüntü örneği patologlar değerlendiriyor. HPV DNA’da ise en yüksek riskli 15 tip taranıyor. HPV testinin kanseri tespit etme oranı yüzde 95 civarında, pap smear de ise bu oran yüzde 60 oranında" dedi.

"HPV virüsü çocuğa bulaşabilir, virüs vücut dışında 10 güne kadar canlı kalıyor"
Kendilerine en çok gelen sorunun virüsün evdeki çocuğa bulaşıp bulaşmayacağı yönünde olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Çiftci, "HPV virüsü ile ilgili en çok sorulan soru; ‘HPV pozitifim çocuğuma bulaşır mı?’ şeklinde oluyor. Evet, HPV’nin vücut dışında 7-10 güne kadar canlılığını devam ettirdiğini biliyoruz. Çocuğa bulaşabilir. Bulaş riski her zaman var. Genel hijyen kurallarına uyulması ve aşılamanın yapılmasının ardından endişe duymamalarını söylüyoruz. HPV virüsü çocuklara bulaşırsa bu virüs 25 yıl sonra rahim ağzı kanserine dönüşebilir. O anlamda bir risk taşıyabilir. HPV bulaşan çocukta ilerleyen döneme kadar bir belirti görülmez. HPV virüsü sadece rahim ağzı kanserine ya da genital kanserlere sebep olmuyor. Orofaringeal (yutma, boğaz kasları) hastalıklarına da neden olabilir. HPV virüsü cildi tuttuğu için sadece kanser yapar demek doğru değildir" diye konuştu.
Virüsten korunma ve tedavi yöntemleri hakkında da bilgi veren Çiftci, "Rahim ağzı kanserinin ilk bulgusu vajinal kanama, kötü kokulu akıntı, yoğun akıntı şikayetidir. Rahim ağzı kanseri sinsi ilerleyen bir kanser türüdür. Rutin tarama bu açıdan önemli. Tarama sonucu bir bulgu göstermeyen HPV virüsünü tespit edebiliyoruz. Böylece rahim ağzı kanserinden hastaları koruyoruz. Aşı, yüksek oranda rahim ağzı kanserinden koruyuculuk sağlıyor. 26 yaşına kadar yapılan aşılama yüzde 90’ın üzerinde koruma sağlıyor. Aşılama programına 9 yaşından 45 yaşına kadar kadın ve erkeklerde yapılabilir diyoruz. Üst yaş sınırı yok. Riskli grupta 45 yaş sonrası için de aşılama önerebiliriz. Bu kanserde şüpheli lezyon bulduğumuzda ilk aşamada rahimin alınması gerekmiyor. Rahim ağzındaki şüpheli bölgenin çıkarılması yeterli oluyor. Rahim ağzında şüpheli lezyon olmadığını görene kadar rahim ağzının çıkartılması denilen bir tedavi yöntemi var. Rahim ağzının çıkartılması gebeliğe engel bir durum değil. Bu şekilde de gebelik oluşabilir. Ancak gebelikle ilgili bazı komplikasyonlar, rahim ağzı yetmezliği, erken doğum gibi durumlarla karşılaşabiliriz. Bu açıdan da işlem yapılan hastaları uyarıyoruz. HPV 16-18 pozitif hastalarda aşılanmasını öneriyoruz. Aşının içerisinde 9 en yüksek riskli HPV virüsüne karşı koruyuculuk sağlayan ajanlar var. Aşılama HPV pozitifse dahi yapılabilir. 9-15 yaş arasında 2 doz, 15 yaşından sonra ise 3 doz aşı yapılabilir" şeklinde konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
17 Aralık, 2025 12:37 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum: 0

Hem eğitim görüp hem üretiyorlar

Fen-Edebiyat Fakültesi bünyesinde 8 yıldır faaliyet gösteren mantar üretim tesisinde, öğrenciler uygulamalı eğitim alırken üretilen mantarlar satış ofisi aracılığıyla tüketiciyle buluşturuluyor.
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi (TOGÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi bünyesinde faaliyet gösteren mantar üretim tesisi, 8 yıldır hem eğitim öğretime hem de bölge halkına hizmet veriyor. Lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin uygulamalı eğitim aldığı tesiste, üretilen mantarlar üniversitenin satış ofisinde tüketiciyle buluşturuluyor.

"8 yıldır eğitim ve öğretim bir arada"
TOGÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Genel Biyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. İbrahim Türkokul, tesisin yaklaşık 8 yıldır aktif olarak faaliyet gösterdiğini belirterek, "Aşağı yukarı 8 yıldır üretimimize aktif şekilde devam ediyoruz. Hem lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerimize uygulamalı eğitim veriyoruz hem de bölge halkına danışmanlık yaparak topluma katkı sağlamaya çalışıyoruz" dedi.

"Akademik yönetimden üretime destek"
Üretim tesisinin kurulmasında üniversite yönetiminin önemli katkıları olduğunu vurgulayan Türkokul, "Üniversitemizin Rektörü Prof. Dr. Fatih Yılmaz hocamızın ve önceki dönem rektörlerimizin ciddi destekleriyle orta ölçekli bir üretim tesisini hayata geçirdik. Bundan sonraki süreçte de özellikle lisans öğrencilerimiz ve bölge halkı için çalışmalarımızı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.

"60 metrekarelik alanda üretim"
Tesiste üretilen mantarların TOGÜ satış ofisi aracılığıyla satıldığını aktaran Türkokul, "Yaklaşık 9 ay üretim yapıyoruz. Yaz aylarında hem mevsimsel şartlar hem de sebze-meyvenin bol olduğu dönemler nedeniyle talep bir miktar düşüyor. İstiridye mantarını 9 ay boyunca üretiyoruz, beyaz kültür mantarını ise yılın büyük bölümünde üretmek mümkün. 60 metrekarelik bir alanda üretim gerçekleştiriyoruz" diye konuştu.
Son yıllarda istiridye mantarı üretimine yönelik altyapı çalışmalarını geliştirmeyi hedeflediklerini belirten Türkokul, bölgede kompost üretimine yönelik bir sistem kurmayı planladıklarını da sözlerine ekledi.
Öte yandan tesiste eğitim alan lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri aldıkları teorik dersleri uygulamalı olarak pekiştirme imkânı bulurken üretim süreçlerini birebir deneyimleyerek mesleki tecrübe kazanıyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.