Kastamonu’da öğrencilerle buluşan Türkiye’nin birinci astronotu Alper Gezeravcı, "Uzay alanında önemli çalışmaların altına imza atmış milletlerden biriyiz" dedi.
Türkiye’nin birinci astronotu Alper Gezeravcı, Kastamonu’da öğrencilerle bir ortaya geldi. Kastamonu Valiliği himayesinde Kastamonu Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen konferansa Alper Gezeravcı konuşmacı olarak katıldı. Halk Eğitim Merkezinde gerçekleştirilen konferansın açılışında konuşan Kastamonu Vilayet Ulusal Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, "Ülkelerin birçok alanda başarılı rol gösterebilmesi için uzayda varlıklarını hissettirebilmelerinden geçmekte yollar. Bu manada da ülkemizin ulusal uzay programı doğrusunda birçok amaçları var. Bu gayelerin gerçekleştirilmesi ve bu maksatların gerçekleştirilmesindeki birinci yolunda farkındalık olduğunun, farkındalık uyandırmak gerektiğinin farkındayız. Ve bu nedenle de bu cins aktiflikleri siz gençlerimizle düzenlemeyi bir ödev olarak kendimizde görüyoruz" dedi.
"2030-2040’dan sonra yapay zeka bilmeyen hangi meslek olursa olsun hiçbir bahtı olmayacak"
2030-2040 yıllarının yapay zeka ve uzay çağı olacağını belirten Yapay Zeka Politikaları Derneğ Kurucu Başkanı Zafer Küçükşabanoğlu ise, "3 ay evvel Sayın Valimizin öncülüğünde Kastamonu teknoloji seyahati başladı. Bizler maddi manevi her vakit sizlerin yanınızdayız. ve bu seyahatte da ne gerekiyorsa yapmaya da kararlıyız. O yüzden sizden tek ricamız sizler Kastamonu’nun bugünleri olarak yapay zekayla ilgilenin, uzayla ilgilenin, siber güvenlikle ilgilenin ve memleketimizi çok daha fazla daima bir arada ileri götürelim" diye konuştu.
"Uzay alanında önemli çalışmaların altına imza atmış milletlerden biriyiz"
Öğrencilere yaşadığı tecrübeleri anlatan birinci Türk astronot Alper Gezeravcı ise, "Görevimizi tamamladığımız 9 Şubat 2024’te ülkeme dönüşümün çabucak akabinde değerli kardeşlerimizle, ülke genelinde ve yurt dışında birçok lokasyonda bu programlara başladık. Şu ana kadar yaklaşık 15 aylık müddetin içerisinde 350’nin üzerinde program yaptık. Bizim bu kadar kısa vakit dilimi içerisinde bu kadar fazla buluşma eforumuzun, program gerçekleştirme eforumuzun sebebi, siz geleceğimizin teminatı pahalı kardeşlerimize sunulmuş bir lütuf değil. Bu bizim boynumuzun borcu. Zira Türkiye Cumhuriyeti bu misyonu bir tane vatandaşının uzaya gidip 22 gün maceraya yaşaması için gerçekleştirmedi. Türkiye Cumhuriyeti, bu vazifesi dünyanın en güçlü coğrafyalarından birinde, yüzyıllardır ayakta kalmayı başarabilmiş güçlü bir devlet olarak, her daim özgüveni sınanan evlatlarının hak ettikleri ilham kaynağı bir misyon olarak gerçekleştirdiği ve merkezine bu işin geleceğe yönelik bütün planlamalarının merkezine siz bedelli kardeşlerimiz oturttu. Bu sürecin altına imza atacak olan bireylerin siz kıymetli kardeşlerimiz olacaksınız. Zira bu öykü, bir kıssanın başlangıç noktasıydı. Bir yere varış öyküsü değil ve bu işin asıl sahibi olan sizlersiniz" halinde konuştu.
Türk tarihine bakıldığında kıymetli isimlerin uzay alanında çalışmalar yaptığını görebildiklerini söyleyen Gezeravcı, "Tarihimizi şöyle bir gözden geçirdiğimizde Cezeriler, Ali Kuşçular var. Bunlar aslında yalnızca Türkiye Cumhuriyeti’nin uzay ve bilim alanındaki seyahati değil. Dünya bilim tarihine iz bırakan birçok bilim insanlarımızdan bir kaçı. Tarihimizle sınandığımız, farklı iniş çıkışlar içerisinde, sahip olduğumuz bu zenginlikten bir ölçü uzaklaştığımız periyotlar oldu. Fakat buna karşın yakın tarihimizde uzay alanında önemli çalışmaların altına imza atmış milletlerden biriyiz" tabirlerini kullandı.
Türkiye’nin değerli teknolojik atılımlara imza attığını kaydeden Gezeravcı, "2 hafta evvel değerli bir muvaffakiyete imza attık. Dünyada birebir anda 3 pistten iniş kalkış operasyonu yapan yalnızca tek ülke. Elektrikli otomobilini, uçağını ve helikopterini üreten dünyada yalnızca 6 ülke var, biri Türkiye Cumhuriyeti. Uzaya gelene kadar bu memleketin evlatlarının elinden çıkmış size ilham sağlayacak kaç muvaffakiyet öyküleri mevcut. Aradığınız ilham kıssaları yurt dışında öteki ülkeleri hudutlarında değil, bu topraklarda mevcut, kâfi ki bakmayı bilin" sözlerini kullandı.
Türkiye’nin, 2026-2028 yılları ortasında aya erişebilmek için bir planlama içerisinde olduğunu vurgulayan Gezeravcı, "Bunu Ulusal Uzay Programımızın içerisinde sürdürüyoruz. 2 kademeli bir program. 1. kademede kendi etrafı ve dünya etrafında dönüşüne devam eden ay yüzeyinde spesifik bir noktaya sert iniş yapmasını planlıyoruz. Birinci vazifeden çıkacak olan deneyim sonucunda çabucak 2. vazife başlayacak. Bu vazifede de bir bilimsel nesne ile ay yüzeyine yumuşak iniş yapılacak. Koymuş olduğumuz maksat kolay bir gaye değil. İnsanoğlu 70 yıldır uzayda faaliyet gösteriyor. Bu 70 yılın içerisinde aya insanını, ya da rastgele bir bilimsel nesnesini ulaştırabilmiş yalnızca 5 ülke var. Biz 6. ülke olma yolunda gaye koymuşuz" diye konuştu.
Emin adımlarla amaca yüründüğünü lisana getiren Gezeravcı, "Biz ay yüzeyine ulaşacak halde bir gayesi koyduk. Sayın Cumhurbaşkanımız birkaç yıl evvel ‘uzaya göndereceğimiz vatandaşımız, kendisinin ya da Türkiye’deki öteki bilim insanlarının yer çekimsiz uzay ortamında yapmak istedikleri bilimsel test ve tecrübeleri gerçekleştirme imkanına sahip olacak’ diyerek birinci beşerli uzaylı misyonunu ilan etti. Sayın Cumhurbaşkanımız bu açıklamayı yaptığında kimi çevreler sahiden buna gülerek yaklaştı. Sevgili konuklarımız, 1,5 yıl geçmeden ilan edilmiş bu gaye gerçekleştirilmiş vaziyettedir. Türkiye Cumhuriyeti ayağı yere basan sağlam, iradesiyle net yola çıkmış olduğu maksatları ortaya koyuyor. Hiçbir vakit bir hayal peşinden koşmadık, devletimize kadim geçmişimizden almış olduğumuz kültürle her vakit gerçekti, erişebilir ve somut maksatlar ortaya koyarak birebir devlet ciddiyetiyle bu amaçlar peşinden yürümeye her daim devam ettik" formunda konuştu.
Programa Vali Meftun Kısımlı, Vilayet Jandarma Kumandanı Zafer Özden, Emniyet Müdürü Kayhan Ay, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
Program sonunda da Alper Gezeravcı’ya günün anısına ikram takdim edildi.
Vatandaş
•Marzinc Karabük halkının sağlığını tehdit ediyor, neden kaldırılmadı? Neden başka bir ile değil de Karabük’e yapıldı? Kardemir’in bacalarına filtre taktıracaktınız, neden taktırmadınız? Kardemir kavşağı gibi bir ucubeyi Karabük halkına nasıl yakıştırabildiniz? Yazık değil mi onca paraya?