Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

“VERGİLİ ADAY OLMAZSA BEN ADAYIM..!”

Manşet Yayın: 24.09.2023 16:09 |Güncelleme:28.12.2023 11:57
“VERGİLİ ADAY OLMAZSA BEN ADAYIM..!”

Karabük Özel Sektör Haddeciler Derneği Başkanı Pehlivan Baylan 2024 Mart ayında yapılacak olan yerel seçimlerle ilgili olarak Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili’ye tam destek olacağını söyledi. Baylan;  “Aday olursa onu desteklerim, şayet Başkan aday olmazsa ben adayım” dedi.

Karabük Özel Sektör Haddeciler Derneği Başkanı Pehlivan Baylan, kentimize 55 yıllık hizmet hayatının olduğunu ifade ederek, demir çeliğin kurulduğu ilk yıllarda kapasitesi 250 bin ton iken bugün özel bir haddehane olarak  360 bin ton kapasiteli ihracat yapan bir şirket kurduklarını ve artık bir fabrikaya  daha ihtiyaç doğduğunu vurguladı.

Dernek Başkanı Baylan: “Işık Hadde ve petrol olarak 55 yıldır kentimizde hizmet veriyoruz. Haddemiz, 2018 yılında ihracata başladı. Doğukan oğlum, bugün 8 ayda 19 milyon dolarlık ihracat yapabiliyor. 113 ülkeye mal satıyoruz. Emrah oğlum petrolde devam ediyor. 5 tane istasyon var. Kızım iç mimar ve biz güzel bir aileyiz. Kentimiz için ülkemiz için çalışmaya devam ediyoruz. Yeni kurulacak fabrika 24 ayda yaklaşık yüzde 90’ı tamamlandı. Mart ayı gibi üretime başlar diye düşünüyorum. Şu an 250 bin ton ticari hacmimiz olmasına rağmen bunun 120 bin tonu kendi kapasitemizde elde edilirken 130 bin tonunu dışarıdan alıyoruz. Onun için de aldığımız mallarda her zaman 20-25 dolar gibi bize maliyet artışı getiriyor. İster istemez ikinci fabrikayı açmak elzem oldu. Mal gelmiyor. İskenderun’dan mal gelecek, Karabük’ten İzmit Dilovası’na gönderiyorsun. Zonguldak limanı gibi maliyetler artınca da o günkü valimiz bize 50 bin dönüm arsayı fabrika kurmak için yer verdiler. Orası tamamlanınca 240 bin ton üretecektir. Biz de toplamda 360 bin ton üretim yapacağız inşallah. 1947’lerde demir çelik fabrikaları Türkiye için üretim kapasitesi 250 bin tonmuş. Biz dünya pazarında rekabet etmek istiyoruz. Nereden nereye özel sektörde gelişiyor ve büyüyor. Yolumuzda devam ediyoruz.” dedi.

Yanlarında çalışan İşçilere  enflasyon oranı artışınca zam yaptıklarının altını çizen Baylan;  “Bugün dolar arttıkça işletme sermayen küçülüyor. Her şeye zam geliyor. Haddeciler bugün ihracat yapmıyorsa finansını sağlayamıyor. İlk sorunumuz enflasyon fiyat artışı, işçi ücretleri, elektrik ve doğalgaz zamları oldukça rekabette geride kalıyorsunuz. Dünya piyasası ile yarışamıyoruz. Tünelin önünde ışık doğacağını göremiyoruz. Ben bir bakana anlattım sorunlarımızı bir şey yapamıyorlarsa gölge etmesinler yeter. Biz tarhana içer, soğan ekmek yer yolumuza devam ederiz.” diye konuştu.

KÜTÜK FİYATI SIKINTISI

Başkan Baylan: “Kardemir varsa varız. Yoksa biz yokuz. Biz önceki dönemlerde yani MutullahYolbulan ve Kamil Güleç yönetimlerinde iken Karabük haddehanecileri olarak, üretimimizin yüzde 70’ini Kardemir’den alıyorduk. Yüzde 30’unu da Kardemir veremediği için yurtdışından örneğin İran, Azerbaycan ya da Rusya’danalıyorduk. Şimdi bu tersine döndü. Yüzde 30’unu Kardemir’den alıyoruz. Geri kalan yüzde 70’ini dışarıdan alıyoruz. Karabük haddehanelerinde Kardemir çalışanı kadar çalışan var. Yanlış bir şey de söylemek istemiyorum ama Türkiye’nin dövize ihtiyacı var. Sayın Cumhurbaşkanımda, Sayın Maliye Bakanımda istihdam, üretim ve ihracat diyor. İhracatı destekleyeceğiz diyorsunuz. Ancak ihracatı desteklemiyorsunuz. Benim yüzde 70 dövizimi aynen bu tabiri Karabük’te Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın İsmail Demir Bey’e de kullandım. Benim yüzde 70 dövizimi elin gâvuruna neden veriyorsunuz. Burada stoklarda bu mal bekliyor. Finansı yiyorlar. Bunu özellikle belirttim. Örneğin geçenlerde profili satamadılar. 55-60 dolar aşağı fiyat çektiler. Kütük’te niye çekmiyorsunuz? Ben istihdam yaratıyorum ve ben üretim yapıyorum. İhracatçıyım. Bir cevap alamadım. Kardemir bizim ve kimseye laf söyletmeyiz. Yöneticilerimize buradan bir mesajım var. Akıllarını başlarına toplasınlar. Akıllı olsunlar. Kardemir tek başına 46 milyon dolar ihracat yapıyor biz genel olarak 1 milyar dolar ihracat yapıyoruz. Herkes bunun hesabını bir yapsın. Kardemir’in birkaç tane yönetim kurulu üyelerinin olması hakkında daha önceki iki arkadaşın geçinememesi sebebiyle devlet buraya birilerini gönderdi. Ancak Kahramanmaraş eski başkanının, eski bakanların burada ne işi olur, onun yerine daha mesleki tecrübesi olan birileri atanabilirdi.” dedi.

İSMAİL DEMİR’E AÇIK MESAJ

Kardemir’den beklentilerinin olduğunu ifade eden Baylan; “Bugün Karabük bizim, bu bayrak bizim. Demir Çelik fabrikaları varsa, haddehaneler vardır. Var olacaktır. Denize ve limana uzak olduğumuz için biz 25 dolar ekside gidiyoruz. İnsanlık üstü bir enerji veriyoruz. Çocuğum 10 gündür Şili, Peru, İstanbul konferansa katılıyor. Biz bir aileyiz. Biz işçimizi aç ve açık bırakamayız. Karabük için çalışıyoruz. Vergimizi, sigortamızı ve muhtasarımızı ödüyoruz. Devletle bir sorunumuz yok. Işık Çelik bir yılda, 340 kişi çalıştırıyor, 9 bin tıra iş veriyor. Bunu 25’e vurduğunda tüm haddeciler, binlerce insana istihdam yaratıyoruz.  Kardemir’de 3 bin 500 kişi çalışıyor. Bizlerde de o kadar işçi çalışıyor. Kapasitesi 2 milyon 300 bin ton, bizde de 3,5 milyon ton kapasite var. Biz kütük üretemiyoruz. Aramızdaki fark bu. Kardemir bizim anamız babamız ve ocağımızdır. Her şeyi ticari düşünmemek lazım. Bu nedenle beklentimiz var. Kütük fiyatlarını aşağı çekerlerse biz rekabet etme şansını yakalarız. Yoksa orda bir genel müdürün, memurun keyfine bırakılmaması lazım. Yönetimde geçmişi bilen isimler olursa bunun farkına varır. Aksine bir karar da veremezler. Biz yoksa ki gerçekten eziliriz, yok oluruz ve siliniriz.”  dedi.

YEREL SEÇİMLERDE ADAY DA OLABİLİRİM

2024 Yılında yapılacak olan yerel seçimlerde Belediye Başkan Adayı olabileceğinin sinyalini veren Baylan; “Yeni milletvekillerinin bizlerle çok iyi bir takım oyunu içerisinde olması lazım. Tabi şimdi çok yeniler. Zamanla bunlar oturacaktır. Yerel seçimlerde Rafet Vergili, yeniden aday olursa onu desteklerim. Sayın Rafet Bey, MHP’den milletvekili birinci sıra adaylığı teklif etti. Ancak biz ailece yatırımda olduğumuz için bu teklifi kabul etmedik. Beni 20 sene sonra siyasete layık gördüyse ve Sayın Rafet Vergili yeniden aday olmazsa ben neden olmayayım. Karabük halkı da beni buna layık görürse, benim neyim eksik. Aday olurum.” dedi. (Ramazan Öztürk)

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Bu sütunlar 642 yıllık caminin sigortası

Kültür Sanat Yayın: 03.05.2024 20:24
İhlas Haber Ajansı
Bu sütunlar 642 yıllık caminin sigortası

Bolu’da 1382 yılında yapılan ve 2 yangın, 3 büyük deprem yaşayan Yıldırım Bayezid Camii’nin sigortası olarak adlandırılan denge sütunları ilk günkü gibi çalışıyor.

Bolu’da, Büyük Cami Mahallesi’nde bulunan ve 1382 yılında Osmanlı Padişahı Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılan 642 yıllık tarihi Yıldırım Bayezid Camii, mihrabının her iki yanında bulunan denge sütunlarıyla görenleri hayrete düşürüyor. O yıllarda ahşap olan bu cami 1891 yılında yanmış ve 1899 yılında ise kubbeli olarak yeniden yapılmıştır. 1944 yıllarında hasar görürken orijinali yer yer bozularak onarıldı. Çiftminareli, tek kubbeli olan caminin iç mekanları Türk motifleri ile süslendi. 642 yıldır ayakta kalan Yıldırım Bayezid caminin en büyük özelliği mihrabın her iki tarafında dönen denge sütunları. Sütunlar caminin statik dengesini ve geçirdiği depremlerde herhangi bir hasar alıp almadığını gösteriyor. Yaşanan afet sonrasında eğer sütunlar dönmezse, caminin temelinde veya dengesinde bir bozukluk olduğu anlaşılıyor.

“Şu anda 650 yıllık bir yapının içerisindeyiz”

Her yıl binlerce yerli ve yabancı ziyaretçiye Bolu’yu tanıtan turist rehberi Levent Kahveci, “Şu anda 650 yıllık bir yapının içerisindeyiz. Yıldırım Bayezid Camii, Bolu’da bilinen ismiyle Büyük Cami’deyiz. Büyük Cami denmesinin sebebini açıklayayım. Osmanlı döneminde hüküm sürülen her yere ‘Cuma Camisi’ yapılırmış. Hanefi mezhebine göre ‘Cuma Camisi’ Cuma namazları en büyük camide ve hep beraber kılınmalıdır. Eğer en büyük cami dolmaz ise diğer camilerde kılınan namazlar geçersizdir. Bu yüzden Cuma namazının sonunda Zuhr-i âhir namazı da kılınır ki Cuma namazı kabul olmazsa o günkü öğle namazının yerine geçsin diye. O dönemde Cuma namazının ana amacı, yöneticiler namazı kıldırır, minbere çıkarak hutbeyi okurlar. Duyurulması gereken ne varsa halka duyururlar” ifadelerini kullandı.

“Buradaki sütunlar eğer hareket edebiliyorlarsa temelleri sağlam demektir”

Caminin çevresine yapılan hamamlar ve dükkanlara da değinen Kahveci, “Bu camiyi Yıldırım Bayezid, şehzadeliği döneminde yaptırmıştır. Bayezid, camiyi yakınında bulunan orta hamamla birlikte yaptırmıştır. Eskiden camiler külliye şeklinde yapılırdı. Yani caminin yanında mutlaka ya hanlar yapılır ya da dükkanlar yapılırdı. Oranın geliriyle cami kendini idame ettirirmiş. Bu cami 2. Abdülhamit döneminde bir tadilat geçirmiştir. Camiye birkaç ekleme de yapılmıştır. Bu caminin en güzel özelliklerinden bir tanesi mihrapta bulunan deprem sütunları. Anadolu’da birkaç camide daha bunların örneğini görmekteyiz. Buradaki sütunlar eğer hareket edebiliyorlarsa temelleri sağlam demektir” diye konuştu.

“Bu sütunlar, aslında camimizin sigortası”

Caminin mihrabında bulunan 2 sütunun, caminin sigortası olduğunu dile getiren Levent Kahveci, “Bu sütunlar, aslında camimizin sigortası olarak da adlandırılabilir. Temelinde herhangi bir kayma veya hasar oluştuğunda bu sütunlar dönmez hale gelir. Sütunlar dönmez hale geldiğinde de mimarlar anlarlar ki caminin temeli bakıma ihtiyacı vardır” dedi.