Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
27 Eylül, 2023 04:36 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Uzmanlar uyardı: “Kış mevsimi girmeden grip aşınızı olunuz”

Okulların açılması ve kış mevsiminin başlamasıyla birlikte görülmeye başlayan grip vakaları ile ilgili uyaran uzmanlar, özellikle riskli kişilerde aşının her yıl yenilenmesi gerektiğini belirtti.
Yaz mevsiminin bitmesi, okulların açılması ve kış mevsimine de kısa bir süre kalmasıyla birlikte grip (influenza) hastalığında artışlar yaşanmaya başladı. Grip ile ilgili uyarılarda bulunan Özel Kastamonu Anadolu Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Osman Kocabıyık, grip (influenza) hastalığından korunabilmek için özellikle riskli kişilerde aşının önemine dikkat çekerek, “Grip aşısı her yıl Ekim ayından başlanarak Şubat ayına kadar yaptırılabilir. Hastalığı oluşturan virüs DNA yapısını sık sık değiştirdiğinden hastalık geçirenler bağışıklık kazanamıyor. Bu nedenle riskli kişilerde aşının her yıl yenilenmesi gerekiyor. Bağışıklık aşıdan iki hafta sonra ortaya çıkıyor ve koruyuculuğu yüzde 70 civarındadır. Ülkemizde dört ayrı influenza virus tipi içeren inaktive (cansız) influenza aşısı bulunmaktadır. Bu aşı ölü aşı olduğundan grip hastalığına yol açmaz. Riskli gruplara, Sağlık Bakanlığının belirlemiş olduğu sıra dahilinde E-Nabızda tanımlanarak ücretsiz olarak yapılmaktadır. Tanımlanmış bu riskli gruplar için grip aşısı, hastalıklarını/gebelik durumunu belirten sağlık raporuna dayanılarak her branştan hekimlerce reçete edildiğinde yılda bir defaya mahsus olmak üzere karşılanmaktadır” dedi.
Grip hastalığının Ekim ayında başlayarak Nisan ayına kadar sürdüğünü söyleyen Uzm. Dr. Osman Kocabıyık, “Grip (influenza) genellikle yıl içerisinde Ekim ayından başlayarak Nisan ayına kadar olan dönemde sık görülen bulaşıcı bir solunum yolu hastalığıdır. Her yıl dünyada yaklaşık 3-5 milyon kişiyi etkileyerek, 250-500 bin kişinin ölümüne sebep olur. İki yıldır COVID-19’dan maske mesafe ve izolasyon önlemleri nedeniyle fırsat bulamayan grip virüsleri tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kurallara uyumun azalmasıyla bu vakalarda yeniden artış beklenmekte ve gözlenmektedir” diye konuştu.

“Grip hastalığı, kronik hastalığı olan kişilerde ölüme kadar varılabilen ciddi sonuçlara yol açmaktadır”
Grip hastalığının özellikle kronik rahatsızlığı olan kişilerde çok daha ağır seyrettiğini ve ölüme kadar varılabilen ciddi sonuçlara yol açtığını belirten Kocabıyık, “Soğuk algınlığı, çeşitli virüsler tarafınca oluşturulan, daha fazla görülen hafif seyirli üst solunum yolları enfeksiyonu tablosunu tanımlamak için kullanılırken, halk arasında ise grip (influenza) hastalığı da soğuk algınlığı ile benzer tanımlama içerisinde kullanılmaktadır. Grip, ani olarak 39 derece üzerinde ateş, şiddetli kas ve eklem ağrıları, halsizlik, yorgunluk, titreme, baş ağrısı ve kuru öksürük gibi belirtilerle başlayan bir enfeksiyon hastalığıdır. Özellikle çocuklarda, yaşlılarda ve kalp hastalığı akciğer hastalığı, böbrek hastalığı, şeker hastalığı gibi kronik hastalığı olan kişilerde çok daha ağır seyretmekte ve ölüme kadar varılabilen ciddi sonuçlara yol açmaktadır. Soğuk algınlığı, ateş yükselmeden, hafif kırgınlık, burun akıntısı, hapşırma gibi belirtiler ile kendini gösteren, halsizliğe yol açmadığı için yatak istirahatı gerektirmeyen, ayakta atlatılabilen bir hastalıktır ve grip ile karşılaştırılmamalıdır. En iyi tanı ise muayene ile konulabilir” şeklinde konuştu.

“Gribin tedavisinde antibiyotiğin yeri yoktur, öncelikle istirahat ve destek tedavisidir”
Grip (influenza) virüsünün damlacık yoluyla bulaştığını belirten Dr. Kocabıyık, “Öksürük ve hapşırık yoluyla virüs damlacık şeklinde yayılır. Bu damlacıkların ağız, burun ya da gözlerimize ulaşması ile hastalık bulaşır. Bu nedenle gripli bir kişi virüsü etrafa yaymamak için öksürüp hapşırırken ağzını bir mendille veya kolları ile kapatmalıdır. Ellere hapşırmak en tehlikeli olanıdır. Ellere bulaşan virüs buradan dokunulan her yere yayılır. Gripli kişi sık sık ellerini yıkamalıdır. Gribin toplumda yayılmaması için, virüsün çok saçıldığı hastalığın ilk günlerinde, okula, işe gidilmeyip evde istirahat edilmelidir” ifadelerini kullandı.
Gribin tedavisinde antibiyotiğin yerinin olmadığını, öncelikle istirahat ve destek tedavisinin gerektiğini söyleyen Kocabıyık, “Ateş düşürücü ilaçlar, bol sıvı alımı önerilir. Ancak grip belirtileriniz varsa ve risk grubundaysanız veya çok hastaysanız, hastalığınız konusunda endişeliyseniz, sağlık uzmanınızla iletişime geçmelisiniz. Gribinizi tedavi etmek için antiviral ilaçlara ihtiyacınız olabilir. Antiviral ilaçlar hastalığı hafifletebilir ve hasta olma sürenizi kısaltabilir. Ayrıca ciddi grip komplikasyonlarını önleyebilirler. Hastalandıktan sonraki 2 gün içinde başlanıldığında genellikle en iyi sonucu verirler. Gribe yakalanmamak için sık el temizliği, sağlıklı beslenme, mevsime göre giyinme gibi kişisel önlemlerin yanı sıra özellikle risk altındaki kişiler için en etkili korunma yolu aşıdır” dedi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
11 Haziran, 2025 13:31 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Elif Güneri: “Hedefim kız çocuklarına ilham kaynağı olmak”

Karabüklü milli boksör Elif Güneri, şampiyonluklar yaşayarak daha fazla kız çocuğuna ilham kaynağı olmak istediğini söyledi.

Son olarak Polonya'nın başkenti Varşova'da World Boxing tarafından düzenlenen 2025 Felix Stam Dünya Boks Kupası'nda 80 kiloda altın madalya Kazanan milli sporcu Elif Güneri, yıl sonunda Hindistan'da World Boxing'in düzenleyeceği Şampiyonlar Gecesi'nde de mücadele etmeye hak kazandı.
Kazakistan'da 28 Haziran - 7 Temmuz 2025 tarihlerinde arasında yapılacak 2025 World Boxing Kupası'na hazırlanan Güneri oradan da şampiyonlukla ayrılıp, hem İstiklal Marşı'nı okutmak hem de puan toplamak istiyor.

Elif Güneri: "Amacım şehrime ve ülkeme tekrar altın madalya kazandırmak"
Polonya'daki şampiyonadan altın madalyayla döndüğü için mutlu ve gururlu olduğunu belirten Elif Güneri, "Şampiyona Polonya'daydı, Varsova'da düzenlendi. Sıklet değiştirdik. Ağır sıklet oynuyordum, 80 kiloya düştüm. 80 kilo yarışımda şampiyon oldum ve dediğim gibi ülkemi ve şehrimi en iyi şekilde temsil ettim. İstiklal Marşımızı Polonya'da, bütün Avrupa'yı dinletmek gerçekten çok onur verici bir olaydı. Şimdi Kazakistan'da önümüzde tekrar bir World Boxing'in bir serisi var. Ayın 27’inde Kazakistan'a gidiyoruz. Amacım burada şampiyon olmak. Şehrime ve ülkeme tekrar bir altın madalya kazandırmak" dedi.
Güneri, altın madalya almanın World Boxing'te nasıl bir avantaj sağladığı ile ilgili olarak ise, "Bu sene sonunda Hindistan'da yapılacak olan Şampiyonlar Gecesi’nde direkt dövüşme hakkı elde edecek ve ben de bu hakkı elde ettim. Amacımız her zaman ülkemizi ve şehrimizi en iyi şekilde temsil etmek. Kazakistan'da da hedef kürsü ve 4-14 Eylül'de İngiltere Liverpool'da yapılacak olan Dünya Şampiyonası için puan toplayıp, seri başı olmak"
şeklinde konuştu.

"Amacım kız çocuklarına örnek olabilmek"
Amacının sadece madalyalar almak olmadığını aktaran milli boksör, "Karabük’teki çocuklara örnek olmak istiyorum. Benim en büyük amaçlarımdan ya da vizyonlarımdan biri de kız çocuklarına örnek olabilmek. Karabük biliyorsunuz, Cumhuriyet kenti ve küçük bir şehir. Ben bu şehirde doğdum, büyüdüm. Bu şehirde eğitim aldım ve bu şehirde eğitimcilik yapıyorum, bu şehirde öğretmenim. Benim en büyük amacım bu şehri en iyi şekilde tanıtmak, temsil etmek ve özellikle kız çocuklarına örnek olmayı çok istiyorum. Ben ismimi çok rahat bir şekilde duyurdum. Çok çalıştım, çalışmamın sonucunda meyvelerini aldım, adımı duyurdum. Onların da bu imkanlarla daha iyi bir şekilde duyurabileceklerine inanıyorum" diye konuştu.
Elif Güneri’nin antrenörü Baykan Arslan ise Karabük'te Elif'in şampiyonluklarına çok alışıldığını ve durumun aslında bu kadar kolay gerçekleşmediğini belirterek, "Her madalyanın ayrı bir emeği var. Avrupa ve dünya şampiyonalarımız, Türkiye şampiyonalarımız var, her biten turnuvadan bir hafta dinlenmeden sonra tekrar her şeye sıfırdan başlıyoruz. Dolayısıyla o süreçler devamlı bu şekilde devam ediyor. Yoksa zirveye bir kere çıkıp da orada kalmak kolay değil. Orada orayı taşımak zor. Dolayısıyla biz de bunu 20 yıldır Elif'le taşıyoruz"
ifadelerini kullandı.

Arslan, yaz tatilinin gelecek olmasıyla ilgili çocuklara tavsiye verirken, "2025 yılı içinde 8 ayrı sporcumuz Türkiye madalyası aldı. Bu da hiç kolay değil. Baykan Aslan Boks Okulu Spor Kulübü olarak ciddi bir çalışma içerisindeyiz. Her gün sabah ve akşam antrenmanlarımız devam ediyor. Tesis anlamında Karabük'ün hiçbir eksiği yok. Gerçekten her branşın bizim de olduğu gibi kendine özgü bir salonu var. Antrenörü var. Dolayısıyla bu çok önemli ve ilimiz gençliği için çok büyük bir şans. Gençlerimiz, çocuklarımız hangi branşı seviyorsalar mutlaka spor yapmalı. İlimizin de yapısı gereğiyle salon sporlarında çok daha başarılı olacaklarına inanıyorum" ifadelerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin