Milletvekili Aday Adaylığı için Karabük Üniversitesi Rektörlüğü görevinden istifa eden Rektör Prof. Dr. Burhanettin Uysal için veda programı düzenlendi. Milletvekili Aday Adaylığı için Karabük Üniversitesi Rektörlüğü görevinden istifa eden Rektör Prof. Dr. Burhanettin Uysal için veda programı düzenlendi. Prof. Dr. Bektaş Açıkgöz Konferans Salonunda düzenlenen programa Dekanlar, Müdürler, Akademik Personel ve İdari Personelin katıldı. Zaman zaman duygusal anların da yaşandığı program, Prof. Dr. Burhanettin Uysal’ın görevleri, çalışmaları, başarıları ve üniversiteye olan katkılarının yansıtıldığı, aynı zamanda hayatından kısa kesitlerin anlatıldığı kısa filmin izlenmesi ile başladı. Daha sonra bir konuşma yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Güneş; “Sayın Rektörüm, Rektör Yardımcım ve Değerli mesai arkadaşlarım, hepinizi en kalbi duygularımla selamlıyorum. Hayatımın en zor konuşmalarından birini yapmak üzere karşınızdayım. Bu gibi durumlarda ne konuşulur pekte bilmiyorum. Dün yan yana olduğumuz, beraberce zorluklara göğüs gerdiğimiz, bazen de hüzünlendiğimiz Rektörümüz Sayın Prof. Dr. Burhanettin Uysal’ı uğurlamak üzere burada toplanmış bulunuyoruz. Teşrifleriniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Onunkisi bir başarı öyküsüydü. Yokluklar zorluklar engeller onu hiç yıldırmadı. Karabük Üniversitesi onun liderliğinde 8 yıl gibi kısa bir sürede inanılmaz başarılara imza attı. Zaman hepimizin düşmanı bizi dişlileri arasında öğütüp bir kenara atıveriyor. Ancak geride bırakılan eserler zaman olgusunun sınırları ötesine ölümsüzleştiriyor bizleri. Bu nedenle Rektörümüzün ki “gök kubbede hoş bir seda bırakma” bir Karabük bir Türkiye ve bir insanlık sevdasıydı. Bu heyecan birden Karabük Üniversitesi gibi dev bir çınara dönüştü zamana meydan okurcasına. Onun içinde sen ve ben bir yer bulduk kendimize “biz” oluverdik bütün ayrışmalara isyan ederek. Bir olduk güçlendik, beraber olduk yardımlaştık, diri olduk eğilmedik. Biz Karabük Üniversiteliler olduk, Biz Türkiye olduk. Yıllar su gibi akıp gitti hayatımızda. Karabük Üniversitesi macerası daha dün gibi taze hafızalarımızda. Dönüp arkaya baktığımızda veda etmeye hazırlanan Sayın Rektörümüz Burhanettin Uysal hocamızla beraber olduğumuz günlerden hep güzel şeyler hatırlıyorum. Zor günlerde el ele vermenin yardımlaşmanın hazzını kalbimin derinliklerinde hissediyorum. Dün arkadaşlarla Karabük Üniversitesi'nin kuruluş günlerini konuştuk. Zor günlermiş dediklerine göre. Şairin dediği gibi “Evet zor günlerdi… Geldi geçti… Ama yüreğimi deldi geçti…”şimdi taze umutlarla yeni bir başlangıca doğru yol almaya hazırlanıyor hocamız. Ben şahsen sayın hocamızın veda ettiğini düşünüp öyle bir burukluk falan yaşamıyorum. Çünkü hocamızın bakışında kendisini büyüten şu koca çınar Karabük Üniversitesi gibi Karabük'ü de yeniden inşa etme arzusu ve heyecanı içinde olduğunu görüyorum. Bir yazarında ifadesiyle “her veda biraz zamansızdır aslında…” söylenmemiş cümlelerinize mecburi noktalar koyarsınız, gerçekleşmemiş tüm fiillerin fail olmaktan vazgeçersiniz, yazılmamış tüm ifadeleriniz biraz gönüllü biraz gönülsüz, ama her halükarda kendi ellerinizle raflara kaldırdığınız bir kitap gibi oluverir. “Her veda bir hüzün taşır içinde… Doğurup büyüttüğü çocuğuna uzaktan el sallayan bir annenin hüznü gibi, ‘Emek’ diye bildiğin her ne varsa içine kattığı, sevgiyle yoğurup, her tökezlediğinde elinden tuttuğun, bir bahar sevinciyle merhaba deyip, yine bahar hüznüyle geride bıraktığın hayaller gibi…” Ama bugün veda diye nitelendirdiğimiz bu ayrılığın aslında yeni bir başlangıç olduğuna inanıyoruz. Sayın Hocam veda etmeye hazırlandığınız bu koca çınar aslında bu yeni başlangıcın mayasını oluşturmaktadır. Veda ettiğiniz Karabük Üniversitesini her çakıl taşında her zaman sizi hatırlatacak bir seda duyacağız, bir hatıra ile karşılaşacağız. Sizin tükenmek bilmeyen enerjiniz, heyecanınız ve cesaretiniz bize hep rehber olacak, yeni başlangıçlara yelken açıp, bu bayrağı huzur, barış ve kardeşlik türküleri söyleyerek daha da ileriye taşımanın gayreti içinde olacağız. Sayın Rektörüm sizin çok yolunuz ve bahtınız açık olsun. Dualarımız hep sizinle olacak. Bu duygular içerisinde Karabük üniversitesine olan katkılarınızdan dolayı size tekrar tekrar teşekkürlerimi arz eder saygılarımı sunarım. Allah yar ve yardımcınız olsun” dedi. Rektör Prof. Dr. Burhanettin Uysal da yaptığı konuşmada; “Değerli çalışma arkadaşlarım sizi saygıyla selamlıyorum. Bu göstermiş olduğunuz nezaketten, vefalı davranışınızdan dolayı teşekkür ediyorum. 1997 yılında Safranbolu Meslek Yüksekokulu’nda göreve başladığımda sadece 260 öğrenci vardı. Safranbolu Üniversite kültürüne alışmamıştı. Her gün çeşitli olaylarla karşılaşılıyordu, öğrencilerin yolda yürümesi bile sorun oluyordu. Bugün Karabük Üniversitesi’nde 43 bin öğrenci var. Sayı önemli değil, bu öğrenciler kahvehane köşelerinde oturup beklemeleri mi bu ülkenin geleceği için sizlerin vizyonları doğrultusunda eğitim alıp kendilerini kurtarmaları, ailelerine ve ülkelerine katkı sağlamaları mı? Üniversite eğitiminden herkes faydalanmalı bunu savunucusu olduk bunun için sizlerle birlikte tüm fedakârlığı gösterdik. Bizde Üniversitelerin elit insanların gelebileceği bir yer olduğuna inanıp dört duvar arasında eğitim yapabilirdik. Kahvehane köşesinde bekleyen insanları üniversiteye almayabilirdik ama o zaman geleceğe güvenle bakma şansımız yoktu. Bölümlerimize daha az öğrenci alabilirdik ilerleyen dönemlerde zaten bu şekilde olacak. Bizlerle beraber kurulan diğer üniversiteler gibi 5 bin civarında öğrenci sayılarında dönüp durmuş olsaydık aldığımız parayı kazanmış, hak etmiş olur muyduk? Ülkemize olan vefa borcumuzu yerine getirmiş sayılır mıydık? Elbette maaşlarımızı alacaktık ama bu ülke hayrına hiç bir şey yapmamış olacaktık. Sizler çok büyük fedakârlık gösterdiniz. Üniversitemizin eksikleri çok fazlaydı ama siz bunları yoksaydınız ve öğrencilerimizin en iyi şekilde yetişmesi için özveriyle çalıştınız. Bundan dolayı hepinizi kutluyorum. Arkadaşlar en büyük alkış ve takdir sizleredir. Yetiştirdiğimiz gençleri sadece mesleki alanda değil bu gençlerin gelecekte ülkeyi en iyi şekilde yöneteceklerine inandığımız için onlara vizyon çizmeye çalıştık. Bütün faaliyetlerimizi onlarla yapmaya çalışarak 2014 yılı içerisinde 1208 tane sosyal ve kültürel faaliyet gerçekleştirdik. Direksiyonda sevgili gençlerimiz vardı ve yapmış oldukları her organizasyon böyle sizlerin katıldığı gibi kalabalık bu organizasyon gibi coşkuyla geçti. Öğrenciler rektörlerine vizyon çizdi. Senatodan aldığımız kararla 14 konferansı takip eden öğrencilerimize 1 dersten muaf olma hakkını getirdik. Öğrencilerimiz bir gün beni konferansa davet ettiğinde kapıda çok uzun bir kuyruk vardı. Öğrencilerin kayıtları yapılarak, 4 konferansa katılan öğrenciye sertifika veriliyordu. Bu bende neden bu konferansları takip eden öğrencilerimiz muaf olması fikrini verdi ve uygulamaya koyduk. Bu fikir öğrencilerimizindi bunu Karabük Üniversitesi’nden başka uygulayan Üniversitede yok. Gençleri baskıcı bir anlayışla eğitmedik, Üniversitemizi özgürlük diyarı olarak belirledik. Sizlerin çalışmasında en ufak bir eleştirimiz dahi olmadı. Akademi özgür düşüncenin, hür fikirlerin yaşandığı yerdir dedik bunun savunucusu olduk. Bu düşünceler hâkim olmasaydı Karabük Üniversitesi diğer Üniversiteler gibi kargaşa kampüsleri haline gelirdi. Sevgili arkadaşlar bu Üniversiteyi kurmak kolay olmadı, bu üniversitede herkesin katkısı var ama en büyük katkı sizlerin. Bir eseri yapmak kolaydır ama eseri yaşatmak çok zordur. Benim gözüm arkada kalmıyor bu eseri birlikte kurduk, ileriye taşıyacak olanlarda sizlersiniz. Rektör olarak görevimin bir süresi vardı. Bir idealin varsa bu ideal rahat durdurmaz. Rektör olarak projelerim var, yaptıklarım var yapamadıklarım var. Rektör olarak bürokraside belirli şeyleri gerçekleştirebiliyorsun, merdivenin 9 basamağını çok hızlı bir şekilde çıkabiliyorsun ama 10. basamak farklı iradelerin gerçekleştiği yerdir. Ben Üniversiteden ayrılmıyorum, Üniversitemin, şehrimin ve ülkemin daha ileriye gitmesi için aklımda olan yarım kalan ideallerimi gerçekleştirmek için aranızdan ayrılıyorum. Gelecek dönemlerde Karabük Üniversitesi kendisinden çok fazla söz ettirecektir buna inanıyorum çünkü Karabük Üniversitesi huzur, bilim ve özerklik kentidir. Sizlerin birlik ve beraberlik içerisinde öğrencilerimizi eğitmenizden dolayı Karabük şehri yeniden yapılandı. Karabük denilince işçi kenti, Demir Çeliğin başkenti olarak bilinirdi. Bugün Demir Çelik işletmesinde sadece 5 bin kişi çalışıyor, katma değeri yüksek olabilir ama Karabük Üniversitesi denilince 43 bin öğrencinin eğitim gördüğü kampüsten bahsediyoruz. Bu dönüşümü gerçekleştiren sizlersiniz. Bu dönüşümde Karabük’ün gerçek manadaki değerlerinden vazgeçmedik. Demir Çelik elbette bu şehirde olacak ama bugünden itibaren Üniversite ile birlikte katma değeri yüksek ürünler üretmek boynumuzun borcudur. Eğitim, öğretim ve yönetim anlayışında da hiç kimseye haksızlık etmediğime inanıyorum. Bu akşam buraya gelerek bir vefa örneği gösterdiğiniz için şükranlarımı arz ediyorum. Hepinizden hakkınızı helal etmenizi temenni ediyorum ve sizlerde hakkım varsa tüm haklarımı helal ediyorum. Hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Konuşmaların ardından Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Güneş, Üniversite İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yahya Fidan, Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Yaşar, Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Gürbüz, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Refik Polat, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hür Mahmut Yücer, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Vekili Yrd. Doç. Dr. Sanem Yamak Ateş, Genel Sekreter Av. Yaşar Alpay günün anısına katkılarından dolayı teşekkür ederek, Rektör Prof. Dr. Burhanettin Uysal’a hediye takdim ettiler. Son olarak teşekkürlerini dile getiren Rektör Prof. Dr. Burhanettin Uysal; “Ben hediyeleriniz için ve üniversitemize katkılarınızdan dolayı teşekkür ediyorum. Böyle görev yapmayı, böyle dostlarla birlikte çalışmayı Allah herkese nasip etsin. Allah birlik ve beraberliğimizi bozmasın. Hepinizi Allah’a emanet ediyor, şükranlarımı sunuyorum” dedi.