blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
24 Aralık, 2024 16:15 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Tuvalette doğurduğu bebeği çöpe atan genç kadın: “Bebeğimi öldürmek isteseydim 9 ay karnımda taşımazdım, aldırırdım”

Kastamonu’da 9 ay boyunca hamileliğini ailesinden saklayarak tuvalette doğurduğu bebeği poşete sarıp çöp konteynerinin yanına bırakan genç bayan, “Eğer bebeğimi öldürmek üzere bir niyetim olsaydı 9 ay karnımda taşımazdım, aldırırdım. Çok pişmanım" diyerek savunma yaptı.
Olay, 2 Kasım 2023 tarihinde Kuzeykent Mahallesi Karadut Sokak üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye nazaran, vatandaşlar tarafından çöp konteynerinin yanında çöp poşetine sarılı vaziyette erkek bebek bulundu. Sıhhat takımları tarafından Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi altına alınan bebek, ağır eforlar sonucunda hayata döndürüldü. Olayın akabinde Kastamonu İl Emniyet Müdürlüğü takımlarınca yapılan çalışmalar sonucunda, çöpte bulunan bebeğin annesinin Cansu Ç. olduğu tespit edildi. Ailesinden habersiz tuvalette doğum yaptığı belirlenen Cansu Ç., olayın akabinde tutuklandı. Ankara’daki tedavisinin akabinde sıhhatine kavuşan bebek ise muhafaza altına alındı.

“Eğer bebeğimi öldürmek üzere bir niyetim olsaydı 9 ay karnımda taşımazdım, aldırırdım”
Olayın akabinde Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde Cansu Ç. (18) hakkında “kendini savunamayacak yakın akrabayı öldürme” suçlamasıyla açılan davanın görüşülmesine devam edildi. Duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığı ile katılan Cansu Ç. savunma yaptı. Suçlamaları kabul etmeyen Cansu Ç., “Ben çocuğumu vefata terk etmedim. Öldüğünü zannettiğim için babama çöp konteynerine bıraktırdım. Çok pişmanım, bu nedenle ambulansı aramadım. Aileme de söyleyemedim. O anın psikolojisi ile aklıma gelen buydu. Çocuğumu uzun vakittir görmüyorum. İsimli denetimle yargılanmak istiyorum, bu ceza bana güzel gelmiyor, berbatım. Uygun halde değilim. Gerekirse konut mahpusu istiyorum. Çocuğumu uzun vakittir görmüyorum. Artık çocuğumu görmek istiyorum. Çok pişmanım. İsimli denetimle, gerekirse mesken hapsiyle yargılanmak istiyorum. Şayet bebeğimi öldürmek üzere bir niyetim olsaydı 9 ay karnımda taşımazdım, aldırırdım. Çok pişmanım. Tahliyemi talep ediyorum” dedi.
Kastamonu Toplumsal ve Politikalar İl Müdürlüğü ismine duruşmaya katılan avukat ise şikayetlerinin devam ettiğini söz ederek Cansu Ç.’nin cezalandırılmasını talep etti. Cumhuriyet Savcısı ise Cansu Ç.’nin tutukluluğunun devam edilmesini isteyerek, bebeğin organ ya da duyularında zayıflama olup olmadığıyla ilgili kati rapor alınmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, Cansu Ç.’nin tutukluğunun devamına karar verirken, Cumhuriyet Savcısının talebi üzerine çöpe atılan bebeğin kabahat tarihinden itibaren 18 ay geçtikten sonra duyu ya da organlarında kalıcı bir hasar olup olmadığıyla ilgili kati rapor alınmasının beklenilmesini kararlaştırdı. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Fevzi Aydın tarafından
24 Haziran, 2025 12:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

ÇÖZÜM, TÜRK VE İSLAM DÜNYASI…

İsrail, Filistin’den sonra İran ile savaş başlatırken, bu defa savaşa Trump’da dahil olarak İsrail-İran savaşına ABD’de dahil oldu…
Yıllardır Filistin’i ele geçirmek ve ABD’ye Ortadoğu’da yol açmak üzere sürdürdüğü savaşa, İran’ı dahil eden İsrail, uluslararası kuruluşların itiraz ve tepkilerini duymamazlıktan geliyor…
Küresel güçler ve ülkeler, Rusya ve Çin, İsrail’i kınarken, saldırıların durdurulması için açıklama yapmakla yetiniyor…
İsrail’in arkasındaki güç ABD, bugüne kadar İsrail’in saldırılarına açık destek ve müdahil olmamıştı…
ABD’de ikinci dönemine seçilen Trump, dünyanın sosyo-ekonomisini hedefine alarak başladığı ABD Başkanlığı görevine, dünyayı ateşe atarak devam ediyor…
Türkiye, Dünya İslam İşbirliği ve Türk Devletleri, ABD ve İsrail’i sadece kınamakla yetiniyor…
Olay aslında İslam-Haçlı savaşına dönüşmüş durumda…
Geçmişte nasıl Arap Baharıyla birlikte Suriye ve diğer Ortadoğu ülkeleri için, savaşa dahil olmuşsa İslam ülkeleri, bugün de ABD ve İsrail’i durdurmak için harekete geçmeli…
Bugüne kadar İslam Ülkeleri, Müslümanlara karşı yapılan saldırılara müdahil olamadı, karşılık veremedi, sadece diplomasi, kınama ve boykottan başka…
Veremez, çünkü Türkiye, Suriye ve Ortadoğu’da başlangıçta ABD, ardından Rusya’nın çıkarlarını korumak üzere, Suriye’de yıllarca savaştı…
Sonuçta bugün ne oldu, ABD Suriye’yi, geçmişin terör örgütü HTŞ’ye teslim etti…
Türkiye’nin milyarlarca doları boşa giderken, ülke ekonomisi de Suriye savaşı yüzünden krizlere girdi…
Hala bu krizin sosyo-ekonomik etkisi atılabilmiş değil…
ABD, Çin ve Rusya üçgeninde, ABD’nin İran’a savaş açmasını, Çin kınamakta, Rusya İran’ın müttefiki olmasına rağmen, kınamaktan öteye gidememekte…
Çünkü, Rusya-Ukrayna savaşına gerek Çin ve gerekse ABD gerekli tepkiyi vermekten çok uzak…
ABD, Rusya-Ukrayna savaşına müdahil olmuyor, Rusya’da İsrail-İran ve Filistin savaşına müdahil olmuyor…
Yani Küresel güçler birbirlerini idare ediyor…
Ama burada olay farklı, bugün Haçlı, Müslümanlarla savaşıyor…
İslam Ülkeleri, Türkiye ve Türk Devletleri Teşkilatı bunu bilmesine rağmen, küresel güçlere ve haçlı zihniyetine karşı duracak güç, bir araya gelemiyor…
Çünkü gerek İslam ülkeleri, Türkiye ve gerekse Türk Devletleri Teşkilatına dahil ülkeler, küresel güçler ve haçlı zihniyeti ile stratejik ve ekonomik ortaklık içerisinde…
Sonuçta Trump yine yapacağını yaptı, İsrail-İran arasında 24 saat içerisinde Ateşkes ilan edildiğini açıkladı. İsrail ve İran’da ateşkesi doğruladı…
Ancak saatler sonra gerek İran ve gerekse İsrail’in ateşkesi bozduğu haberleri geliyor…
Bazı kaynaklara göre, ABD’nin İran’a mesaj göndererek savaş istemediklerini, sadece bazı nükleer tesisleri hedef alacaklarını açıkladı…
Bu mesaj üzerine İran’ın nükleer tesisleri boşalttığı iddia ediliyor. Yani biraz, danışıklı savaş iddiası gündemde..
3.Dünya savaşı senaryosu yazmaya çalışan dünya, ateş kes ile biraz rahatladı…
Türkiye’nin, ABD, NATO, AB, BRICS gibi topluluklara katılmak için mücadele edeceğine, Türk Devletleri Teşkilatı ve İslam Ülkelerinin oluşturacağı, stratejik ve ekonomik alanda, dünyanın yeni küresel gücü ile Türk ve İslam Dünyasını her alanda söz sahibi yapacaktır…
Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.