Karabük Postası tarafından
16 Ekim, 2023 21:05 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Türkiye’nin en kaliteli zeytinin üretildiği Kilis’te hasat başladı

Türkiye’nin en kaliteli zeytinin üretildiği Kilis’te ilk hasada başlandı. Organik zeytin üreticiler birliğinin organize ettiği ilk zeytin hasadı Kilis Merkeze bağlı Kocabeyli köyünde yapıldı. Önce zeytin hasadına katılan Kilis Valisi Tahir Şahin, Kilis AK Parti Milletvekili Ahmet Salih Dal, İl Jandarma Alay Komutanı Kıdemli Albay Halil Coşkun, Kilis Belediye Başkanı Servet Ramazan, STK temsilcileri, çok sayıda muhtar ve vatandaşlar katıldı. Daha sonra birliği gezerek tesis hakkında bilgiler alındı. "4 bin 500 çiftçinin ürettiği zeytin ağacından 10 bin ton yağ bekliyoruz’’ Kilis’te 4 bin 500 çiftçinin ürettiği zeytin ağaçlarından 10 bin ton zeytinyağı elde edeceklerini dile getiren Kilis Valisi Tahir Şahin, "2011 yılında başlayan bir hikayenin 2023 yılına nasıl değiştiğinin bir hikayesiyle bir aradayız. Kilis’te 4 bin 500 çiftçinin yetiştirdiği zeytin ağaçlarından senelik 10 bin tona yakın zeytin üretimimiz var. Zeytinin ana vatanı olan Kilis’teki bu tesis zeytinin ve zeytinyağının nasıl değerli hale geldiğini ve üretim sürecinde eğitimler alarak zeytine katma değeri nasıl kattığının göstergesi bu tesis" dedi. "300 bin dekar alanda zeytin üretimi yapılmakta" Ülkeye kaliteli zeytinyağının Kilis’ten gittiğini söyleyen Kilis Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Güven Özdemir, "Zeytinin anavatanı olan Kilis’te tanenin yağa yolculuğu başladı. 300 bin dekar alanda 4 bin 500 ağaçtan zeytin üretimi yapılmakta ve 10 bin ton zeytinyağı beklentimiz var. Uluslararası zeytinyağı yarışmasında altın madalya aldı. İnşallah bu sene tekrardan bu madalyayı tekrardan göreceğiz" diye konuştu. (İHA)

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
27 Temmuz, 2025 13:11 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

BİR ÜLKE İÇİN EN TEHLİKELİSİ !

Bir ülke için en tehlikelisi hedef kitlesi yığın olan yönetimlerdir!
Olayları analiz edebilen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, farkındalığı yüksek, eğitimli ve bilinçli bir toplum bu tür yönetimlerin işine gelmez. Onlar varlıklarını sürdürebilmek için, kendilerine kayıtsız, şartsız biat eden yığınlar yaratmaya çaba gösterirler.

Floransalı düşünür, İtalyan Rönesans hareketinin en önemli figürlerinden
Niccolò Machiavelli, toplum ve yığın'ı şöyle tanımlıyor;
"İnsan aklı kadar görür.
Soru sormayan, sorgulamayan, araştırmayan insan manipüle edilebilir bir karakterdedir.
Cahilde, kendini geliştirmeyen sığ insanlarda; alt beyin ve vahşi dürtüler baskındır.
İnsan yığınları yalancıya kızmaz.
Kendiside yalancıdır da ondan.
İnsan yığınları yoksula kızar. "Aptallığından" der.
"Yığın", "toplum" değildir.
Yığın, otoriteye itaat ederek hareket eder. Yığın'ı etkilemek, manipüle etmek, yönlendirmek daha kolaydır."

Bilinçli toplum; Farkındalığı yüksek, olayları analiz edebilen, yanlışa tepki veren, nereye gittiğini düşünen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, yaşamı kendi iradesiyle yönlendirebilme yetisine sahip, kişisel sorumluluğunun farkında olan insanlardan meydana gelir..
Toplumsal bilinç, yüksek insani değerlere sahip olmayı gerektirir. Okuyan, araştıran, sorgulayan, analitik düşünebilen insanlar, bilinçli toplumun değerli bireyleridir.

Kişisel değerler; karşılıklı ilişkilerde doğrudan veya dolaylı olarak ortaya çıkan sevgi, dürüst olma, bağlılık, saygı, nezaket, adil olma, açık düşünebilme, kontroller kurabilme, empati yapabilme ve farkındalık gibi kavramlar bütünüdür. Tüm bunlar, uyumlu ve huzurlu yaşamın olmazsa olmazlarıdır. Üstün İnsani değerler; yaşamı güzelleştirir ve hayatı anlamlı kılar.

Siyasetin, siyasetçinin sık sık başvurduğu; algı yönetimi, gündem değiştirme, yönlendirme gibi yöntemler Yığınlar üzerinde etkili olur.
Toplum ise, bilinçli bireylerden oluştuğu için, araştırır, sorgular, örgütlenir. Ülkesi ve geleceği sözkonusu olduğunda daha cesaretlidir.Siyasetçinin oyuncağı olmaz.
Bilinçli bireylerden oluşan toplumlar asla bu tür tuzaklara düşmezler. Bilinçli toplumları, manipüle edemezsin, güdemezsin!

Toplum ile yığını birbirinden ayıran faktörlerden biri de eğitimdir. Yığınlar, çoğunlukla eğitimsiz, cahil insan topluluklarıdır. Okuyan, araştıran, sorgulayan insanı kolay kolay kandıramazsınız. Hedef kitlesi yığın olan siyasi oluşumlar bu yüzden eğitimli insanlardan, bilinçli toplumlardan hazetmezler.
Tercihi yığın olan yönetimler; ülkesini ve insanını düşünmez!
Onlar için önemli olan kendi ikballeridir!

Şimdi şu soruyu kendi kendimize soralım. Toplum muyuz?
Yığın mıyız?

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.