Ramazan Öztürk tarafından
08 Şubat, 2024 13:42 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Türkiye’nin En Kalabalık Köyü Karabük’te

Safranbolu ilçesine bağlı Bostanbükü köyü,  en az nüfusa sahip 364 köyün toplamından ve 79 ilçeden daha kalabalık nüfusa sahip.

Safranbolu ilçesine bağlı Bostanbükü köyü, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 6 bin 64 kişilik nüfusuyla Türkiye'nin en kalabalık köyü  oldu.  2019' yılında 5 bin 949 kişiyle bu unvanı alan  Bostanbükü, 2021'de 6 bin 40 kayıtlı nüfusuyla ikinci sırada yer aldı. Kayıtlı 6 bin 64 kişiyle 2023'te yine en kalabalık köyler listesinin başına yerleşen Bostanbükü, bu sayıyla en az nüfusa sahip 364 köyün toplam nüfusu ile 79 ilçeyi geride bıraktı. Bostanbükü Köyü Muhtarı Osman Alkan  yaptığı açıklamada, köyün Karabük merkeze 7 kilometre, Safranbolu ilçesine ise 3 kilometre uzaklıkta olduğunu söyledi. Köyün merkezi konumda olduğunu ifade eden Alkan, "Köyümüz üniversiteye yürüme mesafesinde. TÜİK verilerine göre  6 bin 64 kişilik  nüfusu ile  Türkiye'nin en kalabalık köyü ilan edildi. Üniversiteye yakın olması sebebiyle okullar açık olduğunda köyümüzde bulunan iki KYK yurdu ve üniversiteye yakın olması sebebiyle evlerimizde kalan öğrenci arkadaşlarımız sayesinde biraz daha kalabalıklaşıyor. Köyümüzde küçük büyük ölçekli tekstil fabrikalarımız var ve buralarda çok sayıda kişi istihdam ediliyor. Köye 6 aza ve 4 çalışanla birlikte hizmet vermeye çalıştıklarını aktaran Alkan, "Köyümüze en iyi hizmeti vermeye çalışıyoruz. Muhtarlık imkanlarıyla biraz zor olsa da gayretli bir şekilde çalışıyoruz. Bu kadar dar bir alanda kalabalık olan insanların ihtiyacını görmek zor. Su ihtiyacını biz muhtarlık olarak karşılıyoruz. Çöpümüzü Özel İdare alıyor. Köy olması sebebiyle Özel İdare'ye gelen para nispetinde yatırım oluyor" diye konuştu. "HIZLA BÜYÜYEN BİR KÖY OLDUĞU İÇİN HİZMETTE YETİŞMEKTE ZORLANIYORUZ" Safranbolu'da 60'a yakın köy olduğunu vurgulayan Alkan, şunları kaydetti: "Bu köylerin nüfusu bizim köye yaklaşmıyor. Doğal olarak Özel İdare'nin de hizmeti bir yere kadar. Gelen para kadar hizmet getiriyor. Hızla büyüyen bir köy olduğu için hizmette yetişmekte zorlanıyoruz." Kalabalık olduğu için yetkililerin köye ayrı bir önem gösterdiğini anlatan Muhtar  Alkan, "Çöpümüzü ve diğer hizmetlerimizi biraz daha hızlı çözüme ulaştırıyor. Köyümüzde tarım faaliyetleriyle uğraşıldığı için böyle bir problemimiz yok, daha çok göç alan bir köy. Gençlerimiz tarımla uğraşıyorlar. Karabük'ün yerel üretimde sebze üretiminin yüzde 25'ini köyümüz karşılamakta. Et ve süt üretimi köyümüzde halen daha yapılmakta. Gençlerimiz köyümüzü çok terk etmiyor. Şehir merkezine yakın olduğu için yerleşim yeri olarak köyümüzü tercih ediyorlar" dedi. (Ramazan Öztürk)  
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Fevzi Aydın tarafından
29 Temmuz, 2025 13:02 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

DOĞAL MÜCADELE…

Günümüzde insanoğlunun, doğayla mücadele alanları hızla artıyor…
Tamamına yakını, dikkatsizlik, ihmal ve insan kaynaklı orman yangıları, sosyo-ekonomik hayatın da en büyük tehlikesi olarak görülmekte…
Doğal afetler tüm dünyanın en büyük sorunu…
Deprem, Yangın, Sel, Hortum, Çığ, Kasırga, Heyelan, Yanardağ ve diğer doğal afetler…
Bazı doğal afetleri önceden kestirmek imkânsız…
Doğal afetlerin bazıları ise ihmal, dikkatsizlik, insan kaynaklı, kazalar, tabiat olayları ve bilgisizlik…
Ülkemizde çıkan yangınlarının çoğunluğu ise, insan kaynaklı olarak sınıflandırılmakta…
Karabük tarihinin en büyük orman yangınını yaşıyor…
Bir hafta önce başlayan yangınlar, Karabük’ün değişik bölgelerine sıçrarken, tam olarak kontrol altına alınabilmiş değil…
Karabük’le başlayan, ülkenin dört bir yanında art arda çıkan orman yangınları, ülke gündemini, hızla çoğalan yangınlara çevirdi…
Yüzölçümüne düşen ormanlık alan bakımından, Türkiye'de birinci sırada yer alan Karabük, sahip olduğu "orman denizi" ile dünyada pek az ormanda görülebilecek kadar, çok sayıda ağaç ve bitki türünü bünyesinde barındırıyor…
Doğal afetlerle mücadele, ülkelerin çok iyi koordine olması gereken konulardan birisi olmalı…
Ülkenin sosyo-ekonomik bakımdan güçlü olması, doğal afetlerin ülkeye verdiği zarar ile de ölçülebilir…
Türkiye’de, birinci sırada yer alan, çok sayıda ağaç ve bitki türünü barındıran, orman denizi, Karabük ormanları için özel önlem alınmalı…
Günümüzde Türkiye’de doğal afetlerin yönetilmesi, AFAD İçişleri Bakanlığına bağlı, doğal afetler ise ayrı ayrı bakanlıklar tarafından yapılmakta…
Türkiye’de doğal afetlerin takibi ve önlenmesi, ayrı ayrı mücadele yerine, Doğal Afetler Bakanlığı bünyesinde organize ve koordine edilmeli…
İlgili bakanlıklarca, alt ve üst yapıların, doğal afetlerden en az etkilenecek şekilde, yapılması sağlanmalı…
Afetlerle mücadele için, Doğal Afetler Bakanlığının, tam teçhizat donatılarak, olaylara müdahalenin tek merkezden kontrolu ile daha başarılı sonuç alınabilir…
Aynı zamanda Doğal Afetler Bakanlığı, ilgili bakanlıkların, doğal afetleri zafiyete uğratacak çalışma ve yapılarına anında müdahale ederek, oto kontrol sağlanır…
Geçmişten günümüze doğal afetlerin, dünyada ve Türkiye’de, yaptığı tahribatı görmezden gelerek, günübirlik mücadele ile çözülemeyeceği kabul edilmeli…
Bugün Karabük, tarihinin en büyük orman yangını yaşamakta…
Ülke genelinde, Doğal Afetler ile mücadele için sistem ve strateji geliştirilmezse, daha çok doğal afetlere davetiye çıkarılacaktır…
Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.