Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Türkiye’de ilk kez düzenlenen SOSYALFEST başladı

Gündem Yayın: 02.03.2024 18:38
İhlas Haber Ajansı
Türkiye’de ilk kez düzenlenen SOSYALFEST başladı

Karabük Üniversitesi (KBÜ) ev sahipliğinde “Türkiye Yüzyılı için harekete geç, SOSYALFEST ile gelişime öncülük et” sloganıyla Türkiye’nin milli sosyal bilimler hamlesinin oluşumuna katkı sunmak amacıyla düzenlenen Sosyal Bilimler Festivali (SOSYALFEST) yoğun katılımla başladı.

KBÜ tarafından Türkiye’de ilk kez ulusal ve uluslararası düzenlenen SOSYALFEST’in açılış seremonisi gerçekleştirildi. 15 Temmuz Konferans Salonu’nda düzenlenen programa; Karabük Valisi Mustafa Yavuz, AK Parti Karabük Milletvekili Ali Keskinkılıç, Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili, Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Cumhuriyet Başsavcısı Koray Kesgin, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mustafa Duran, kurum müdürleri, siyasi parti temsilcileri, STK temsilcileri ve öğrenciler katıldı.

SOSYALFEST’in tanıtım videosu ile başlayan programda konuşan Karabük Valisi Mustafa Yavuz, “TEKNOFEST’lerin ortam hazırladığı heyecan ve başarıyı, sosyal bilimler alanında da sağlayarak ‘Milli Sosyal Bilimler Hamlesi’ SOSYALFEST ile milletimizin ve uluslararası camianın zihnine kazımayı hedefliyoruz” dedi.

Gençlerin yeteneklerini ve vizyonlarını ön plana çıkaracak, toplumsal dönüşüme öncülük edecek, ulusal ve uluslararası ilkleri yaşama ayrıcalığı sağlayacak etkinliğin Karabük’te düzenlenmesinin gurur ve heyecanını yaşadıklarını belirten Yavuz, “İki gün boyunca, gençliğin dinamizmi ve bilimin ışığıyla buluşacak; gerçekleşecek sosyal, kültürel, sanatsal, eğitsel ve sportif etkinliklerle, Türkiye’nin sosyal bilimler sahnesindeki geleceğine, derin ve kalıcı bir etki bırakacağına inanıyoruz” diye konuştu.

Festivali bildiri halinde hazırlayıp yayınladıklarını ifade eden KBÜ Rektörü Prof. Dr. Kırışık, şunları söyledi:
“Bu sürecin sonrasında tabii ki pek çok sosyal model de üreterek toplumumuzun, milletimizin, devletimizin değerlendirmesine ve uygulamasına sunduk. Bu anlamda sevindirici bir gelişme olarak bazı üretmiş olduğumuz sosyal modeller devletimiz tarafından uygun görüldü ve uygulama alanına geçti. Bu da bizim için çok kıymetli, bir sonuç doğurması açısından değerli ve önemliydi.”
“Sosyal modeller üreterek dünyayı kardeşlik adasına dönüştürmek istiyoruz”

SOSYALFEST’in düzenlenmesinin amacından bahseden Kırışık, “Dünyamız çok zor ve karanlık dönemlerden geçiyor. Dünyanın her tarafında çatışmalar, kavgalar, mazlumlar, mağdurlar var Bunlara destek olmak yardımcı olmak istiyoruz ama hep batılı kavramlarla düşünüp batılı değerlerle analiz yapıyoruz. Biz istiyoruz ki medeniyetimizden, tarihimizden aldığımız güçle geçmişte yaptığımız gibi dünyayı yeniden yönetecek, yeniden nizam verecek sosyal modeller üretecek ve dünyaya yeni barış ufukları, kardeşlik ufukları açacak mağdurların ve mazlumların sesi olacak yeni bir dünyayı, Türkiye 100 yılını oluşturmak istiyoruz. Bunu gerçekleştirmek için en önemli gücümüz sosyal modeller üretmekten geçiyor. İnsanların barış ve kardeşlik içerisinde yaşayabileceği sosyal modeller üreterek dünyayı yeniden bir barış adasına, bir kardeşlik adasına dönüştürmek istiyoruz” şeklinde konuştu.

14 farklı yarışma temasında Türkiye çapında ilana ve duyuruya çıktıklarını aktaran Kırışık, “Tabii ilk defa yapılan bir yarışma olması, çok bilinmemesi, sosyal modelin ne olduğunun henüz toplumda yeterince anlaşılamaması durumlarına rağmen gençlerimiz, hocalarımız, öğretmenlerimiz buna çok büyük bir ilgi gösterdi ve 3 bin 783 başvuru yapıldı. Yarışmamıza bu kadar sosyal modelin, bu kadar projenin gelmiş olması bize gerçekten Türkiye yüzyılı açısından büyük bir umut vadetmektedir” ifadelerine yer verdi.
Konuşmaların ardından protokol üyeleri tek tek stantları gezerek, çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Vali Yavuz, daha sonra Rektör Kırışık ve beraberindekilerle birlikte festival çerçevesinde finale kalan sosyal modellerin sunumlarını takip etti.

Festival yarın gerçekleştirilecek ödül töreninin ardından sona erecek.

 

AW153749 04 scaled

AW153749 12 jpg

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

‘Mikroplastik’ tehlikesi

Sağlık Yayın: 09.05.2024 20:00
İhlas Haber Ajansı
‘Mikroplastik’ tehlikesi

Halk Sağlığı ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Emin Dinççağ, hayatın her aşamasında kullanılan ‘mikroplastiğin’ halk sağlığı sorunu ve en ciddi çevre kirleticisi olduğunu belirterek, “İnsanın üreme sistemi üzerine olumsuz etkileri olabileceği, otoimmün hastalıklara yol açabileceği ve Alzheimer gibi hastalıkları tetikleyebileceği şeklinde düşünceler mevcut” dedi.

’Mikroplastik’ tehlikesine dikkat çeken Uzm. Dr. M. Emin Dinççağ, “Mikroplastik, günümüzün en önemli halk sağlığı sorunu, en ciddi çevre kirleticisidir. Günümüzün en önemli çevre kirleticisi olan mikroplastik, yediğimiz içtiğimiz gıdadan, içme suyumuza, anne sütüne kadar yapılan tıbbi araştırmalarda her yerde karşımıza çıkmaktadır. Henüz insan sağlığı için yol açacağı sağlık problemleri net olarak bilinemese de, otoimmün hastalıklara, Alzheimer hastalığında, üreme sistemini etkileyen hormonları bozduğu konusunda bilgilerimiz var. Ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak karşımızdadır” diye konuştu.

Dünya nüfusunun hızla arttığını hatırlatan Dinççağ, “İnsanoğlunun turistik ve hareketli yaşamı, endüstriyel üretim ve tüketimin artması, daha iyi yaşam kalitesi beklentileri hızla çevrenin kirlenmesine ve ekosistemlerin bozulmasına yol açıyor. Hava kirliği, deniz kirliliği, toprağın bilinçsizce kirletilmesi, yanlış tarımsal politikalar yanında endüstri için ucuz, hafif ve kolay elde edilen bir madde olan plastiğin daha çok kullanılması günümüzde en ciddi çevre kirliliğine neden olmuştur. Son zamanlarda plastiğin yol açtığı çevre felaketi daha çok gündeme gelmekte ve artık bir önlem alınmasının kaçınılmaz olduğu sıklıkla vurgulanmaktadır. Zira yapılan birçok araştırmada, anne sütünden, içtiğimiz suya, yediğimiz balığın bünyesinde, ergenlerden alınan kan örneklerinde mikroplastiğe rastlanması ve gittikçe önlenemeyen plastik kullanımı önlem alınmasının gerekli olduğunu ortaya koymuştur” şeklinde konuştu.

Dr. Dinççağ, şöyle devam etti:

“Özellikle çevreye saçılan mikroplastiğin dünyanın en uzak ve bakir yörelerinde tespit edilmesi, sular ile denizlere taşınması ve balıkların ve diğer deniz ürünleri ile karıştırılarak balıklar için gıda ürünü gibi balığın bünyesine taşınması ve oradan insan vücuduna besin olarak geçmesi, su içtiğimiz pet şişeler ile yine insan vücuduna girmesi alarm verici bir tespit olarak karşımızdadır. Banyo perdelerinden paspaslara, ev gereçlerinden birçoğundan giysilerimize, diş fırçasından çocuk oyuncaklarımıza, kozmetik ürünlerden diş macununa, peynir kaplarımızdan alışveriş poşetlerine her şeyde hayatımızda olan plastik ve mikroplastik insan sağlığını da olumsuz olarak etkilemektedir. Henüz çok aydınlatıcı veriler olmamasına rağmen insanın üreme sistemi üzerine olumsuz etkileri olabileceği, otoimmün hastalıklara etken olabileceği ve Alzheimer gibi hastalıkları tetikleyebileceği şeklinde düşünceler mevcuttur.”

Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğden bahseden Dinççağ, “Plastiğe temas eden gıdalarla ilgili tedbirlerin alınması için üreticiye Türk Gıda Kodeksi Gıda ile Temas Eden Madde ve Malzemeler Dair Yönetmelik’te yapılan değişiklikler, süre verilerek Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Avrupa Kimyasal Ajansının(ECHA) önerileri ile Avrupa Parlamentosu’na ve Konseyi’ne bu alanda kısıtlamalar yapılmasına dair tavsiyeleri sürekli gündemde olmuştur. 2023/2055 Avrupa Birliği Yönetmelikleri mikroplastikler üzerine kısıtlamalar getirmektedir. Sentetik polimer mikro partikülleri kendi başlarına maddeler olarak belirli bir oranın üzerinde üretimde kullanılmaları yasaklanmıştır. Yılda 42 bin ton mikroplastiğin havaya, toprağa, suya ve okyanuslara karıştığı ve bu tehlikenin önlenmesinin insan hayatı için çok önemli olduğu artık günümüzde çok ciddi düşünülen çevre sorunlarındandır” ifadelerini kullandı.