Karabük Postası tarafından
22 Nisan, 2016 14:41 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum: 0

Türk Eğitim-Sen 3 Bin Dilekçeyi Başbakanlığa Gönderdi

  Türk Eğitim-Sen Karabük  Şubesi üyeleri, öğretmenlerin ek göstergelerinin 3 bin 600 olarak yeniden düzenlenmesi için topladıkları 3 bin dilekçeyi Başbakanlık'a gönderdi. Dilekçelerin gönderilmesinin ardından PTT  Şube Müdürlüğü önünde açıklama yapan Türk Eğitim-Sen Karabük Şube Başkanı Ahmet Turgut Kurtoğlu , toplanan dilekçeleri PTT Kargo ile Ankara'ya gönderdiklerini kaydetti. Kurtoğlu , "Akademisyenlerimiz ve tüm kamu görevlileri için ek göstergelerin 800 puan artırılması, yardımcı hizmetler sınıfına da ek gösterge verilmesi talebiyle genel merkezimiz tarafından 28 Aralık 2015 tarihinde bir dilekçe kampanyası başlatılmış; 15-22 Nisan tarihine kadar tüm dilekçelerin Başbakanlık'a gönderilmesi kararlaştırılmıştı. Bizde dilekçelerimizi Başbakanlık'a gönderdik." dedi Kampanyanın üç ayağının bulunduğunu, ilk ayağının şu anda 3 bin ek göstergeye sahip öğretmenler ile ilgili olduğunu kaydeden Kurtoğlu “ Öğretmenlerin emeklilik kesenekleri 3000 ek gösterge üzerinden hesaplanmaktadır. Ek göstergelerinin 3600'e çıkarılması öğretmenlere emekliliklerinde büyük oranda fayda sağlayacaktır. Zira 3600 ile 3000 ek gösterge üzerinden emekli olanlar arasında ciddi emekli maaş farkı bulunmaktadır. Yıllarca çalıştıktan sonra emekli olan öğretmenlerin maaşlarında büyük oranda azalma meydana gelmektedir. Fiilen görev yapılan süre içerisinde verilen ek ders ücretleri ve ek ödemeler, emekli keseneklerine yansıtılmadığı ve emeklilikte ek ders ücreti de alınmadığı için emekli olan bir öğretmenin aldığı maaş ile görev yapan öğretmenin aldığı maaş arasındaki fark büyüktür. Bu ücret farkı sebebi ile pek çok öğretmen emekliliği hak etmiş olmalarına rağmen emekli olamamaktadır. Öğretmenlere 3600 ek gösterge getirilmesi halinde birçok öğretmen emekli olabilecek, emekli öğretmenlerin yerine de atama bekleyen öğretmenler istihdam edilebilecektir.   Kampanyamızın ikinci ayağını akademisyenlerimiz ve memurlarımız oluşturmaktadır. Yine öğretmenler de olduğu gibi akademisyenler ve memurlarda da ek gösterge rakamları, aylık ücreti etkilediği gibi, emekli aylığı ve emekli ikramiyesinin miktarını da önemli ölçüde etkilemektedir. Ancak, ek gösterge rakamlarının düşük rakamlarda belirlenmesi nedeniyle eşitlik ilkesine aykırı uygulamalar ve mağduriyetler söz konusu olmaktadır.  Kampanyamızın üçüncü ayağını ise yardımcı hizmetler sınıfı oluşturmaktadır. Yardımcı Hizmetler Sınıfı için hiç ek gösterge rakamı belirlenmemiştir. Diğer hizmet sınıflarının tamamında, kazanılmış hak aylıkları veya kadro dereceleri bakımından 1, 2, 3 ve 4 üncü derecelerde bulunacaklar için ek göstergeler söz konusudur. Ancak Yardımcı Hizmetler Sınıfı personeli açısından hiçbir şekilde ek gösterge uygulaması mevcut değildir. Dolayasıyla Yardımcı Hizmetler Sınıfı personeli hangi eğitim düzeyinde ve hangi kazanılmış hak aylık derecesinde olursa olsun, ek göstergeden yararlanamamaktadır.  Ek gösterge ile ilgili taleplerimiz yeni değildir. Sendikamız 2015 yılında da benzer bir dilekçe kampanyası gerçekleştirmişti. Ayrıca Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen olarak gerek toplu sözleşme görüşmelerinde gerekse KPDK toplantılarında da konuyu gündeme getirmiştik. Bizler taleplerimiz yerine getirilene kadar konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. Bugün de ek gösterge rakamlarının artırılması için topladığımız dilekçeleri sizlerin huzurunda Başbakanlığa gönderiyoruz.  Ek gösterge konusunda taleplerimizin karşılık bulması, bu mağduriyetin giderilmesi ve gerekli yasal düzenlemenin yapılması çok önemlidir. Ortada büyük bir mağduriyet söz konusudur. Ülkemizde nasıl bir ücret politikası olduğu, çalışanların yoksulluk sınırında nasıl ayakta kalma mücadelesi verdiğini, gıda, giyim, ulaşım, yakıt v.b. masrafların nasıl cep yaktığı, emeklilerin alın terlerinin nasıl komik rakamlarla karşılık bulduğu hepimizin malumudur. Ülkemizde emekli ikramiyeleri çok düşüktür. Eskiden emekli ikramiyesi ile iş kurulabilir, ev, araba alınırdı. Bugün ise bunları almak mümkün değildir. Günümüzde bir memur emeklisi bırakın evi, emekli ikramiyesi ile ancak bir karavan alınabilir. Kaldı ki insanlar artık çocuklarına herhangi bir mal, mülk bile bırakamamaktadır. Devletimizin öğretmenlere, akademisyenlere, memurlara, emeklilere reva gördüğü hayat maalesef budur. Oysaki toplumun kalkınmasının itici gücü olan bu kesimler mutlu değilse, o ülkenin müreffeh olduğunu söylememiz mümkün değildir. Devlet çalışanlarını mutlu edecek ki, o ülke kalkınacak, daha ileriye doğru yol alacaktır. Kafasında ekonomik problemler olan bir öğretmenden, borçları ile mücadele eden bir akademisyenden, bankalardan üç beş tane kredi çeken bir memurdan, hizmetliden ülke olarak kaliteli hizmet beklemeniz çok zordur. Ayrıca alın teri dökerek, gayret sarf ederek yıllarca çalışmış ve emekli olmuş insanları hayatlarının en önemli dönemeçlerinden biri olan emekliliklerinde rahat ettiremeyen, onları düşük ücretlere mahkûm eden devletler huzuru hâkim kılamaz. Bu minvalde ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik şartlar göz önüne alındığında, bu talebimizin ne kadar insani ve haklı bir talep olduğu apaçık ortadadır. Ek gösterge rakamlarının artırılması için Türkiye’nin dört bir yanında imzalanan dilekçelerin ülkeyi yönetenler tarafından dikkate alınmasını istiyoruz. Öte yandan kamu çalışanları dilekçe kampanyamıza büyük ilgi göstermiştir. Duyarlılıklarından ötürü tüm çalışanlarımıza da teşekkür ediyoruz” dedi      

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Mustafa Akgün tarafından
21 Kasım, 2025 12:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

“Söz Çocuğun”  Projesi, Dünya Çocuk Hakları Günü’nde Valilikte Tamamlandı

Karabük Valiliği himayelerinde yürütülen Kamu–STK İşbirliği Projesi “İşte Birlik Güçte Birlik:Karabük” kapsamında yer alan alt projelerden biri olan ve İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen “Karabük’te Demokrasi Kültürü ve İnsan Hakları Bilincinin Güçlendirilmesi Projesi” çerçevesinde düzenlenen “Söz Çocuğun” etkinliklerinin kapanış programı, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nde Valilik Makamında gerçekleştirildi.

İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü, İl Planlama ve Koordinasyon Müdürlüğü ve Açık Kapı Şube Müdürlüğü koordinasyonunda, Karabük Merkez Mahalle Muhtarları Derneği işbirliğiyle yürütülen proje çerçevesinde, 5-6 Kasım tarihlerinde Çocuk Hakları Komitesi üyesi çocuklar, çeşitli kamu kurumlarının yöneticilerini ziyaret ederek çocuk haklarına ilişkin görüş, değerlendirme ve taleplerini doğrudan iletme imkanı buldu. Çocuklar bu ziyaretlerde, idarecilerin makamlarında temsili olarak görev alarak; temiz suya erişimin güçlendirilmesi, kamuya açık alanlarda hijyen koşullarının iyileştirilmesi, çevre bilincinin artırılması, geri dönüşüm uygulamalarının yaygınlaştırılması, yeşil alanların çoğaltılması, güvenli ve erişilebilir parkların artırılması, aile dostu sosyal alanların oluşturulması, engelli çocukların erişilebilir oyun alanlarına ulaşabilmesi için düzenlemelerin yapılması, karar alma süreçlerinde çocuk görüşlerinin daha fazla dikkate alınması, kurumlarda çocuk danışma mekanizmalarının güçlendirilmesi, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerin artırılması, dijital okuryazarlık ve güvenli internet eğitimlerinin yaygınlaştırılması, kariyer rehberliği ve yetenek geliştirme çalışmalarının güçlendirilmesi, okul çevrelerinde güvenliğin artırılması ve sosyal medyada çocuk güvenliğine yönelik farkındalık çalışmalarının desteklenmesi gibi birçok konuda öneriler sundu.

Bu önerilerin tamamının paylaşılması amacıyla, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla çocuklar Vali Mustafa Yavuz’u makamında ziyaret etti. Vali Yavuz, çocukların görüş ve taleplerini dikkatle dinleyerek çocuk haklarının korunması, geliştirilmesi ve özellikle karar alma süreçlerine katılımlarının güçlendirilmesinin Valilik olarak önemsedikleri bir konu olduğunu vurguladı. Vali Yavuz açıklamasında, “Karabük’te Demokrasi Kültürü ve İnsan Hakları Bilincinin Güçlendirilmesi Projesi, sadece bir etkinlikler bütünü değil; kamu kurumlarımız ile sivil toplumumuzun ortak sorumluluk anlayışıyla ortaya koyduğu güçlü bir modeldir. Bu proje sayesinde çocuklarımız, kendilerini ilgilendiren konularda söz sahibi olmanın ne demek olduğunu yaşayarak öğreniyor. Bizim için en önemli hususlardan biri, çocuklarımızın düşüncelerini özgürce ifade edebildiği ve çocuklarımızın görüşlerini ciddiyetle değerlendiren bir yönetim anlayışını hâkim kılmaktır. Bugün dile getirilen her görüş ve öneri bizim için çok kıymetlidir. Çocuklarımızın temiz suya erişimden çevre bilincine, güvenli oyun alanlarından dijital güvenliğe kadar sunduğu değerlendirmeler, hem kurumlarımızın çalışmalarına ışık tutacak hem de geleceğe yönelik politikalarımıza yön verecektir. Kamu–STK iş birliğini esas alan bu yaklaşım, çocuklarımızın karar alma süreçlerine katılımını güçlendirerek toplumsal katılım kültürüne önemli katkı sağlamaktadır. Çocuklarımızın yalnızca geleceğimiz değil, bugünün de aktif paydaşları olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle onların sesine kulak vermek ve ilettikleri önerileri hayata geçirmek en temel sorumluluklarımızdandır. Dünya Çocuk Hakları Günü vesilesiyle bir kez daha vurgulamak isterim ki, Karabük’teki her çocuğun güvenli, sağlıklı, mutlu ve fırsat eşitliğine sahip bir ortamda büyümesi için tüm kurumlarımızla birlikte çalışmaya kararlılıkla devam edeceğiz.” ifadelerine yer verdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin