Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

TÜM BUNLAR YAŞANMIŞ OLSA DA..!

Köşe Yazıları Yayın: 05.06.2015 11:15

Bu aziz vatan topraklarında:
‘’ İlk kez alt kimlik, üst kimlik söylemi ‘’duyulsa da! ’’,
‘’AB’nin yolu Diyarbakır’dan geçer’’ dense de! ‘’,‘’AB’ye uyum yasalarına sığınarak Kürt’çe kursları açılsa’’ da! ’’,
‘’Kimi yazarlar Kürt’leri öldürdük, Ermenileri soykırdık’’ dese de! ‘’, ‘’Birilerinin, Apo’ya Sayın! Şehitlerimize Kelle! ‘’dediği duyulsa da!’’ ,
‘’Bir CIA ajanı AKP’ye övgüler düzüp, Kemal’izme saldırdığı kitabına: ‘Yeni Türkiye’ Cumhuriyeti ‘’ adını verse de! ’’
‘’TRT, Kürtçe kanal açıp; Diyanet, ilk kez Kürtçe mevlit okutsa’’ bile! ,
‘’PKK’lılar Kandil’den inip, Habur’a gelerek; çıktıkları otobüsün üzerinde zafer turu atmış olsalar! ‘’ dahi! ,
Bir dönemin ‘’Diyarbakır belediye başkanı: ‘’devlete mesajımız var, hastirin.’’ dese de!
‘’Domuz gribini öne sürerek, okullar tatil edildiği o yıl; 29 Ekim Törenleri iptal edilse’’ de! ‘’,
‘’Yılanın başı, Murat Karayılan’ın Kandil’de yapmış olduğu basın toplantısına katılmak için’’ yandaş basın kuyruğa girmiş olsa da!’’ ,
‘’20 yıl sonra T.B.M.M’ ne giren bir milletvekili, yemin ederken; ‘büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim’ diyeceğine, ‘ büyük Türkiye milleti’ ‘’ diyerek yemin etse de! ,
‘’Bildik davalar sonucunda Milli Ordumuza, Türk Silahlı Kuvvetlerine kurulan kumpas sonucu; yüzlerce komutan, evlerinden gecenin bir yarısında derdest edilerek tutuklandığı, paralel yargılamalar sonucunda ağır hapis cezaları aldıkları, adaletin olmadığı bir dönem yaşanmış olsa da!
Ülkemizin birliğini korumak ve güvenliğini sağlamak adına yıllarca P.K.K terör örgütü ile mücadele eden; TSK’nin ‘’26’ncı Genelkurmay Başkanı, ‘’Terör örgütü kurmak suçlamasıyla tutuklanmış, yargılanmış ve ceza almış dahi olsa! ‘’ ,
‘’Ders Kitapları Yönetmeliği değiştirilip, kitaplar hazırlanırken; ‘’Atatürk ilkelerine uyulması kriterlerinden vazgeçilmiş’’ olsa bile! ‘’ ,
‘’Cumhuriyetimizin ilk on yılında yoktan var edilen, o mucizevi ve büyük ekonomik gelişmeler göz ardı edilse de! ‘10’ncu Yıl Marşımızda’ geçen, ülkemizin demir ağlarla örülmesini; birileri yok saysa da! ‘’ ,
‘’ Kimi siyasiler: Ulusçulukla hesaplaşma zamanı geldi ’’dese de! ‘’ Ulus kelimesi yasaklanıp, ‘Ulusa Seslenişin adı: ‘Millete Hizmet Yolunda’ ‘’ olsa da! ,
‘’APO ile resmi müzakereler başlansa da! ‘’ ,
‘’Kimileri, ‘milliyetçiliği’ ayaklar altına alsa da! ‘’ , ‘’ İmralı canisinin Nevruz’da meydanlarda okunan mesajı: ‘ saygıdeğer Türkiye halkı’ ‘’ diye başlasa da! ,
‘’ Kimi akil adamlar meydanlara çıkıp, şanlı bayrağımıza: ‘ Türk demeyelim, Türkiye Bayrağı diyelim’ deseler de! ‘’ ,
‘’ T.C. ibaresini, kimi kurum ve kuruluşlardan ve hatta valiliklerimizin isimlerinin önünden kaldırsalar’’ dahi!
‘’ 19 Mayıslarda Atatürk anıtlarına çelenk koyanlara, kabahatler kanununa göre para cezası verilse’’ bile! ‘’ ,
‘’ Kimileri siyasi söylemlerinde; devletimizin kurucusu ve en yakın dava arkadaşının, isimlerini vermemiş olsa da; onları kast ettiği anlaşılan ve onlara: ‘İki Ayyaş’ ‘’ dese de! ‘’
‘’Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir T.C. Başbakanı, sözde Ermeni Soykırımı için taziye mesajı ‘’ yayınlamış olsa da! ’’ ,
‘’Pek çok okulumuz zorla imam hatibe dönüştürülüp, türban ilkokula sokularak; Diyarbakır Belediye Başkanı mali özerklik istese de! ’’
‘’P.K.K mezarlık açıp, elinde kaleşnikofuyla terörist heykeli dikse de! ‘’
‘’Atatürk Heykellerini, Ay Yıldızlı Bayraklarımızı yakıp, yıksalar da! ‘’
‘’Okullarımızı yakıp yıkıp, Kürtçe eğitim veren okullar açılsa da! ‘’ ,
‘’Şehit Mehmetçiğimizin adını taşıyan, ‘Erkan Durukan Kışlasının’’ önünde PKK bayraklarıyla resmigeçit yapılsa da! ‘’ ,
‘’ Kimi milletvekilleri Polisimize tokat, Askerimize taş atsa da!’’
‘’P.K.K terörünü aşmak adına, yukarıdaki tüm teslimiyetler aman müzakere süreci zarar görmesin’’ denerek, göz ardı edilse de!
Cumhuriyet Türkiye’sinin kuruluş felsefesi göz ardı edilerek; bizleri ‘’ümmetlikten’’, ‘’ millet ‘’ olma vasfına taşıyan, aydınlık medeniyet ufkunu işaret eden Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve devrimleriyle hesaplaşmak adına; ‘’Çöken bir İmparatorluktan, düşman işgali altında umutsuz ve yoksul kalmış bir tebaadan; yepyeni bir milletin ve devletin kuruluşu, sonrasında yaşadığımız mucizevi gerçekler yokmuşçasına, 1923-2002 arasında yapılan gelişmişlik hamleleri göz ardı edilse de!
Sanki her şey 2002 sonrasında başlamış gibi davranılsa da!
Cumhuriyetimizin onca kazanımı; ‘‘Eski Türkiye’’ diye nitelendiriliyor olsa bile!
Ve…‘’Ülkemizin yönetildiği parlamenter sistem bekleme odasına alındı, hedefimiz; ‘Başkanlık Sistemidir.’ Dense de!
92 yıllık Cumhuriyetimizle taçlanan, ülkemizin ardında kalan o mucizevî gelişim yılları ve tüm kazanımları eski Türkiye tanımlamasının içine hapsedilerek; önümüzdeki süreçte,‘’ Yeni Türkiye’nin’’ konuşulması gerektiği vurgulanarak; mili eğitim, baştan sona değişmiş olsa da!
Sanatın içine tükürülse de! Güzel Türkçemiz göz ardı edilerek, Osmanlıca öğrenilecek dayatması yapılsa da!
Bu süreçte yaşanan ve yaşatılan tüm aymazlıklar; bu topraklarda yaşayan insanlarımızın ezici bir çoğunluğunu şaşkına çevirse de..!
Birlik ve beraberliğimizi hiçbir nifak tohumunun bozmasına müsaade etmeden, bu coğrafyada kurmuş olduğumuz Türkiye Cumhuriyeti Devleti hepimizindir inancı ile bugünlere geldik.
Vatanımızın işgalinde düşman çizmesi ile kirletilen ata yadigârı vatan toprakları için yüce dinimiz İslam’ın camilerimizde ki sesini, ‘Ezan-ı Şerif’i’ yeniden duyabilmek için hiçbir etnik kimliğe bakmadan biri, birimize sımsıkı sarıldık.
Neredeyse bir asır önce bu aziz vatan topraklarımızı kirleten düşmandan kurtulmak adına; hürriyetimiz ve bağımsızlığımız uğruna hep birlikte omuz, omuza savaştık. Kanımız, kanımıza değdi.
Birbirimizin kucağında nefes alıp, nefes verdik. Medeniyetler otağı Anadolu’muzun tüm zenginliklerini birlikte paylaştık.
Gün geldi soframızdaki ekmeği bölüştük, günü geldi hayvan dışkısındaki arpaları ayıklayıp yedik ama asla düşmanın karşısında diz çökmedik.
Gün geldi hep birlikte gururlandık, sevindik, güldük. Günü geldi ortak acılarımız için kenetlendik hep birlikte ağladık.
Kürt, Türk, Laz, Arap, Çerkez, Roman, Sünni, Alevi demedik; birbirimizden kız alıp, kız verdik, milletimizin temelini oluşturan aile birlikteliğini kurduk. Hiçbir zaman ne inanç kimliğimizi, ne de kimlik aslımızı sorguladık.
Yukarıda tırnak içinde sıraladığım, yaşanmış olayların nasıl ki tamamı gerçekse; tarih sayfalarına kan ve can bedeli ödeyerek kazıdığımız zaferlerimiz, başarılarla dolu tüm yaşanmışlıklarda gerçeklerin ta kendisidir.
O nedenle tarihimize kazınan bu gerçekleri yok edeceklerini, aşacaklarını sanarak; son vatan topraklarımızın bölünmesi, parçalanması için her türlü melaneti sergileyenlerin bu ölümcül oyununa; sağduyu sahibi yurttaşlarımız hiç bir şekilde itibar etmeyecek; dış güçlerin ve ülkemizdeki işbirlikçilerinin bizi, bize kırdırmanın kumpasına düşmeyeceklerdir.
Unutulmamalıdır ki:
Bu Gazi Toprakların her zerresinin bedeli; şehitliklerimizde yatan yüz binlerce şühedanın canı ve kanıyla ödenmiştir.
Bu tarihi gerçek, o aziz ve ölümsüz bedenlerinin varlığı, milli ve ulvi değerlerimiz, dilimiz, dinimiz, örfümüz, geleneklerimiz, birlik ve beraberliğimiz; bizi, bize anlatan ve tüm dünyaya ispatladığımız en önemli değerlerimizdir.
Bu ölümsüz değerler; tarihin hiçbir döneminde iç ve dış düşmanlarına asla diz çökmeyen Türk Milletinin, vatan topraklarımızın türbedarlığını yapmaya devam edecektir.
O nedenle bugün hepimize düşen görev; ulusal değerlere, yurttaşlık bilincine, Cumhuriyetimize ve tüm değerlerine sahip çıkarak; 7 düvele diz çöktüren Çanakkale’yi, Kurtuluş Savaşı’nı kazanan ruhu korumak ve bu bilinci gelecek nesillere aktarmaktır.
Ulus-Devlet kimliğini sonsuza kadar muhafaza edecek olan Türk Milleti dili, dini, kültürü, tarihi ve saygın kimliğiyle aydınlık yarınlara el, ele güçlü bir biçimde yürümeye devam edecektir. Bunun için ‘’Muhtaç olduğumuz kudret, damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.’’

‘’Ne Mutlu Türküm Diyene’’

Atilla ÇİLİNGİR
Kıbrıs Gazisi
05 Haziran 2015
www.atillacilingir.com

Paylaş:

Yorumlar

  1. Selahattin Arslan

    Komutanım bizi yönetenlerin, suç listesini çok güzel özetlemiş ve her şeye rağmen kurtuluş reçetesi olarak; gerçek dünya lideri olan “Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi” ni göstermişsiniz. Tarafsız makamın taraflısı başta olmak üzere malum kesimin yanlışlarını uyarması gereken çoğu kişi, kurum ve medya organlarının da görevlerini yapmadıkları hepimizin malumudur. Ama umarım yarınki seçim bunların kirli plan ve oyunlarını bozacaktır.

    Komutanım güçlü hafızanızla unutulan bu yanlışları tekrer hatırlattığınız için sizlere çok teşekkür ediyoruz. Emeğinize, yüreğinize ve kaleminize saģlık. Selam ve saygılar sunuyorum…

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Mahallenin ihtiyaçları için inşa edilen asma köprü vatandaşların ilgi odağı oldu

Dünya Yayın: 11.05.2024 16:12
İhlas Haber Ajansı
Mahallenin ihtiyaçları için inşa edilen asma köprü vatandaşların ilgi odağı oldu

Samsun’da kırsal mahallede insanların camiye rahat gidebilmesi için inşa edilen 61 metre uzunluğundaki asma köprü, zamanla ziyaretçilerin ilgi odağı haline geldi. Mahalle sakinleri, yemyeşil doğa içerisine inşa edilen köprüyü Türkiye’nin birçok yerinden insanların görmeye geldiğini söyledi.

Salıpazarı Karacaören Mahallesi’ndeki 61 metre uzunluğundaki asma köprü, 3 yıl önce mahalle sakini Selahattin Tekin öncülüğünde vatandaşların yardımıyla yapıldı. Mahallede bulunan cemaattin yolun karşısındaki camiye rahat gitmesi için yapılan köprü zamanla ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Yemyeşil doğa içinde bulunan köprü, yüksekliği nedeniyle de üstünde yürüyenlerde heyecan oluşturuyor.

“Köprü ve şelalemiz turist çekiyor”

Köprü hakkında bilgi veren Karacaören Mahallesi sakini Yüksek Soysal, “Köprü, mahalle ile cami arasındaki yolu kısaltmak için yapıldı. Yol biraz uzuyordu. Köprümüzün uzunluğu 61 metre. Bundan 3 sene önce köprüye yaklaşık 1 metrelik kar yağdı. Herhangi bir olumsuzluk yaşanmadı. Bu vesileyle sağlamlık testini geçmiş oldu. İnsanlar buraya geliyor. Fotoğraf çektirenler var. Köprünün ortasında halay çekenler var. Bu vesileyle mahallemize güzellik kattı. Karacaören Şelalemiz de var. Bu 2 güzellik turist çekiyor” dedi.

“Ankara’dan, İstanbul’dan her yerden gelenler var”

Köprüyü yapan Selahattin Tekin’in eşi Hava Tekin, “Eşim, 20 senedir bu köprü ile ilgili hayaller kurdu. Hemen yapamadı. Düştü, kalktı. 7 kere inşaattan düştü. Allah onu bize bağışladı. Burada eş, dost yaparken hep yardım etti. Evden artık camiye gidebiliyoruz. İnsanlar rahatça 5 vakit namazına gidebiliyor. Çok hevesi vardı, Allah da bize nasip etti. Ankara’dan, İstanbul’dan her yerden gelenler var” diye konuştu.

Karacaören Mahallesi sakinlerinden Hasan Uysal ise “Camiye gitmemiz için kolay bir yol oldu. Bu köprü çok ilgi çekiyor. Sürekli görmeye gelenler oluyor. Şelalemizi duyanlar da geliyor. Buraya geldiklerinde köprüyü ziyaret etmeden gitmiyorlar” şeklinde konuştu.