Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Tek ameliyatta 2 operasyon

Sağlık Yayın: 01.11.2023 16:24
İhlas Haber Ajansı

Göğüs cerrahisi ve genel cerrahi alanının en zor ameliyatlarından biri olarak nitelendirilen “özofagus (yemek borusu) ameliyatı” kapalı yöntemle Samsun’da yapıldı. Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Hüseyin Ulaş Çınar ve Genel Cerrahi Uzmanı Kerim Güzel aynı anda girdikleri ameliyatta 65 yaşındaki hastayı sağlığına kavuşturdular.

Özegafus (yemek borusu) kanseri; yemek borusu hücrelerinden gelişen kötü huylu bir kanser türü olarak dikkat çekiyor. Sigara, alkol kullanımı ve çeşitli yemek borusu hastalıkları bu kanserin gelişmesinde en önemli risk faktörü olarak ifade ediliyor. Ağrılı ve zor yutma, kilo kaybı yemek borusu kanserinin başlıca belirtileri arasında gösterilirken yılda ortalama yaklaşık 15 bin kişinin yemek borusu kanserinden öldüğü bildiriliyor. Yemek borusu kanserinde erken evre veya lokal ileri evre denen safhada en iyi tedavi yöntemi halen cerrahi tedavi olarak öne çıkıyor. Özellikle lokal ileri denen safhada cerrahi öncesi radyoterapi ve kemoterapi verilmesinin (neoadjuvant tedavi) hastalarda daha uzun yaşam süresine neden olduğu da uzmanlar tarafından belirtiliyor.

Medicana Sağlık Grubu doktorlarından Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Hüseyin Ulaş Çınar ve Genel Cerrahi Uzmanı Kerim Güzel, Medicana International Samsun Hastanesi’nde tedavi gören yemek borusu kanseri hastası Nizami Elçioğlu’na aynı anda özofagus ameliyatı gerçekleştirdi. Her 2 branş tarafından da en zor ameliyatlarından biri olarak belirtilen işlem, uzman doktorlar tarafından kapalı yöntemle en az ve küçük delikler halinde başarılı bir şekilde yapılırken, sağlığına kavuşan Nizami Elçioğlu ise cerrahinin ardından 1 gün sonra ayağa kalkabilecek duruma geldi.

“İki farklı cerrahinin birleştirilmesiyle kapalı bir operasyonla gerçekleştirdik”

Yaptıkları cerrahinin önemine ve hastanın durumuna değinen Doç. Dr. Hüseyin Ulaş Çınar, “65 yaşındaki hastamız; yutma güçlüğü ve kilo kaybı sıkıntısı ile hastanemize başvurdu. Yaptığımız tetkiklerde yemek borusunun 40’ıncı santimetresinde yemek borusu kanserini tespit ettik. Akabinde konseyimizle değerlendirip, hastanın cerrahi planını yaptık. Ameliyat öncesi radyoterapi ve kemoterapi tedavisi bittikten sonra da tekrar değerlendirip, cerrahiye uygun olduğuna karar vererek yemek borusu çıkartılması ameliyatı yaptık. Bu ameliyatın merkezimizde yapılış şekli; kapalı sistemle yapmış olmamız önemli bir faktör. Standart olarak açık cerrahiye alternatif yapılmış torakoskopik (Kamera yardımı ile göğüs kafesinin içinin görüntülendiği ve ameliyat giriş yerleri için en az doku hasarı oluşturarak operasyonların yapılabildiği cerrahi teknik) ve laparoskopik (göbek deliğinden ince bir teleskopun karın içine sokularak karın içi organlarının görüntülenmesi prensibine dayanan bir ameliyat) iki farklı cerrahinin birleştirilmesiyle kapalı bir operasyonla gerçekleştirdik. Ameliyat sonrası 1 haftalık takip ve tedavi süresinin ardından herhangi bir komplikasyon ile karşılaşmadık. Yarı katı yiyecekleri de vermeye başladık. 1 gün sonra da taburcu etmeyi düşünüyoruz” dedi.

“Özofagus cerrahisi dünyanın her yerinde zor ve özellik gerektiren bir cerrahidir”

Yaptıkları ameliyatın çok zor ve teknik gerektirdiğinin altını çizen Genel Cerrahi Uzmanı Kerim Güzel, “Özofagus kanserleri nadir görülen ve hem hasta hem de doktorlar için zor ameliyat süreci içeriyor. Bu ameliyatlarda hem karın hem de göğüs boşluğunu açmanız gerekiyor. Ayrıca boyunu da açmanız gerekiyor. Hastada ne kadar yara varsa yaşama tutunması da o kadar zor oluyor. Biz bu ameliyatı göğüs cerrahisi ile birlikte göğüs kısmını ve batın (mide) kısmının hazırlanmasını endoskopik ve laparoskopik yöntemle yaptığımız için hasta ameliyat sonrası çok konforlu bir dönem geçirdi. Ağrıları az olan hata ameliyatın ardından da hemen yürümeye başladı. Bu ameliyatı açık yöntemle yapsak şu anki konfora kavuşamazdık. Toraks dediğimiz bölgenin açılması başlıca bir problem. Toraks açılsa hastanın 3 gün ağrılı ve sıkıntılı bir dönem geçirmesi gerekiyordu. Hem batın hem de toraksta 3-4 delikle ameliyatı gerçekleştirdik. Deliklerin küçük ve az olması nedeniyle hastamız ameliyat sonrası hemen hareket edebilecek duruma geldi. Özofagus cerrahisi dünyanın her yerinde zor ve özellik gerektiren bir cerrahidir. Daha çok multidisipliner yaklaşabileceğiniz, yoğun bakım şartlarınızın iyi olduğu, iyi bir cerrahi deneyim ve ekibinizin olduğu yerde kolaylıkla yapılabilir. Buna rağmen Özofagus cerrahisi; göğüs ve genel cerrahinin en zor ameliyatlarından biri olarak dikkat çekiyor” diye konuştu.

Açık ameliyat olmadan sağlığına kavuştuğuna değinen hasta Nizami Elçioğlu ise “Ameliyat sonrası kendimi çok iyi hissediyorum. Doktorların müdahalesi sayesinde iyileşip ayağa kalktım. 4 ay kemoterapi aldım. Sonrasında özofagus cerrahisine kararı verildi. Ameliyat sonrası da kendimi çok iyi hissediyorum” ifadelerini kullandı.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Kastamonu Üniversitesi’nin çalışmasıyla omurga hastalıklarının tedavisi kolaşlaşacak

Eğitim Yayın: 11.09.2024 16:52
İhlas Haber Ajansı

Kastamonu Üniversitesi, TÜSEB destekli proje ile Omurga Hastalıklarının Tedavisi için daha etkili yöntemler geliştirmek üzere çalışmalar yürütecek.

Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Fatih Uğur’un yürüttüğü “Sıçanlarda Tek Taraflı Lumbar Arter Ligosyonu: İntervertebral Disk Dejenarasyonunda Yeni Bir Model” başlıklı proje, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) tarafından desteklenmeye hak kazandı.

Projede Dr. Uğur’un yanı sıra Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Kayahan Kayıkcı, Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Nurtaç Sarıkaş ve Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. İrfan Çınar da yer alıyor.

Bu çalışma ile omurgadaki disklerin kanlanma bozukluklarının disk dejenerasyonu ve skolyoz gibi hastalıklara nasıl yol açabileceğini inceleyecek. Deney hayvanları üzerinde yapılan müdahalelerle omurga disklerindeki değişiklikler izlenecek ve radyolojik, mikroskobik, genetik incelemelerle hasar düzeyleri değerlendirilecek. Araştırma, disk dejenerasyonunun nedenlerini anlamada yeni bilgiler sunarak, bel ve sırt ağrıları ile skolyoz gibi hastalıkların tedavisinde daha etkili yöntemlerin geliştirilmesine katkıda bulunacak.

Çalışma ayrıca, omurga hastalıklarının nedenlerini daha iyi anlamakla kalmayıp, özellikle bel ve sırt ağrıları ile skolyoz gibi rahatsızlıkların tedavisinde yeni ve daha etkili yöntemlerin geliştirilmesine katkı sunmayı hedefliyor.

Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, projeyle ilgili yaptığı açıklamada, bu tür projelerin Kastamonu Üniversitesi’nin akademik ve bilimsel vizyonuna katkıda bulunarak, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde sağlık alanında önemli bir etki oluşturma potansiyeline sahip olduğunu ifade etti.

Projenin, sadece bilimsel bilgiye katkıda bulunmakla kalmayıp, aynı zamanda toplum sağlığının iyileştirilmesine yönelik somut ve etkili çözümler sunacağını vurgulayan Rektör Topal, bu anlamlı çalışmayı destekleyen TÜSEB’e ve TÜSEB Başkanı Prof. Dr. Hakan Eroğlu’na teşekkür ederken, projede yer alan akademisyenlere başarılar diledi.

Nöbetçi Eczaneler

Gülşen Eczanesi
Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331

Mutlu Eczanesi
Mutlu Eczanesi
Adres

Orta Sokak No:7/B Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-1124

Asuman Eczanesi
Asuman Eczanesi
Adres

Fevzi Fırat Caddesi, No:51/A Merkez / Karabük

Telefon

(370) 413-1373

Beşbinevler Eczanesi
Beşbinevler Eczanesi
Adres

Beşbinevler 75. Yıl Mahallesi, 70. Sokak No:39 Merkez / Karabük

Telefon

(370) 433-1527

Dilek Eczanesi
Dilek Eczanesi
Adres

Esentepe Mahallesi, İncekaya Caddesi, Sultan Çayırı Evleri No:78/B Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 712-5434

Gökçe Eczanesi
Gökçe Eczanesi
Adres

İnönü Caddesi No:2 Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4455