blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
06 Eylül, 2024 00:00 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Tavsiye üzerine gittiği “Sağlıklı Hayat Merkezi”nde 10 ayda 23 kilo verdi

Kastamonu’da geçirdiği rahatsızlık üzerine aile hekiminin tavsiyesiyle Sağlıklı Hayat Merkezine müracaat eden 44 yaşındaki kadın, 10 ayda 23 kilo vererek 70 kiloya kadar düştü.
Sağlık Bakanlığı’nın 2017 yılında toplumu sağlıklı hayata teşvik etmek, birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendirerek bu hizmetlere ulaşımı kolaylaştırmak ve ikinci, üçüncü basamak sağlık hizmetlerinin yükünü hafifletmek amacıyla kurduğu Sağlıklı Hayat Merkezi (SHM) sayıları Türkiye genelinde her geçen yıl artış gösteriyor. Sağlıklı hayat merkezlerinde obezite ve kanser taramalarının yanı sıra, kadın ve üreme sağlığı, çocuk gelişimi, ruh sağlığı, tütün ve madde bağımlılığıyla mücadele gibi birçok farklı alanda sağlık hizmetleri sunuluyor.

Kastamonu’da, 10 ay önce geçirdiği rahatsızlık sebebiyle aile hekimine müracaat eden 44 yaşında Sebahat Kurum, aile hekiminin yönlendirmesiyle KETEM Sağlıklı Hayat Merkezine başvurdu. Burada sağlık kontrolünden geçirilen Sebahat Kurum, Diyetisyen Tuba Hızıroğlu’nun tavsiyeleri ile 10 ay içerisinde 23 kilo verdi. 93 kilodan 70 kiloya kadar düşen Sebahat Kurum, çocukluktan beri hep kilolu olduğunu ve hiç umudunun olmadığını belirterek, hedefinin 60 kiloya kadar düşmek olduğunu kaydetti.

“Benim hiç umudum yoktu, çocukluğumdan beri kiloluydum ve hiç zayıflamak gibi bir niyetimde yoktu”
İkna edilmesinin ardından kilo vermeye karar verdiğini söyleyen Sebahat Kurum, “Bir rahatsızlık geçirdim, ardından aile hekimim Sağlıklı Hayat Merkezini önerdi bana. Benim buradan hiç haberim yoktu. Zayıflardan daha iyi olacağımı söylediler. Hastalığımın kilolarımın yüzüne olduğunu söylediler. Çünkü sürekli uyumak istiyordum, istediğim her şeyi yapamıyordum. Aile hekimimde Sağlıklı Hayat Merkezini tavsiye edince bende buraya geldim. Sonrasında Tuba Hızıroğlu hocamızla tanıştık. Nasıl devam etmek gerektiğini bana anlattı. Bende elimden geldiği kadarıyla buna uydum. İlk konuşmamızda benim hiç umudum yoktu, çünkü hep kiloluydum, çocukluğumdan beri kiloluydum ve hiç zayıflamak gibi bir niyetimde yoktu. Tuba Hanım, ’yapabilirsiniz’ diyerek beni teşvik etti, gerçekten bu benim için inandırıcı bir şey değildi. Çünkü hiç zayıf olmadım ben, hep kiloluydum. Ne yapacağımı, nasıl yapacağımı o kadar güzel anlattı ki beni de ikna etti” dedi.

“Şu anda 70 kilodayım, 60 kiloya düşünce en büyük istediğim kilomu koruyabilmek”
Yemek yemeyi çok sevdiğini belirten Kurum, “Ben yemek yemeyi çok seven bir insanım. ’Hiçbir yemeği bırakmayacaksın ama az ve kararını bozmadan, dengeni bozmadan yemek yiyeceksin’ dedi. Ben de öyle yaptım, şimdi çok şükür 10 ayda 23 kilo verdim. Tartıya her çıktığımda kilo verdiğimi gördüğüm sanki para bulmuş gibi seviniyordum, evime çok mutlu gidiyordum. Kilo verince yürümem değişti. Çalıştığım işyerinde ayakta görev yapıyorum, bacaklarım artık beni çok daha rahat taşıyor. Şimdi hedefim 60 kiloya kadar düşmek ve bu kilomu koruyabilmek" diye konuştu.

“Şu anda çok rahatım"
Kilo vermesinin ardından yaşam konforunun arttığını belirten Kurum, “Benim kan şekerim düşüyor, bu da sanırım kilodan dolayı oluyormuş. Artık sürekli uyumuyorum, şu anda çok rahatım. Hastalanacak mıyım, çok mu uykum gelecek, neden böyle oluyor demiyorum. İşe giderken daha rahat gidiyorum. Kiloluyken istediğin kıyafeti giyemiyorsun, bir akrabanın düğününe gitmek için istediğim kıyafeti alıp giyemiyordum. Ama şu anda içim rahat, kıyafetlerin bana uygun bedenini rahatlıkla bulabiliyorum” şeklinde konuştu.

“Sağlıklı Hayat Merkezlerinin ana sloganı, hastalığa değil, sağlığa yatırım yapmak”
Sağlıklı Hayat Merkezi’nde birinci basamak sağlık hizmetleri verildiğini anlatan Kastamonu İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkan Yardımcısı Dr. Emire Er ise, “Kurumumuzda birinci basamak sağlık hizmetleri olarak hizmet vermekteyiz. Sağlıklı Hayat Merkezimiz bulunmakta. Sağlıklı Hayat Merkezleri, toplum sağlıklı yaşamaya teşvik etmek amacıyla kurulmuş, hastalığa değil, sağlığa yatırım yapmak sloganıyla ilerleyen kuruluşlardır. Sağlıklı Hayat Merkezimizde bizim amacımız vatandaşlar hastalığa yakalanmadan önce sağlıklarını korumayı öğretmektir. Sağlıklı Hayat Merkezimizin bünyesinde KETEM, ana çocuk sağlığı merkezi, Ağız diş sağlığı merkezi, fizyoterapist, diyetisyen, sosyal çalışmacı, psikolog, çocuk gelişimci, çocuk ergen danışmanı aktif olarak hizmet vermektedir. Birimlerimiz mesai saatleri içerisinde çalışmakta ve randevu sistemiyle çalışmaktadır. Biz burada vatandaşları bütüncül olarak değerlendiriyoruz. Başvurusundan sonra kişinin önce hastalıklarını değerlendiriyoruz. Diyelim diyabet rahatsızlığı var, hipertansiyon rahatsızlığı var. Bunlara yönelik diyet listesi düzenleniyor. Daha sonra bu kişilerin daha sağlıklı yaşaması için fizyoterapistimize yönlendiriyoruz. Hareket listesi düzenleniyor" ifadelerini kullandı.

“Nasıl sağlıklı yaşayabilirimin danışmanlık hizmetini veriyoruz”
Sağlıklı Hayat Merkezi bünyesinde KETEM biriminin de bulunduğunu kaydeden Dr. Er, “KETEM’de bilindiği üzere kanser taramaları yapılıyor. Kanser taramaları artık çağımızda çok önemli. Çünkü kanser çağımız hastalığı haline geldi ve erken teşhis çok önemli tedavide. Bu noktada kişiler kendimde belirti bulgu yokken bu taramaları yaptırarak bir sıkıntı varsa, kanser belirtisi varsa bunları biz tespit ediyoruz erken evrede. Vatandaşlarımız 30-65 yaş arasında burada rahim ağzı kanser taraması, 40-69 yaş arasındaki kadınlar meme kanseri taraması, 50-70 yaş arasındaki hem kadın hem erkekler kolon kanseri taraması yaptırabilirler. Dediğim gibi başvurularda randevu sistemiyle çalışıyoruz. Gerekli bilgiyi aile hekimlerinden de edinebilir" dedi.

"İlk 8 ayda 14 bin 306 kişiye sağlık hizmeti verildi"
Sağlıklı Hayat Merkezi bünyesinde 2024 yılının ilk 8 ayında verdikleri hizmetlerden de bahseden Dr. Er, “KETEM birimimizde 5 bin 980 hastaya, üreme sağlığı biriminde bin 160 hastaya, diyetisyenlik biriminde 3 bin 568 hastaya, fizyoterapist bölümünde bin 378, sosyal çalışma hizmeti veren bölümümüzde bin 144 ve psikolojik danışmanlık olarak da bin 76 vatandaşımıza hizmet vermiş bulunmaktayız. Bizim amacımız bu sayılarımızı daha fazlaya çıkarmak, arttırmak ve vatandaşlarımıza sağlıklı yaşamayı daha fazla öğretebilmek” diye konuştu.

“Burada yaşımıza ve rahatsızlığımıza uygun hareketler yaptırıyorlar”
Merkezden faydalanan mmekli öğretmen Kamile Kader de, “KETEM ile tanışmam sebebi mamografi çektirmek için gelmiştim. Bir arkadaşım diyetisyeninde burada olduğunu söyledi. Biraz kilom ve bazı hastalıklarım vardı. Tuba Hanım ile tanıştım, beni fizyoterapiste yönlendirdi. Fizyeterapist Aybüke Özmen hocamızdan bana bir randevu ayarladılar. Ardından üç aydır fizyoterapist Aybüke Özmen hocamıza geliyorum. Bu üç aylık dönemde ben kendimi çok iyi hissettim. Aynı zamanda buraya gelen benim yaş gurubumdaki insanlar buradan mutlu ayrılıyorlar. Burada yapılan hareketleri evde yapabileceğimiz şekilde, yaşımıza ve rahatsızlığımıza uygun olarak yaptırıyorlar. Bu bizleri çok mutlu ediyor” diye konuştu.

MAĞDURİYET GALİBİYET GETİRİR
blank
Mustafa AKAY tarafından
22 Aralık, 2024 14:31 tarihinde yayınlandı
A+ A-

MAĞDURİYET GALİBİYET GETİRİR

Son günlerin sihirli sözcüğü " silkelemek".
Bilindiği gibi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın CHP'li belediyeleri silkeleme talimatı var, Çalışma Bakanı’na. Baş yüce emir verir de yerine getirilmez mi? Yani, emir demiri kesmez mi?
İsterseniz, "silkeleme" ne anlama geliyor ve neler silkeleniyor, ona bir bakalım.
Silkeleme, öz Türkçe bir sözcük. "Sarsmak, üstündeki şeyleri düşürmek" anlamına geliyor sözcük anlamıyla. Ancak, bir de mecazi tanımı var. "Dövmek, etkilemek" anlamını içeriyor.
Tayyip Erdoğan ve bakanı sözcüğü bu anlamıyla kullanıyorlar.
Peki, yaşamımızda önemli bir yeri olan, bu sözcük en çok nasıl kullanılıyor. Bir sıralayalım. Türk Halkı neleri silkeliyor?
Önce halı silkeliyoruz. Daha çok silkelediğimiz şey var. Örneğin, yaka silkelemek, çarşaf silkelemek, ceviz silkelemek, dut silkelemek, elma silkelemek, sofra bezi silkelemek ve çamaşır silkelemek gibi.
Belediyeler nasıl silkelenir? Pardon belediyeler silkelenmez, dövülür.
Belediyeler nasıl dövülür?
SSK ve maliyeye olan borçlarını tahsil etmek için hesaplarına el konularak, açtıkları kreşleri kapatmaya zorlanarak, bazı yetkileri ellerinden alınarak. Şimdi yapılmak istenen kabaca bunlar ve benzerleri.
Geçmişten gelen birikmiş borçları bu dönemde tahsil etmeye kalkmak, belediyelerin hizmet akışını önlemeye yöneliktir. Çünkü CHP'li belediyeler harika işler yapmaktadırlar.
Depreme, afete en önce koşanlardır. Sınırları içindeki yoksula ulaşan ve onlara çare olmaya çalışanlardır. Sosyal belediyeciliğin yanında, çok güzel yatırımlar yapanlardır.
Bu faaliyetler, halkın gözünde kabul gören ve benimsenen çalışmalardır. Bunlar oya tahvil olacak sonuçlar doğuracaktır. O nedenle, engellenmeleri gerekir. Her türlü zorluk CHP'li belediyelere karşı çıkarılır. Halkın hizmet almasının önü birkaç oy uğruna kesilir.
Sonuçta ise bir mağduriyet ortaya çıkar. Ellerinden hakları alınan mağdur insanlardır. Bu ise, bireyleri başkalarının zararına uğrattığı konumuna getirir. Psikolojik yanları da vardır.
Geçmişte, mağduriyet yaşadığını ileri sürerek, iş başına gelenlerin bunu anlayamamaları akıl tutulması bir olaydır. Çünkü Türk Halkı vicdanlıdır ve mağdurun yanında yer alır.
Hükümetin yaptığı tam anlamıyla, bir mağduriyet yaratmaktır. Mağduriyete uğrayanlar, tek taraflı da değildir. Bu mağduriyette halk da mağdur olmaktadır. Çünkü alacağı hizmet kesintiye uğramaktadır.
Bu mağduriyetin mağlubiyet getiren bir sonuç doğurur.
Yani, mağdur edilenlerin galibiyetiyle sonuçlanır masal.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.