blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
20 Nisan, 2024 12:24 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Tarım ilaçsız çekirdeksiz üzümler geliyor

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Öğr. Üyesi Doç. Dr. Bülent Köse tarafından yürütülen proje ile hastalıklara dayanıklı, üzerinde tarım ilacı kalıntısı olmayan, çekirdeksiz üzümler geliştirilecek. Karadeniz’e özgü ‘kokulu üzüm’ de çekirdeksiz üzüm haline getirilerek ticarileştirilecek.
OMÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Bağ Yetiştiriciliği ve Islahı Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Doç. Dr. Bülent Köse’den alınan bilgilere göre; ’mildiyö’ ve ’külleme’ bağcılıkta ekonomik kayıplara yol açan en önemli iki hastalık olarak ön plana çıkıyor. Bu hastalıklar Türkiye’nin hemen her bağ bölgesinde sıklıkla görülüyor. Bu hastalıklarla mücadelede en yaygın yöntem ilaçlama olarak gösteriliyor. İlaçlama sıklığının artması beraberinde kalıntı problemlerini ve ilerleyen dönemlerde kanser vakalarında artışı getiriyor. Tarım ilaçlarının kullanımı insan ve çevre sağlığını tehdit ediyor. İlaç masraflarının yüksek olması, üreticinin maliyet yükünü artıyor. Zaman zaman yurtdışına ihraç edilen tarım ürünlerinde kabul edilebilir seviyenin üzerinde tarımsal ilaç kalıntısı çıkması durumunda Türkiye’nin imajı kötü etkilendiği gibi, o ülke pazarına uzun süre ürün gönderilememe tehlikesi yaşanıyor. Bu tip sorunların yaşanmaması için proje yürüten Doç. Dr. Bülent Köse, TÜBİTAK destekli projesinde hem ilaç kalıntıları olmayan hem de hastalığa dayanıklı çekirdeksiz üzümler geliştirecek.

"Çocuklarımızın severek tükettiği bu ürünlerde zirai ilaç kalıntısı olmasını istemiyoruz"
“Külleme ve Mildiyö Hastalıklarına Dayanıklı, Çekirdeksiz Üzüm Geliştirme Projesi” hakkında bilgi veren Doç. Dr. Bülent Köse, "Projemizin asıl amacı özellikle külleme, mildiyö hastalıklarına dayanıklı ve çekirdeksiz özellikli üzüm çeşitlerinin geliştirme projesidir. Bu bağlamda biz Karadeniz Bölgesinde yetişen ve yöre halkınca sevilen, kokulu üzümlerden daha önceden tescil ettirdiğimiz 2 çeşidi ana ebeveyn olarak kullanıyoruz. Kokulu üzümler yapısı gereği mantari hastalıklara son derece dayanıklı. Bu yüzden Karadeniz Bölgesi sahil kuşağında ilaçlamaya gerek kalmadan rahatça yetişiyor. Ancak sofralık üzümlere göre yeme kalitesi oldukça düşük. Biz bu kokulu üzümleri ülkemizin milli çekirdeksiz çeşidi olan ‘sultani çekirdeksiz’, Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilmiş olan ‘Tekirdağ çekirdeksizi’ ve uluslararası kaliteli bir çeşit olan ‘crimson seedless’ çeşitleri ile melezliyoruz. Melezleme ile elde edilen üzüm çekirdekleri çimlendiriliyor. Elde edilen melez bitkilerde daha sonra mantari hastalık gelişimini kontrol ediyoruz. Bitkilere külleme ve mildiyö etmenlerini bulaştırıyoruz. Hastalık gelişmeyen ya da zayıf gelişenleri biz dayanıklı ya da tolerant olarak kabul ediyoruz. Hassas olanları elemine ediyoruz. Hastalıklara dayanıklı olarak tespit edilen genotiplerde DNA izolasyonu yapılarak, biyoteknolojik yöntemlerle markörle tarayarak henüz daha meyvelerini görmeden yaprağından bunların çekirdekli ya da çekirdeksiz olma durumuna belirleyebiliyoruz. Sonraki aşamada da bunların meyve özellikleri incelenecek ve ticari değer taşıyan adaylarda tescil çalışması başlatılacak. Hepimiz malumu üzerine tarım sektöründe tarım ilacı kullanımı çok yaygındır. Kullanmadığımız takdirde ürün alma şansı oldukça zordur. Külleme ve mildiyö hastalığı, bağcılıkta 2 önemli hastalık söz konusudur. Bu hastalıklara karşı biz ilaçlama yapmadığımız takdirde ürün almamız çok zordur. Özellikle gelişim yaşındaki çocuklar ve insan sağlığı yönünden daha az riskli olan ve sağlıklı üzümler elde edebilmek için bu projeyi önerdik” dedi.

‘Kokulu üzüm’ çekirdeksiz olacak
Proje kapsamında kokulu üzümleri çekirdeksiz üzüm haline getireceklerini belirten Doç. Dr. Bülent Köse, “Projenin ana ürünü olan ‘kokulu üzüm’ Karadeniz Bölgesi sahil kesiminde yaygın olarak yetişmektedir. Nemli ve yüksek iklim şartlarına bağlı olmasına rağmen bu bölge mantar hastalıklarına karşı oldukça dayanıklıdır. Bu sebeple biz kokulu üzümleri çekirdeksiz üzüm çeşitleriyle melezleyerek daha iyi tüketilebilir, ticari değeri yüksek çeşit elde etmek istiyoruz. Çocuklar çekirdeksiz çeşitleri çok seviyor. Onların severek tükettiği bu ürünlerde biz zirai ilaç kalıntısı olmasını istemiyoruz" diye konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
01 Ağustos, 2025 00:00 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Köpeği önce aracıyla ezmeye çalıştı ardından tüfekle vurarak felç bıraktı

Kastamonu’da bir şahıs, sokakta karşısına çıkan köpeği evvel aracıyla ezmeye çalıştı daha sonra tüfeğiyle vurarak felç bıraktı. O anlar güvenlik kameralarına yansıdı.
Olay, dün gece saatlerinde Kastamonu’nun Tosya ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye nazaran, ismi öğrenilemeyen bir şahıs, sokakta seyir halindeyken, karşısına Atakan Oğuz isimli vatandaşın 5 yıl evvel oğlu için sahiplendiği köpek çıktı. Şahıs evvel aracıyla köpeği ezmeye çalıştı. Daha sonra uzaklaşan şahıs, aracında bulunan tüfekle köpeğe ateş etti. Köpek, omuriliğine isabet eden kurşun sebebiyle felç kalırken, saldırgan şahıs olay yerinden kaçtı.

Dehşet veren olay kamerada
O anlar ise güvenlik kameralarına yansıdı. Manzaralarda, karşısına çıkan köpeği ezmeye çalışan araç şoförünün, aracından inerek bagajındaki tüfeği aldığı, bir müddet sonra aracıyla uzaklaştığı görüldü. Daha sonra sokakta oynayan köpeğin yanına yürüyerek gelen şahsın, köpeği vurduktan sonra kaçtığı anlar imgelerde yer aldı.

"En büyük cezayı alacağına da inancım tam"
Yaşanan olayı anlatan köpeğin sahibi Atakan Oğuz, şahsın yakalandığını ve en ağır cezaya çaptırılmasını istediklerini belirterek, "Yaklaşık 5 yıl evvel oğlum için, sünnet ikramı olarak bir yavru köpek sahiplendim. İsmini de ‘Ateş’ koyduk. 5 yıldır oğlumla arkadaşlık ediyorlardı. Dün gece saatlerinde bir silah sesi duydum. Konutum de iş yerimin üst katında olduğu için çabucak balkondan baktım. Köpeğimin kanlar içinde yerde yattığını gördüm. Ondan sonra çabucak 112 Acil Davet Merkezini aradım. Polis takımları gelene kadar kameradan baktığımda bir tane aracın geldikten sonra köpeği gördükten sonra köpeği ezmek için üstüne sürdüğü görülüyor. Köpeğim kaçtığı için aracı park ediyor. Daha sonra otomobilden iniyor, bagajından silahı alıyor. Güvenlik kamerasının ışığının yandığını gördüğünde silahı bagaja bırakıp devam ediyor. Aracı ileride kameranın görmediği bir yere bırakıyor. Oradaki güvenlik kameralarını fark edememiş. Köpeğim yerde yatıp oynarken tüfeğiyle nişan alarak köpeğimi vuruyor. Polis takımları geldikten sonra nöbetçi veteriner kliniği bulduk. Çabucak köpeğimi aracımla Kastamonu’ya götürdüm. Gereken tedavilerine başladı. Lakin omuriliğine geldiği için köpeğim felç kaldı. Hayati riski devam ediyor. Elimizle besliyoruz. Oğlumun can yoldaşıydı. Bir insan ne ister de bir canlıyı vurur? Şahsı daha evvelce tanımıyorum. Şu anda yakalandı. İsimli süreçleri devam ediyor. En büyük cezayı alacağına da inancım tam. Adalete her vakit güveniyorum. Bir insan ne için aracında tüfek taşır, neden bir canlıyı vurur" dedi.

"Ailemizdeki bir birey gibiydi"
"Ateş" isimli köpeği babası kendisi için 5 yıl evvel sahiplendiğini söz eden Muhammet Aras Oğuz ise, "Babam 5 yıl evvel benim için köpek sahiplenmişti. Köpeğim dün gece yapılan silahlı taarruzda felç kaldı. Köpeğim asla hareket edemiyor. Bu cani görülmeyeceğini sandı, fakat yakalandı. Köpeğim için çok üzgünüm. Ailemizdeki bir birey üzereydi. 5 yıl sonra bu türlü bir şeyin olması bizi çok derinden etkiledi. Köpeğim için çok üzüldüm" diye konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin