blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
27 Kasım, 2023 00:36 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Sır ölümlerin ipuçlarını ‘sinekler’ ve ‘böcekler’ veriyor

Uzmanlar, cesetler üzerinde bulunan ’böcekler’ ve ’sinekler’den cesedin ölüm yeri, zamanı ve ölümün oluş şekliyle ilgili birçok bilgiye ulaşabiliyor. Bu konuda birçok çalışma yapan Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmetler Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Doç. Dr. Meltem Kökdener, "Belli böceklerin belli alanlara da spesifik olması da bize ölümle ilgili çok sayıda bilgi veriyor. Böcekler ve eklemler bacaklılar aslında saç, kan, kıl gibi önemli biyolojik delillerde suçun aydınlatılmasında önemli delilerdir" dedi.
Herhangi bir ceset üzerinde bulunan yaraların olduğu yerlerde konumlanan böcekler her ne kadar insanlar tarafından tiksindirici olarak düşünülse de cesetten beslenen böcekler ve sinekler çok önemli fiziksel delil olarak kriminal araştırmalarda önemli ipucu sağlıyor. Ölümün intihar mı yoksa ihmalden mi, herhangi bir madde kullanımı sonucunda mı yoksa darp sonucu mu olduğu ile ilgili birçok önemli ipucuna sinekler ve böcekler sayesinde ulaştıklarını ifade eden Doç. Dr. Meltem Kökdener, "13. yüzyıldan beridir kullanılan böceklerin, sineklerin ceset üzerinde bize ölümün meydana geldiği zamanla ilgili, ölüm yeri ile ilgili, herhangi bir istismarla ilgili veya ölüm gerçekleştiğinde herhangi bir uyuşturucu madde ya da ilaç etkisinde olup olmadığıyla ilgili bilgiler veriyorlar. Böcek ve sinekler cesedi çok kısa süre içinde buluyorlar. Tüm çürüme evreleri boyunca ceset üzerinde kalıyorlar. Belli böceklerin belli alanlara da spesifik olması da bize ölümle ilgili çok sayıda bilgi veriyor. Böcekler ve eklemler bacaklılar aslında saç, kan, kıl gibi önemli biyolojik delillerde suçun aydınlatılmasında önemli delilerdir. Ceset üzerindeki böceğin dağılımından, dağılışından, yayılışından yararlanarak bize çok sayıda bilgi verebiliyorlar. Bir insan ya da hayvan cesedi öldüğü zaman sinekler ve böcekler ceset üzerine çok hızlı şekilde geliyor. Ceset üzerinde aldığımız sinek ve böcek delili ile biz ölümün gerçekleştiği zaman hakkında fikir sahibi olabiliyoruz. Aynı zamanda belli böceklerin belli yerlere spesifik olması örneğin ormanlık alanda veya kırsal alanlarda bulunan bazı böceklerin şehir merkezinde bulunmaması ya da şehir merkezinde bulunan bazı böceklerin kırsal alanlarda bulunmaması da bize ölümün meydana geldiği yer hakkında bilgi veriyor. Daha doğrusu ölümünde gerçekleştiği yer ya da gerçekleşmediği yer hakkında bilgi vermiş oluyor. Travma bölgelerinin olduğu yerler böcekleri kendilerine daha çok çekiyorlar. Dolayısıyla ceset üzerinde herhangi bir travma olup olmadığıyla ilgili de bizlere bilgi vermiş oluyorlar. Normalde böcekler ve sinekler yumurtalarını cesetler üzerindeki doğal açıklıklara, genital bölgelere ya da anüs bölgesine bırakır. Ceset üzerinde bir travma meydana geldiği zaman veya bir bıçaklanma meydana geldiği zaman sinekler bu bölgelere daha çok hücum ediyor. Belirli bir alanda böcek yığılmasının olması da bize aslında buranın bir travma bölgesi olduğuna dair bir işaret veriyor" diye konuştu.

"İhmal ve istismar olayları ile ilgili bize bilgi verebiliyor"
Uyuşturucu kullanımı, istismar veya ihmal olaylarındaki cesetlerde de sinek ve böceklerin önemli ipuçları verdiğini söyleyen Meltem Kökdener, "Son yıllarda dünyada ve ülkemizde uyuşturucu kullanımı çok arttı. Aynı zamanda intihar olayları da artıyor. Aslında böceklerden yararlanarak kişinin madde kullanıp kullanmadığı ile ilgili bilgi sahibi olabiliyoruz. Uyuşturucu kullanan insanlar bildiğiniz üzere genellikle ailelerinde kopuk yaşıyorlar. İzole olarak yaşıyorlar. Ölümlerinden ne yazık ki uzun bir süre sonra cesetleri bulunabiliyor. Ölümün üzerinde 72 saatten fazla geçmişse diğer klasik parametreleri kullanmakta zorluk çekiyoruz. Ölüm zamanı ve ölüm nedeninin belirleme ile ilgili zorluk çekiyoruz. Ceset üzerinde bulunan böcekler bize ölümün nasıl meydana geldiği ile ilgili bilgi verirken kişinin her hangi bir ilaç veya uyuşturucu madde kullanıp kullanmadığı ile ilgili bize bilgi verebiliyor. Cesette bulunan herhangi bir ilaç veya madde bizim yararlandığımız böceklerin gelişim evrelerini değiştirebiliyor. Bizler de bunlardan yararlanarak ölüm şekli ve zamanı ile ilgili bilgi verebiliyoruz. Aynı zamanda ihmal ve istismar olayları ile ilgili de bize bilgi verebiliyor. Bir küçük çocuğu düşünün. Hijyeninin düzgün yapılmadığını veya yaşlı bir bireyin yatalak olup hijyen bakımlarının düzgün bir şekilde yapılmadığını düşündüğümüzde veya böyle bir olay meydana geldiğinde sinekler kötü kokuya doğru hücum ediyorlar. Bu durumda hijyeni kötü olan yerleri yaşamak ve üremek için tercih ediyorlar. Burada herhangi bir dokuda yatak yaraları açılmışsa veya çocuklarda bir pişik olayı meydana gelmişse sinekler bu bölgeleri çok fazla seviyorlar. Buraya yerleşerek enfeksiyona neden olabiliyorlar" şeklinde konuştu.

"Sinekler ve böcekler birçok miras ve sigorta olayında kullanılıyor"
Meltem Kökdener sözlerini şöyle tamamladı:
"Miras ve sigorta olaylarında örneğin bir trafik kazasını düşünelim. Araba içerisinde bir aile olduğunu düşünelim. Torunun deden ya da babanın kendi babasından önce ölüp ölmediği ile ilgili bize fikir verebiliyor. Aynı zamanda olayın intihar olup olmadığı ile ilgili ya da doğal olarak gerçekleşip gerçekleşmediği ilgili bilgi verebiliyor."

Trabzon’un bu mahallesinde örnek gelenek
blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
22 Aralık, 2024 12:07 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Trabzon’un bu mahallesinde örnek gelenek

Trabzon’un Yomra ilçesindeki Özdil mahallesinde bir asırdır yaşatılan gelenek duyanları şaşırtıyor. Yıllardır kahvehanelerde kart ve okey üzere oyunların oynanmadığı mahallede bu gelenek yaşatılmaya çalışılıyor.
Trabzon’un Yomra ilçesinde yaklaşık 3 bin nüfuslu Özdil mahallesinde bir asırdır enteresan bir gelenek yaşatılıyor. Ulemaların yetiştiği mahallede yaklaşık 100 yıl evvel mahalle genelindeki kahvehanelerde oyun oynanmamasına karar verildi. Bu kararı yıllardır sürdüren mahalle sakinleri kart, okey üzere çeşitli oyunlar yerine sohbet etmeyi tercih ediyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan Özdil Mahalle Muhtarı Sami Apaydın, “Kahvelerimizde hiçbir yerde oyun oynanmaz. Ben de hiçbir oyun bilmem. Olmasına da kimse teşebbüs etmez. Etse de sonu hayır değildir. Biz bunu bu türlü biliriz” dedi.
Yöre sakinlerinden Hüseyin Adanur, mahallede kimsenin yürek edip oyunlu bir kahvehane açamayacağını belirterek, “Burası bir ulema yatağıdır. Burada herkes hocasına, büyüğüne hürmet ve sevgi içerisindedir. Onun için hocamız kahveye girdiği anda ne kadar insan varsa ayağa kalkar hürmet ve sevgi gösterir. Burada 100 yıldan beri oyun olmamıştır. Bundan sonra da oynanamaz. Namazlarımızı kıldıktan sonra tekrar kıraathanede buluşuruz. Yatsı namazına kadar sohbet ederiz. Namazı kıldıktan sonra herkes konutuna masraf. Bu türlü bir geleneğimiz vardır. Bu devam ediyor. Çok memnunuz. Ben oyun bilmiyorum. Bugüne kadar da oynamadım. Şayet oyun oynamasını bilen varsa ilçe merkezine sarfiyat. Gençlerimiz de birebir geleneği sürdürüyor” dedi.

“Oyun oynamak isteyenler ilçe merkezine gidiyorlar”
Kahvehane sahibi Mehmet Albayrak da, oyun oynamak isteyenlerin ilçe merkezine gittiklerini belirterek, “Eskilerimizin buranın uleması çok olduğundan onlara hürmet ve hürmeten hiç kimse bu işe başlamadı. Buranın insanın vakti çok kıymetli. Bir dakikası bile kıymetli. Çalışma ve üretmesi lazım. Oyun oynatmayı düşünmüyoruz. Oyun oynamak isteyenler ilçe merkezine gidiyorlar. İnşallah bu geleneğimiz sürer. Dışarıdan gelip oyun oynamak istediğini söyleyenler oluyor. Biz de yok deyince şaşırıyorlar. Öyküsünü soruyorlar. Bildiğimiz kadarıyla anlatıyoruz. Birtakımı mutlu oluyor, kimileri da canımız sıkılıyor vakit geçirseydik diyor” dedi.
Yöre sakinlerinden Asım Albayrak ise, “Kahvelerimizde oyun yok. Bu mahallenin kuruluşundan beri burada oyun yok. Bu geleneğimiz Hacı Baba’dan geliyor. Buralarda oyun falan hiçbir vakit olmamış” halinde konuştu.

“Oyunlu kahvehanelere gitmiyoruz”
Özdil mahallesinde yaşayan 25 yaşındaki Muhammet Bayındır ise, oyunlu kahvehanelere gitmediklerini kaydederek, “Bu gelenek devam edecek. Mahallenin bu geleneğini yıkmak olmaz. Oyun çok ön plana çıkartılacak bir bahis değil. Artık teknoloji çağındayız. Bunu telefonla da oynayabiliyorsun. Oyunun peşine gitmiyoruz. Bu mahallede büyüdüğümüz için alışkanlıklarımız bu istikamette. Oyunlu kahvehanelere gitmiyoruz. Buraya gelip çayımızı içip vakit geçiyoruz” tabirlerini kullandı.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.