blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
24 Eylül, 2024 00:15 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

Sinop’ta “Karadeniz Masası Su Ürünleri Sektörü Değerlendirme Çalıştayı”

Sinop’ta, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü öncülüğünde Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı(KUZKA) ev sahipliğinde “Karadeniz Masası Su Ürünleri Sektörü Değerlendirme Çalıştayı” düzenlendi.
Ahmet Muhip Dıranas Uygulama Oteli’nde düzenlenen ve iki gün sürecek olan çalıştay, Karadeniz Bölgesi’nde su ürünlerinin sürdürülebilirliği ve sektörün kalkınma potansiyeli, ilgili kamu kurumları, özel sektör temsilcileri ve akademisyenler tarafından detaylı bir şekilde değerlendirilecek.

"Karadeniz su ürünleri sektöründe ülkemizde önemli bir yere sahip"
Çalıştayda açıklamalarda bulunan KUZKA Genel Sekreteri Serkan Genç, Karadeniz’in su ürünleri sektöründe Türkiye’de önemli yere sahip olduğunu belirterek, “Ülkemizin önemli bir bölgesi olan Karadeniz’de yer alan kalkınma ajanslarımız ve kalkınma idarelerimizle Karadeniz’in ekonomik potansiyelini daha iyi değerlendirilebilmek amacıyla Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğümüz yönlendirmeleri ile Karadeniz Masası kurulmuştur. Karadeniz Masası’nın genel olarak Karadeniz’de sürdürülebilir bir mavi ekonomiyi hedefliyor. Deniz kaynaklarına ilişkin potansiyeli açığa çıkaran mavi ekonomi kavramı balıkçılık, enerji, ulaşım, turizm, çevre gibi birçok başlığı kapsıyor. Karadeniz Masası’nın ilk çalışma konusunu ise mavi ekonominin merkezinde yer alan sürdürülebilir balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği olarak planladık. Karadeniz su ürünleri sektöründe ülkemizde önemli bir yere sahiptir. Avcılıkla elde edilen ürünün yüzde 90’ı denizlerden elde edilmekte ve ülkemizde avcılığı en fazla yapılan balıklar; hamsi, sardalya, istavrit, palamut, lüfer, çaça, mezgit, beyaz kum midyesi ve deniz salyangozu üretiminin sardalya hariç olmak üzere bazı türlerde tamamı, bazılarında ise büyük çoğunluğu Karadeniz’de avlanmaktadır. Toplam deniz ürünleri avcılığının yüzde 70-80’i Karadeniz’den sağlanmaktadır. Önceden ülke içerisinde daha çok iç sularda yetiştiricilik yapılırken son yıllarda denizlerde ağ kafesler ile yapılan yetiştiricilik hızlı bir artış göstermiştir. İç sularda alabalık, denizlerde levrek ve çipura üretimi öne çıkmaktayken son yıllarda Türk somonu ön plana çıkmaya başlamıştır. Su ürünleri yetiştiriciliğinde Ege Bölgesi illeri ile beraber son yıllarda Sinop, Samsun, Ordu, Trabzon ve Artvin gibi illerimizin açıklarında yapılan kafes balıkçılığı önemli bir kapasiteye ulaşmıştır. Karadeniz balıkçılık ekosistemi 4 temel alt sektör üzerindedir” dedi.
Daha sonra açıklamalarda bulunan Sinop Üniversitesi Rektörü Şakir Taşdemir, Türk somonu ile Sinop’un öne çıktığını belirterek, “Dünya nüfusu artarken protein ihtiyacını karşılamada hayvansal ürünlerle birlikte su ürünleri üretimine olan talep te artış göstermektedir. Ülkemizde su ürünleri üretiminde avcılığın katkısı yıllar içerisinde dalgalı bir seyir izleyip azalma eğilimi gösterirken, su ürünleri yetiştiriciliğinde teknolojik gelişmeler ile modern üretim metotlarının yaygın kullanımı, su ürünleri fakültelerinin AR-GE çalışmaları ve mühendis mezun katkıları ile her yıl önemli artışlar göstermektedir. Bu gelişim ile ülkemizde 2023 yılı su ürünleri yetiştiriciliği üretimi 552 bin tona, toplam su ürünleri üretimi içindeki payı da yüzde 58’e ulaşmıştır. Ülkemiz toplam su ürünleri yetiştiriciliği ile Avrupa birliği üyeleri arasında 1., dünyada ise 17. sıraya yükselmiş bulunmaktadır. Karadeniz’de ise Türk somonu yetiştiriciliği markalaşarak 2023 yılında yaklaşık 65 bin ton üretime ulaşmıştır” diye konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
20 Kasım, 2025 11:21 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

KBÜ’de Sağlık Yönetiminde İnsan Kaynağı Planlaması Ele Alındı

Karabük Üniversitesi (KBÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından "Sağlık Hizmetlerinde İnsan Kaynaklarının Planlanması" konulu seminer düzenlendi.

Karabük Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen seminerde, sağlık hizmetlerinde insan kaynaklarının planlanması; alanın profesyonelleri tarafından personel yönetimi, idari işleyiş ve görev dağılımı çerçevesinde değerlendirildi.

15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu'nda düzenlenen etkinliğe; Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Müslüm Kuzu, Fakülte Dekan Yardımcısı ve Hemşirelik Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Seminerde konuşmacı olarak, Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Erkan Doğan ile Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Müyesser Demir yer aldı.

Açılış konuşmasında Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, sağlık kurumlarında insan kaynağı planlamasının kritik bir yönetsel sorumluluk olduğunu belirterek, "Kamu sağlık hizmetlerinde talepler ile mevcut kaynakları uyumlu hale getirmek yöneticiler açısından kritik bir sorumluluk. Bugün bu sürecin sahadaki uygulamalarını yöneticilerimizden dinleyeceğiz" dedi.

Açılış konuşmasını yapan Fakülte Dekan Yardımcısı ve Hemşirelik Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, sağlık kurumlarında insan kaynağı planlamasının önemine değindi. Güngör, "Kamu sağlık hizmetlerinde talepler ile mevcut kaynakları uyumlu hale getirmek yöneticiler açısından kritik bir sorumluluk. Bugün bu sürecin sahadaki karşılığını yöneticilerimizden dinleyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Seminerde sunum yapan Başhekim Doç. Dr. Erkan Doğan, sağlık hizmetinin 7 gün 24 saat kesintisiz sürdüğünü vurgulayarak yöneticilerin çok boyutlu bir sorumluluk üstlendiğini ifade etti. Doğan, ekip çalışmasının, adaletin ve vicdanın sağlık yönetiminin temelini oluşturduğunu vurguladı.
Doğan, ayrıca sağlık hizmetinin kesintisiz yapısına dikkat çekerek, "Sağlıkta tatil yok. Burada sadece üç tane saç ayağı var; hekim, sağlık hizmetleri ve diğer alt birimler. Bu süreçte hakkaniyet, adalet ve vicdan çok önemli. Çalışanın hakkının yanında hastanın ve kamunun hakkını da korumak zorundasınız" diye konuştu.

Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Müyesser Demir ise sunumunda özellikle hastanenin fizikî yapısı ve işleyişiyle ilgili bilgiler aktardı. Hastanenin çok geniş bir alana yayılan modern bir sağlık kompleksi olduğunu belirten Demir, yapının büyüklüğü ve 7 gün 24 saat hizmet sürdürülebilirliği göz önünde bulundurulduğunda insan kaynaklarının doğru planlanmasının kritik önem taşıdığını söyledi. Demir ayrıca, "Sağlık hizmeti durmaz; bu nedenle doğru personel planlaması hayati bir gereklilik" dedi.

Programda ayrıca yeni mezun hemşirelerin saha adaptasyonu, birimlerdeki iş yükü, acil servis ve yoğun bakım gibi kritik alanlarda görev almanın sorumlulukları da ele alındı. Konuşmacılar, mesleğin zorluklarının yanı sıra insan hayatına dokunan yönünün güçlü bir motivasyon kaynağı olduğunu dile getirdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin