Ihlas Haber Ajansı tarafından
13 Ağustos, 2024 16:30 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Singapurlu şirket otonom iş makinaları projesine Türk ortak arıyor

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Türkiye ve Singapur arasında teknoloji transferi ve işbirliğini desteklemek amacıyla önemli bir iş geliştirme toplantısına ev sahipliği yaptı. Teknoloji Transfer Ofisi tarafından düzenlenen toplantıda, Singapur’lu E&T Intelligence şirketi; otonom iş makineleri projesinde yer almak isteyen Türk ortağı ile projeler geliştirecek. Geliştirilecek projelere her iki ülke tarafından yüzde 65 ila yüzde 70 oranında destek sağlanacak.

BEUN Tahir Karauğuz Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hakan Kutoğlu ve Prof. Dr. Servet Karasu, dekan ve dekan yardımcıları, akademik ve idari personel, E&T İntelligence şirketinin yetkilileri ve davetli şirketlerin temsilcileri katıldı. TÜBİTAK tarafından geçen ay İstanbul’da düzenlenen inovasyon zirvesinde sunum yapan Singapurlu E&T İntelligence firması yetkililerini Zonguldak’a davet eden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Kutoğlu; bunun üzerine bir toplantı düzenlediklerini hatırlattı.
Türkiye ve Singapur hükümetleri arasındaki anlaşma gereği, firmaların ortak bir proje geliştirmesi halinde Singapur’un projenin yüzde 70’ini, Türkiye’nin ise TÜBİTAK 1509 projesi kapsamında yüzde 65 ila 70 arasında destek sağladığını hatırlatan Kutoğlu, Türk şirketlerinin bu fırsattan yararlanarak Ar-Ge geliştirme fırsatı yakalayabileceğine dikkat çekerek şöyle dedi:
"Avrupa Birliği’nin Eureka isimli inovasyon proje çağrısı söz konusu. Bununla ilgili geçtiğimiz ay TÜBİTAK bir inovasyon zirvesi düzenlemişti. Bu kapsamda Singapur’lu E&T İntelligence firması otonom araçlarla ilgili geliştirdiği projeleri sunmuştu. Bu kapsamda biz kendilerini Zonguldak’a davet ettik. Zonguldak’ta iş geliştirme ve ortak arama noktasında bir toplantı düzenledik. Burada AB Eureka projesi kapsamında Türkiye ve Singapur hükümetlerinin ortak anlaşması bulunuyor. Eğer firmalar karşılıklı bir şekilde ortak proje geliştirme noktasında anlaşırlarsa Singapur tarafı projenin yüzde 70’ini destekliyor. Türkiye’de de TÜBİTAK 1509 projesi kapsamında büyük ölçekli firmalar için projenin yüzde 65’ini küçük ve orta ölçekli firmalar için yüzde 70 proje desteği sağlıyor. Bu şirketlerimiz için girişimci kuruluşlarımız için teknoloji üzerine çalışmak isteyen kuruluşlarımız için çok güzel bir fırsat. Projenin büyük bir maliyeti her iki tarafın hükümetleri tarafından karşılanırken aynı zamanda şirketlerimiz teknoloji alanında girişimcilik noktasında da çok önemli bir teknoloji transferine sahip olacaklar. Biz de üniversite olarak görevimiz bir kısmı da kurumlarımıza teknoloji transferi sağlamak. Bu gün de böyle bir organizasyon gerçekleştirdik. Umulur ki şirketlerimiz bu fırsatlardan yararlanarak teknoloji alanında Ar-Ge geliştirme fırsatı yakalarlar."
(OA

Sevgi Özdemir tarafından
23 Nisan, 2025 16:56 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Faturalarımız tam, hizmet yarım

Bugün İstanbul bir kez daha sallandı. Kandilli Rasathanesi'ne göre 6.2 büyüklüğündeki deprem kısa sürdü ama etkisi derin oldu. Panik, endişe ve en önemlisi iletişimsizlik. Deprem olur olmaz herkes telefonu eline aldı, sevdiklerine ulaşmak istedi. Ama çoğumuz, sevdiklerimizi aradığımızda telefonlarımızda sadece sessizlikle karşılaştık. GSM operatörleri yine sınıfta kaldı.

Her ay düzenli olarak ödediğimiz yüzlerce liralık fatura, yalnızca konuşma ve internet değil, ihtiyaç anında çalışacak bir sistemin bedeli olmalı. Ama bugün gördük ki, o sistem en gerekli anda iflas ediyor. Bu sadece birkaç dakikalık bir kesintiden ibaret değil; milyonlarca insanın aynı anda sessizliğe mahkum edilmesi demek. Afet anında en çok ihtiyaç duyulan şey iletişimken, sesimizi duyuramamak demek yalnızca teknik bir sorun değil, bu yaşama tutunmaya çalışan insanların hayati bir bağdan koparılması demek.

Hatırlarsanız 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremlerde de aynı sorunu yaşadık. O gün yüz binlerce insan enkaz altında sevdiklerine ulaşmaya çalıştı. O gün de aynı tablo karşıladı bizleri. Yani bu bir ilk değil, ama ne yazık ki hâlâ bir son da değil.

6.2 büyüklüğündeki bugünkü depremde iletişim altyapısı bu kadar kolay çöktüyse, olası büyük İstanbul depreminde neyle karşılaşacağız?

Uzmanlar yıllardır bu depremin 7’nin üzerinde olacağını söylüyor. Durum böyleyken, GSM operatörleri hâlâ bu yükü kaldıramıyorsa, esas felakette sistem tamamen devre dışı mı kalacak? O zaman sadece binalar mı yıkılacak, yoksa iletişimsizlik yüzünden umutlarımız da mı enkaz altında kalacak?

Devamlı artan fiyatlar, paketlere eklenen "katma değerli hizmetler", 5G vaatleri… Hepsi güzel. Ama bu hizmetlerin en temel işlevi, acil durumlarda çalışması değil mi? İletişimin en çok gerektiği anda yok oluşu insanların can güvenliğine karşı işlenmiş ciddi bir ihmaldir.

Bu saatten sonra "yoğunluktan dolayı hatlar kilitlendi" bahanesi kimseyi tatmin etmiyor. Çünkü biz bu yoğunluğun ne zaman geleceğini biliyoruz: her depremde, her afette, her kriz anında. Bilinmeyen değil, beklenen bir senaryoya karşı hazırlıksız olmak, affedilir bir şey değildir.

Reklam filmlerinizdeki "gelecek burada" sözleriyle değil, kriz anlarında göstereceğiniz dayanıklılıkla güven kazanın. Çünkü biz artık her ay farklı bahanelerle artan fatura değil, karşılık istiyoruz.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Bu web sitesinde en iyi deneyimi yaşamanızı sağlamak için çerezler kullanılmaktadır. Detaylar için Gizlilik Politikamızı inceleyebilirsiniz.