Ihlas Haber Ajansı tarafından
16 Ekim, 2023 12:36 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Şifa deposu Anzer Poleni bu yıl Anzer Balı ile aynı fiyata satılacak

Dünyaca ünlü Anzer Balı satış için tahlil sonuçlarını beklerken, şifa deposu Anzer Poleni’nin satışları hız kesmeden devam ediyor.
Sağımı yeni sona eren Anzer Balları, coğrafi işaret etiketlerinin vurulması için Hacettepe Üniversitesi’ne tahlile gönderildi. Gönderilen numuneler uzmanlar tarafından laboratuvar ortamında test edilerek gerçekliği noktasında raporlar hazırlanıyor. Hazırlanan raporlara göre ise Tarım İl Müdürlüğü tarafından ballar mühürlenerek Coğrafi İşaret bandrolleri buruluyor. Dünyaca ünlü Anzer Balı’nın satış için gün saydığı bu zamanlarda ise şifa deposu olarak bilinen Anzer Poleni’nin satışları da devam ediyor. Özellikle bağışıklık sisteminin güçlendirmede tüketilen Anzer Poleni en az balı kadar dünyaya ün salmış durumda.
Anzer Poleni’nin de balı gibi endemik tür içerdiği için çok değerli olduğunun altını çizen Kooperatif Başkanı Muzaffer Deniz “Anzer Poleni içerisinde yöreye özel endemik çiçeği barındırıyor. Hem kalitesi hem şifası ile ünlü bir ürün. Bize Anzer Balı alan tüketicilerimize özellikle bal ile birlikte Anzer Poleni almalarını her zaman tavsiye ediyoruz. Doğadan arı balı getirirken ayaklarıyla da poleni getiriyor ve yavrularına bunu yediriyor. Bizde özel tuzaklarla bunu kovana girmeden alıyoruz. Bu değerli ürünü tüketicilerimize Anzer Balı ile birlikte ulaştırıyoruz. Anzer Poleni’nin yapılan incelemelerde bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde, mide rahatsızlıklarını giderme, akciğer rahatsızlıklarının giderilmesinde etkisi olduğu görülmekte” dedi.

Polenin fiyatı bu yıl 2 bin 500 TL
Polenin bu yıl ki kilogram fiyatının Azner Balı ile aynı olduğunu kaydeden Deniz “Anzer Poleni’nin kilogram fiyatı bu yıl itibariyle 2 bin 500 TL. Bal ile birlikte aynı fiyat üzerinden devam edecek. 2023-2024 sezonu Anzer Ballarımız tahlillerinin yapılması için Hacettepe Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nde. Tarım Bakanlığı onaylı, coğrafi işaretli olabilmeleri için ürünlerimizi analize gönderdik ve şu anda da işlem devam ediyor” şeklinde konuştu.

Anzer Balı’nı alırken coğrafi işaret logosuna dikkat
Ellerinde geçmiş dönemden bal kalmadığı ve sezonun ballarının da henüz tahlilde olduğuna vurgu yapan Deniz, sahte ballarla fırsatçılık yapanlara dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Anzer Balı alırken tüketicilerin dikkat etmesi gereken hususları hatırlatan Deniz “Anzer Balı’nın tek tahlil yeri Hacettepe Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’dir. Gerçek Anzer Balı’nın kapak kısmında coğrafi işaret logosu bulunmaktadır. Aynı zamanda kapağın yan kısmında kazınınca ortaya çıkan bir seri numarası vardır. Bir kere gerçek Anzer Balı’nda kesinlikle Coğrafi İşaret olmak zorundadır ama maalesef ülkemizde ürünümüzün de değerli olması hasebiyle taklit eden kişiler bulunmaktadır. Biz tüketicilerimi yeniden uyarıyoruz. Bal alırken kooperatif üzerinden ve coğrafi işaret logolu bal alsınlar. Anzer Balı’nda analiz yapılmadan böyle bir dolum yapılması kesinlikle söz konu değildir. O nedenle tüketicilerimiz kesinlikle Coğrafi İşaret logosuna dikkat etsinler. Şuanda da ballarımız analizdedir. Gelmelerini bekliyoruz. Yaklaşık bir 15-20 gün sonra da ballar analizden gelince yeni sezon bal satışlarımız başlayacaktır” şekline konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
03 Mayıs, 2025 21:35 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Öğr. Gör. Eroğlu: “Dezenformasyon artık ulusal güvenlik meselesidir”

Karabük Üniversitesi Adalet Meslek Yüksekokulu Hukuk Bölümü'nden Öğr. Gör. Dr. Hülya Özçağlar Eroğlu, dezenformasyonun artık ulusal güvenlik meselesi olduğunu ifade etti.
Öğr. Gör. Dr. Hülya Özçağlar Eroğlu, dezenformasyonun bir zihin manipülasyonu aracı olduğunu ve çağın en sinsi tehditlerinden biri olduğunu belirtti.
Öğr. Gör. Dr. Hülya Özçağlar Eroğlu, dijital şiddetin bir türü olarak dezenformasyonun bireyleri, kurumları ve hatta devletleri nasıl etkilediğini detaylı bir şekilde değerlendirdi.
Eroğlu, dezenformasyonun kasıtlı olarak yayılan yanıltıcı bilgilerle kamuoyunu yönlendirme amacı taşıdığını belirterek, bu kavramın günümüzde dijital şiddetin bir türü hâline geldiğini söyledi.
Birbirine kelime olarak benzeyen kavramların anlamlarının farklı olduğunu belirten Eroğlu, "Dezenformasyon, mezenformasyon ve malenformasyon kavramları sıklıkla birbirine karıştırılsa da her birinin farklı anlamlar taşıdığını ifade eden Eroğlu, şöyle konuştu: "Mezenformasyon kötü niyet olmadan yapılan yanlış bilgi paylaşımıdır. Malenformasyon ise doğru bilginin, kamuoyunu yanıltmak amacıyla fikrinden koparılarak sunulmasıdır" dedi.
Yapılan araştırmalara göre yalan haberlerin, doğru içeriklere kıyasla altı kat daha hızlı yayıldığını vurgulayan Eroğlu, bunun nedeninin bireylerin bilgiye kolay erişme arzusuyla doğrulama zahmetinden kaçınmaları olduğunu söyledi.
"Dijital medya çalışanları da basın mensubu statüsüne alındı"
Dijitalleşmenin medya üzerindeki etkilerine de değinen Özçağlar, artık haberlerin büyük oranda dijital ortamda üretildiğini ve yayıldığını, bu durumun ise basın mensuplarına daha fazla sorumluluk yüklediğini belirtti. Kamuoyunda "Dezenformasyon Yasası" olarak bilinen 7418 Sayılı "Basın Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun''un da bu süreçte önemli bir yasal düzenleme olduğuna dikkat çeken Özçağlar, internet haberciliğinin "süreli yayın" olarak kabul edilmesinin ardından dijital medya çalışanlarının da basın mensubu statüsüne alındığını söyledi.
Dezenformasyonla mücadelede bireylerin de sorumluluk üstlenmesi gerektiğini kaydeden Eroğlu, dijital içeriklerin hızla silinebildiğine dikkat çekerek, "Ekran görüntüsü almak ve Noterler Birliğinin e-Tespit sistemi gibi araçlar, yalan haberlere karşı delil oluşturmak açısından büyük önem taşıyor." dedi.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.