blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
07 Ağustos, 2025 20:45 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum: 0

Samsun’un temmuz ayı trafik kaza bilançosu: 3 ölü, 878 yaralı

Samsun’da temmuz ayında polis sorumluluk bölgesinde meydana gelen bin 207 trafik kazasında 3 kişi hayatını kaybetti, 878 kişi yaralandı. 2025 yılının 7 aylık devrinde ise 19 kişi öldü.
Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Başkanlığı datalarına nazaran, trafik kurallarına uyulmaması nedeniyle yaşanan kazalar, temmuz ayında da can kayıplarına ve yaralanmalara yol açtı. Samsun genelinde polis sorumluluk alanında temmuz ayında 625’i ölümlü-yaralanmalı ve 605’i maddi hasarlı olmak üzere toplam bin 207 trafik kazası meydana geldi. Kazalarda 3 kişi olay yerinde can verdi.

Yurt genelinde 56 binden fazla kaza
2025 yılı Nisan ayında Türkiye genelinde ise 62 bin 72 trafik kazası meydana geldi. Bunlardan 240’ı ölümlü kaza olarak kayıtlara geçti. Yurt genelindeki kazalarda 276 kişi hayatını kaybederken, 41 bin 491 kişi ise yaralandı.

Araç tiplerine nazaran kaza istatistikleri
Türkiye genelinde ölümlü-yaralanmalı kazalara karışan araç cinsleri ortasında arabalar 21 bin 1 kaza ile birinci sırada yer aldı. Onu motosiklet (11 bin 181), kamyonet (5 bin 741), motorlu bisiklet (4 bin 698), bisikletler ( bin 144), minibüs (832), cazibeli (794), kamyon (715) otobüs (607), traktör (407) takip etti. Ayrıyeten, 76 özel gayeli araç, 49 iş makinesi, 27 ambulans, 17 tanker, 3 tren ve 6 tramvay da ölümlü-yaralanmalı kazalara karıştı. Bu datalar, her çeşit taşıtın trafiğe çıktığında ne kadar dikkatli ve kurallara uygun kullanılması gerektiğini bir sefer daha gözler önüne serdi.
Trafik kazalarının önüne geçmek için emniyet üniteleri denetimlerini sıklaştırırken, yetkililer de hem şoförlere hem de yayalara dikkatli olmaları tarafında davetlerde bulundu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
16 Aralık, 2025 10:18 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

EMEKLİYİ ÖLMEDEN MEZARA KOYDULAR !

Anayasamıza göre, Türkiye Cumhuriyeti bir sosyal devlettir. Sosyal devlet; vatandaşların refah durumunu gözeten, halkına asgari bir yaşam düzeyi sağlamakla görevli devlet olarak tanımlanır.

Sosyal devlet, anayasamızın 2. ve 60'ıncı maddelerinde de tanımlanmıştır. Sosyal hukuk devleti güçsüzleri güçlüler karşısında koruyarak gerçek eşitliği yani, sosyal adaleti ve toplumsal dengeyi sağlamakla yükümlü devlet demektir. Ülkelerin sosyal devlet olabilmesi için bazı özelliklerinin bulunması gerekir. Sosyal devlette fırsat eşitliği ön plandadır. Ayrıca sosyal devlette halka eşit gelir dağılımı ve asgari yaşam şartları sunulur.

Peki, halka eşit gelir dağılımı ve asgari yaşam şartlarının sağlanması konusunda ne durumdayız? Ücretlere baktığımızda, eşit gelir dağılımından söz edebilir miyiz? Gelir dağılımı adaletsizliğinde dünya sıralamasında liderliğe oynuyoruz!

Çalışanlarla emekliler arasındaki ücret dengesizliği emekliler aleyhine giderek büyüyor. Emekli maaşları TÜRK-İŞ'in her ay açıkladığı açlık sınırı rakamlarının neredeyse yarısına düştü. Önümüzdeki ay 6 aylık enflasyon rakamlarına göre emekli maaşlarına yapılacak olan zam yüzde 11-12 civarında olacak. Bu durumda, en düşük emekli aylığı 19 bin liraya bile ulaşamayacak. Kasım ayı açlık sınırı rakamı 30 bin lira . Aralık ayında ve devam eden aylarda bu rakam daha da artacak. Emekli maaşlarının açlık sınırı rakamlarının yakalaması mümkün görülmüyor. Aynı durum asgari ücret alanlar için de geçerli. Bu rakamlarla kirasını bile ödeyemeyen milyonlarca insan ne yiyecek ne içecek?

blank

Böyle bir adaletsizlik, böyle bir vicdansızlık olabilir mi? Nerede kaldı sosyal devlet, nerede adalet, hakkaniyet? Emekli de bu ülkenin vatandaşı. Emekliler lütuf beklemiyor. Çalışırken ödedikleri primlerin karşılığını hakkıyla almak istiyorlar.
Sosyal Güvenlik Sistemi çökmüştür. Prim ödeme gün sayısının, ödenen primin rakamsal miktarının hiç bir önemi kalmadı. 3600 gün prim ödeyenle 9000 gün prim ödeyen arasında bir fark kalmadı. Sistem oynana oynana bu duruma geldi.
Hakkaniyet, adalet yerle yeksan oldu.
2016 yılında asgari ücretten % 66 daha fazla maaş alan bir emekli buğün asgari ücretin yüzde 24 altına düştü.
Bu tablo böyle devam ederse, emekli kuru ekmeğe bile muhtaç kalacak.
Tuzu kurular! ükeyi yöneten muhteremler! Hiç mi vicdanınız sızlamıyor.? Nasıl uyku uyuyorsunuz?

Çocuk okutan, kirada oturan emekliler var. Bu insanlar açlık sınırının yarısına düşmüş maaşlarla ayakta kalabilir mi? Yazının başlığı bazılarına abartılı gelmiş olabilir. Fakat acı gerçek budur. EMEKLİ ÖLMEDEN MEZARA KONMUŞTUR!

Tablonun ressamı gelmiş geçmiş tüm hükümetlerdir! Son 23 yılda ise, bu tablo tamamlandı, verniklendi ve çerçevelendi. Oy uğruna izlenen popülist icraatlar, istihdam yaratamayan, üretmek yerine ithal etmeyi öncelikleyen politikalar, israf ve şatafat ülkeyi bu duruma getirmiştir.

Mutlu azınlığa en kalbi duygularımla…

İlyas Erbay

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.