Karabük Postası tarafından
02 Ekim, 2023 12:28 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Safranbolu evleri Amerika’ya örnek oluyor

UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan evleriyle dünyaca ünlü Karabük'ün Safranbolu ilçesindeki tarihi yapılar, mimarisiyle dünyaya örnek oluyor. 4 Ekim Dünya Mimarlık Günü çeşitli etkinliklerle kutlanırken, Osmanlı döneminin mimarisi, şehir hayatı ve kültürünü yansıtması nedeniyle "Osmanlı'nın parmak izi" olarak da adlandırılan Safranbolu ilçesinde 18, 19. yüzyıl ve 20. yüzyılın başlarında inşa edilen evler, mimarisiyle dikkat çekiyor. Genelde 2 ya da 3 katlı binalardan oluşan Safranbolu evlerinde çoklu nüfus nedeniyle 8 oda bulunurken, evler tarihte komşuluk hakkını da gözetilerek inşa edildi. Safranbolu'da hiçbir ev diğerinin manzarasını ve ışığını kapatmazken, tüm evlerin kendilerine göre daha merkezi konumdaki kamu binalarına, dini yapılara ve anıt eserlere dönük yapılması dikkat çekiyor. "Amerikalılara örnek oldu" Giriş ve zemin katları kalın taş duvardan yapılan Safranbolu evleri, yazın klima görevi görürken, ahşap yaydan arasına çeltik dolgularla ısı yalıtımı, ahşap mefruşatlar arasına konulan topraklarla da hem ses hem de su yalıtımı yapması sağlanıyor. Çatısında kırma çatı üzerinde de oluklu kiremitleri olan Safranbolu evlerinin yapım sistemi, Amerikalıların örnek aldığı ve bunu çeliğe uyguladıkları bir sistem olarak yer alıyor. "Aldığımız kararlar kentlerin çok uzun vadede geleceğini tayin ediyor" Safranbolu Belediye Başkanı Mimar Elif Köse, Safranbolu gibi tarihi bir kentte mimar olmaktan ve burada belediye başkanlığı yapıyor olmaktan mutlu olduğunu söyledi. 27 yıl mimarlık mesleğini yürüttüğünü ifade eden Köse, "Bu açıdan kendimi de çok şanslı bir mimar olarak, sonrasında da belediye başkanı olarak görüyorum. Bu tür kentlerde tabii ki belediye yapmak herkese nasip olan bir şey değil. Özellikle de mimar olmam Safranbolu'nun geleceği açısından orta ve uzun vadeli planlarını yapabilmek açısından da önemli olduğunu düşünüyorum. Belediye başkanlığına başladıktan sonra şunu çok daha iyi gördüm ve anladım ki, kentleri mutlaka teknik insanlar, mimarlar, inşaat mühendisleri ya da yönetenler eğer bu meslekten değilse çok iyi bu meslekten danışmanları olması gerekir diye düşünüyorum. Çünkü aldığımız kararlar kentlerin çok uzun vadede geleceğini tayin eden, geleceğinin iyi ya da kötü olması noktasında alınan kararlar söz konusu. Bu açıdan bu şekilde olması hem kent için hem de kentte yaşayan insanların daha konforlu ve huzurlu bir ortamda yaşamaları için çok önemli diye düşünüyorum" dedi. "En uygun tekniklerle yapılmış" Geçmişte uygulanan teknikler, kullanılan malzemeler ve detayların kendilerine de ışık tutuğunu vurgulayan Köse, "Bunları bizim alıp günümüzdeki yaptığımız yapılara da geçirmemiz lazım. Yani yorumlamasını yapmamız lazım. Bunu ne kadar yapabiliyoruz sorgulanır tabii ki. Safranbolu evlerine baktığınızda bir kere özellikle yapının kendisinden önce yapıldığı coğrafya, arazi çok iyi tespit edilmiş. Deprem açısından bunun önemi çok büyük. Özellikle de verimli olmayan kıraç ve taş arazilere, eğimli arazilere yapıları yapıp, düz ve verimli arazilerde de tarım yapmışlar. Biz günümüzde bunun tam tersini yapıyoruz maalesef. O yüzden buraya da dikkat çekmek istiyorum. Aldıkları kararları en başında yapıyı yaptıkları yer anlamında da çok önemli. Sonrasında da o araziye uygun ve günün şartlarının gerektirdiği malzemelerle en uygun tekniklerle yapılmış" diye konuştu. "Yapım sistemi Amerikalıların örnek aldığı bir sistem var" "Safranbolu evinin giriş katı, zemin katı taş duvardır. Kalın taş duvarlardan oluşur ki, bu taş duvarlar yazın klima görevi de görür" diyen Köse, şunları kaydetti: "Hem aynı zamanda taşıyıcıdır zaten. Üstü de yeydana taşıyıcı sistem, ahşap yeydan arasına çeltik dolgularla yapılmıştır. Bu da ısı yalıtımını sağlayan özelliğe sahiptir. Aynı zamanda ahşap mefruşatlar arasında da toprak görürüz. Bu da hem ses hem su yalıtımını sağlayan bir malzeme. Kırma çatı üzerinde de oluklu kiremitleri var. Yapım sistemi Amerikalıların örnek aldığı, deprem bölgelerinde örnek aldığı ve bunu çeliğe uyguladıkları bir sistem var." Safranbolu Belediyesi olarak yaptıkları restorasyon çalışmalarına da değinen Başkan Köse, şu ifadelere yer verdi: "Tabii ki her yıl farklı bir sokakta bir sokak sağlıklaştırması ve cephe yenilemesi çalışmaları yapıyoruz. Bulduğumuz ya da projelendirip bulduğumuz kaynaklarla bunları vatandaşlarımızdan hiç almadan, maliyetini onlara yansıtmadan belediyemizin bütçesinden ya da aldığımız kaynaklarla bunları onarıyoruz, yeniliyoruz ve gelecek nesillere daha sağlıklı bir şekilde aktarmak için çalışmalar yapıyoruz. İlk göreve geldiğimizde Kasaplar Sokağı'nda dükkanları restore etmiştik. Sonrasında Asma Altı, şimdi bir Han Arkası'nda. Hem sokak sağlıklaştırması hem cephe yenilemesi çalışmamızın son aşamalarına geldik. Orada daha önce üzeri kapatılmış dere yatağının üzeri açılarak yayalaştırıldı ve yürüme yolu, korkuluklarıyla, kent mobilyalarıyla, cephelerin yenilenmesiyle yeni bir çehreye kavuştu o bölgede." (İHA)

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
27 Temmuz, 2025 13:57 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Bakan Uraloğlu: “2 mahallemiz boşaltıldı. Yangından dolayı yaralanan hiç kimse yok”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Karahıdır ile İğdir köyleri boşaltıldı. Yangınla ilgili hiç bir yalanan vatandaşımız yok. Gürsu TOKİ'yi tehdit eden bir durum yok" dedi.


Bursa Orman Bölge Müdürlüğü'ndeki koordinasyon merkezinden Bursa'daki yangınları takip eden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Bütün kamu ve kuruluşları sahaya gerekli müdahaleleri yapıyor. Havanın çok sıcak olması ve bazı bölgelerde rüzgarın etkisiyle de yangın yayıldı. Ancak, Orhaneli tarafındaki yangın ciddi şekilde daraltıldığı konusunda mesafe kat edildiğini söyleyebilirim. İnşallah kısa sürede arkadaşlarımızla beraber sonuç alma gayreti içerisindeyiz. Kestel ve Gürsu tarafındaki yangının 110 hektar civarında bir alanda etkili olduğunu kabaca tespit ettik. Elbette net rakamlar yangından sonra açıklanacaktır. Hava kararana kadar 13 tane hava aracımızın etkin bir şekilde müdahale etti. Ancak hava karardıktan sonra hava araçlarıyla bir müdahale söz konusu olmuyor" dedi.
"İki tane köyümüzü tedbir amaçlı boşalttık"
Yerleşim noktalarında risk almama adına bir talimat verdiklerini belirten Uraloğlu, "Karahıdır ile İğdir köyleri boşaltıldı. Yangının ulaştığını, birkaç tane evin etkilendiğini ama orada alınan önlemler sayesinde önüne geçildi. 700 civarında vatandaşımız oradan tahliye edildi. Oradan yangın biraz daha batı yönünde rüzgarın etkisiyle ilerleyerek iyidir köyüne doğru ulaştı. Orayı da vatandaşımız tahliye etti. Gerekli önlemler alındı. Şu an halihazırda mücadele devam ediyor. Alevlerin sıçraması söz konusu değil. Sabah gün ağarmasıyla hava araçları müdahale etmeye devam edecek. Bu şekilde yangın daha fazla yayılmadan, daha fazla zarar vermeden bütün kurumların katkısıyla, koordinasyonuyla kontrol altına alıp, söndüreceğiz" diye konuştu.
"Sahada 500'ün üzerinde personel var"

Bakan Uraloğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sahada 500'ün üzerinde görevli personel olduğunu özellikle söylemek isterim. 750'nin üzerinde yangına müdahale edebilecek araçların var. Yakın illerde özellikle kamu kurumlarında olan arazözünden su taşıyabilecek araçlarına kadar koordine ettik. Sabaha kadar da onların bölgeye intikal etmesini sağlayarak inşallah yangını daha da büyümeden bu şekilde söndürülmüş oluruz. Yaralanan ne bir personelimiz ne de bir vatandaşımız var. Bize bununla ilgili bir bilgi gelmedi. İnşallah da yaralanan olmaz."
"Duruma göre yolları açıp kapıyoruz"
Karabük-Ankara yolunun alevlerden dolayı kapatıldığını, ancak tekrar trafiğe açıldığını belirten Uraloğlu, "Riskten dolayı Eskişehir istikametinden gelip otoyol bağlantısını da yine kapatmıştık. Çünkü oraya kadar geldi halen de o kapalılık devam ediyor. Duruma göre açmış olacağız" diye konuştu.
"TOKİ'yi tehdit eden bir durum yok"
Gürsu'daki TOKİ konutlarına yangına ulaştığı veya oranın ciddi risk altında olduğuyla ilgili yoğun bilge geldiğini belirten Uraloğlu, "Şu an için net olarak şunu söyleyebilirim. Oraya ulaşmış bir yangın yok. Birinci derecede bir tehdit yok. Biz de yakından takip ediyoruz. Orada bir tahliye de yok" şeklinde konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin