Karabük Postası tarafından
08 Eylül, 2022 11:35 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Safranbolu “Çavuş Üzümü” hasadı başladı

Safranbolu ilçesinin yerel ürünlerinden olan ve coğrafi işaret için başvuru yapıldıktan sonra tescillenmesi beklenen Çavuş Üzümünün hasadı başladı. "Çoban çavuşu", "pembe çavuş" ve "misket çavuşu" gibi çeşitleri de bulunan Çavuş Üzümü, ince kabuğu, az çekirdek sayısı, salkım şekli orta iri şekliyle dikkat çekiyor. Safranbolu ilçesinde uzun yıllardır yetiştirilen ince kabuklu olması, hoş kokusu ve kalitesiyle tercih edilen "Çavuş Üzümü" hasadı başladı. Safranbolu Kaymakamlığı öncülüğünde İl ve İlçe Tarım Müdürlüğü Teknik personellerinin çalışmalarıyla 3 bin yıllık bir geçmişe sahip olan tarihi ilçedeki önemli yerel ürünlerden olan Çavuş Üzümü için coğrafi işaret alınması için yapılan başvurunun sonucu bekleniyor. İlçede 14 yıldır üzüm yetiştiriciliği yapan Emine Özkan, İhlas Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, Çavuş Üzümünün en çok tutulan türlerden biri olduğunu belirterek, "Öncelikle çavuş üzümü daha kaliteli, daha sulu, pekmez ve sirkede de kullanılabildiğinden daha verimli üzüm çeşididir. Onun dışında çeşitli üzümlerimiz var" dedi. Özkan, üç dönümlük bahçede yapılan yetiştiricilikte ağırlıklı olarak Çavuş Üzümünün yer aldığını ifade ederek, "Burada pazarlarda satışımızı yapıyoruz. Bahçemize gelip alanlar da oluyor. Geçen seneden itibaren bazen vaktim olursa bahçenin dışında ana yol güzergahı olduğundan orada da domates olsun, üzüm olsun satış yapıyorum. Kilogramı ortalama olarak 20 TL. Diğer üzüm çeşitleri ise 15-17 TL aralığında değişiyor" diye konuştu. Çavuş Üzümünün hasadının 7 Eylül'de başladığını kaydeden Özkan, "Olgunlaşma süresi daha önce olan üzüm çeşitlerimiz olsa da çavuş üzümü genel olarak Eylül'ün ilk haftasından sonra başlar" ifadelerini kullandı. Bahçenin önceden meyve ağırlıklı olduğunu aktaran Özkan, çocukluğumdan beri bahçe işi ile uğraştığını ve su yetersizliğinden dolayı üzüm yetiştiriciliği yaptıklarını anlattı. (İHA)

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
27 Temmuz, 2025 13:11 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

BİR ÜLKE İÇİN EN TEHLİKELİSİ !

Bir ülke için en tehlikelisi hedef kitlesi yığın olan yönetimlerdir!
Olayları analiz edebilen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, farkındalığı yüksek, eğitimli ve bilinçli bir toplum bu tür yönetimlerin işine gelmez. Onlar varlıklarını sürdürebilmek için, kendilerine kayıtsız, şartsız biat eden yığınlar yaratmaya çaba gösterirler.

Floransalı düşünür, İtalyan Rönesans hareketinin en önemli figürlerinden
Niccolò Machiavelli, toplum ve yığın'ı şöyle tanımlıyor;
"İnsan aklı kadar görür.
Soru sormayan, sorgulamayan, araştırmayan insan manipüle edilebilir bir karakterdedir.
Cahilde, kendini geliştirmeyen sığ insanlarda; alt beyin ve vahşi dürtüler baskındır.
İnsan yığınları yalancıya kızmaz.
Kendiside yalancıdır da ondan.
İnsan yığınları yoksula kızar. "Aptallığından" der.
"Yığın", "toplum" değildir.
Yığın, otoriteye itaat ederek hareket eder. Yığın'ı etkilemek, manipüle etmek, yönlendirmek daha kolaydır."

Bilinçli toplum; Farkındalığı yüksek, olayları analiz edebilen, yanlışa tepki veren, nereye gittiğini düşünen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, yaşamı kendi iradesiyle yönlendirebilme yetisine sahip, kişisel sorumluluğunun farkında olan insanlardan meydana gelir..
Toplumsal bilinç, yüksek insani değerlere sahip olmayı gerektirir. Okuyan, araştıran, sorgulayan, analitik düşünebilen insanlar, bilinçli toplumun değerli bireyleridir.

Kişisel değerler; karşılıklı ilişkilerde doğrudan veya dolaylı olarak ortaya çıkan sevgi, dürüst olma, bağlılık, saygı, nezaket, adil olma, açık düşünebilme, kontroller kurabilme, empati yapabilme ve farkındalık gibi kavramlar bütünüdür. Tüm bunlar, uyumlu ve huzurlu yaşamın olmazsa olmazlarıdır. Üstün İnsani değerler; yaşamı güzelleştirir ve hayatı anlamlı kılar.

Siyasetin, siyasetçinin sık sık başvurduğu; algı yönetimi, gündem değiştirme, yönlendirme gibi yöntemler Yığınlar üzerinde etkili olur.
Toplum ise, bilinçli bireylerden oluştuğu için, araştırır, sorgular, örgütlenir. Ülkesi ve geleceği sözkonusu olduğunda daha cesaretlidir.Siyasetçinin oyuncağı olmaz.
Bilinçli bireylerden oluşan toplumlar asla bu tür tuzaklara düşmezler. Bilinçli toplumları, manipüle edemezsin, güdemezsin!

Toplum ile yığını birbirinden ayıran faktörlerden biri de eğitimdir. Yığınlar, çoğunlukla eğitimsiz, cahil insan topluluklarıdır. Okuyan, araştıran, sorgulayan insanı kolay kolay kandıramazsınız. Hedef kitlesi yığın olan siyasi oluşumlar bu yüzden eğitimli insanlardan, bilinçli toplumlardan hazetmezler.
Tercihi yığın olan yönetimler; ülkesini ve insanını düşünmez!
Onlar için önemli olan kendi ikballeridir!

Şimdi şu soruyu kendi kendimize soralım. Toplum muyuz?
Yığın mıyız?

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.