Nurettin Acar tarafından
30 Temmuz, 2020 11:23 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

Safranbolu bayram öncesi boş kaldı

UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan ve "en iyi korunan 20 kent" arasında bulunan Safranbolu ilçesi, beklenen ilgiyi görmedi. 3 bin yıllık bir geçmişe sahip olan, Osmanlı döneminden kalma han, hamam, konak, cami, çeşme ve köprü gibi tarihi yapılarla açık hava müzesi olan tarihi ilçede, oteller ve sokaklar boş kaldı. Korona virüs (Covid-19) salgını nedeniyle alınan tedbirlerde normalleşmeye gidilmesine rağmen istenilen seviyeye ulaşamayan Safranbolu, önceki yıllara göre Kurban Bayramı öncesi boş kaldı. Şehir hayatı, yaşantısı ve mimarisi nedeniyle "Osmanlı'nın parmak izi" olarak anılan tarihi ilçeye hiçbir tur düzenlenmezken, 5 bin yatak kapasiteli otel, konak ve pansiyonların sadece yüzde 5'i doldu. Kurban Bayramı dolayısıyla otel, konak ve pansiyonlara talep olmazken, esnafların umudu ise günü birlik ziyaretçilere kaldı. "BAYRAM İÇİN TALEP YOK" İlçede uzun yıllardır konak işletmeciliği yapan Osman Şenol, İhlas Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, Safranbolu'nun tarihinin en kötü dönemini yaşadığını söyledi. İlçede 58 yıldır ticaretle uğraştığını, ilk kez böyle bir durumla karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Şenol, "Mart ayından bugüne kadar bir beklentimiz yok. 10-15 gündür hareketlilik var ama bayram için hiç talep yok. Yabancı turist hiç yok zaten, yerli de çok az. Umduğumuzun yarısından bile az" dedi. Fiyat artışı yapılmadığını aktaran Şenol, şunları kaydetti: "2020 yılını karanlık görüyorum. Bir yandan virüs diğer yandan ekonomik sıkıntılar. Fiyatlarımız geçen senenin fiyatları, konaklamalarda 2-3 yıl önceki fiyatları. Ona rağmen kimsede hareketlilik yok, piyasa çok kötü." Bugüne kadar böyle bir sıkıntı yaşamadıklarını hatırlatan Şenol, "1962 yılından itibaren bir ticaret hayatım var. Piyasada çok dalgalanmalar oldu ama bu seneki en fenası. Halkın geçimi çok sıkıntılı. Allah sonumuzu hayır etsin" diye konuştu. Kötü duruma rağmen hizmet vermeye devam ettiklerini vurgulayan Şenol, şu ifadelere yer verdi: "Yapacak bir şey yok. Burada 26 tane personelim var. Bunlar ne yapacaklar? Kapatsan ne yapacaksın, açsan nasıl ayakta duracaksın? Bu yıl beklenti yok. Önümüz kış zaten. Bayram için doğru düzgün bir talep yok. Daha önceleri Kurban Bayramlarında bir iki ay evvelinden yerlerimiz dolardı. 9 konağım dolup taşardı. Bu sene yüzde 10 bile değil. Bir tane tur talebi yok."

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
20 Kasım, 2025 20:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum: 0

Samanlıkta işlenen cinayetle ilgili yargılama devam etti

Kastamonu’da samanlıkta balta ile öldürüldükten sonra çuvala koyup dereye atılan vatandaşın vefatıyla olayıyla ilgili sanıkların yargılanmasına devam edildi.
Olay, 17 Temmuz 2023 tarihinde Kastamonu’nun Merkez ilçesine bağlı Ahlat köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye nazaran, meskenden ayrıldıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan 57 yaşındaki Satı Doğruoğlu’nun cenazesi, Kastamonu Vilayet Jandarma Komutanlığı grupları tarafından dere yatağında, çuval içerisinde bulundu. Takımlar, çuvalın izlerinin köyün yaklaşık 300 metre yakınındaki Behice Ç.’ye ilişkin konutun samanlığına kadar devam ettiğini tespit etti. Jandarma grupları, samanlıkta yaptıkları incelemede, 57 yaşındaki Satı Doğruoğlu’nun balta ile öldürüldükten sonra cesedinin çuvala koyulduğu ve sürüklenerek dereye atıldığını belirledi. Olayın akabinde gözaltına alınan Behice Ç. ile eşi Bayram Ç. ve oğlu Ümit Ç., isimli makamlarca tutuklandı.
Olayın akabinde şüpheliler hakkında "kasten öldürme" hatasından açılan dava, Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam etti. Duruşma salonunda tutuksuz yargılanan sanıklar Bayram Ç., Ümit Ç. ile maktulün yakınları ve taraf avukatları hazır bulundu. Bakırköy Ruh ve Hudut Hastalıkları Hastanesine sevk edilen tutuklu sanık Behice Ç. ise duruşmaya katılamadı.
Duruşmada savunma yapan Bayram Ç. ile oğlu Ümit Ç. hatasız olduklarını söyleyerek, beraatlarını talep etti.
Behice Ç.’nin avukatı Hasret Çiftçi ise, müvekkilin taciz edilmek istendiği sırada baltayla kendisini savunduğunu ve bu sebeple en üst düzeyde tahrik kararlarının uygulanması gerekğini belirterek, "Olay yasal müdafaadır, bu farklı, birde tahrik indirimi verilmesi zaruridir. Müvekkilim, 2,5 yıldır cezaevindedir. Yargılamanın uzamasından kendisinin de bir kusuru ya da kabahati yoktur. Şu etapta kanıtlar toplanmıştır, kanıt karartma durumu, kaçma kuşkusu yoktur. Kendisi konut kadınıdır. Tüm bu konular göz önüne alınarak müvekkilimin isimli denetim kuralıyla tahliye edilmesini talep ederiz" dedi.
Mahkeme heyeti, Behice Ç.’nin İstanbul İsimli Tıp 4. İhtisas Konseyinde cezai ehliyetinin olup olmadığına dair rapor alınmasını ve bu raporun dönüşünün beklenmesini kararlaştırarak, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Bizi sosyal medyadan takip edin