Karabük Postası tarafından
30 Temmuz, 2023 16:54 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 21.09.2023 10:58
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

Psikolog, madde bağımlılığı konusunda aileleri uyardı

Uzman Psikolojik Danışman Muhammed Soner, madde bağımlılığı konusunda ailelere uyarılarda bulundu. Ailelerde uyuşturucu madde, uyarıcı madde veya alkol bağımlısı kişiler varsa kendilerini çıkmazda hissedebildiklerini belirten Uzman Psikolojik Danışman Muhammed Soner, bazen huzursuzluk, korku, bazen yüksek kaygı, bazen çaresizlik ve çoğu zaman yorgunluk gibi negatif birçok duyguyu sık sık yaşadıklarını söyledi. Bağımlılığın bir hastalık olduğunu ifade eden Soner, “Bağımlı kişilerin iradesi zayıf olduğunu düşünüp, onları çoğu zaman yargılarız. Oysa onlar iradesiz değil, bağımlı bir beyne sahip hastalardır. Hastaların ihtiyaç duyduğu şey ise suçlanmak, aşağılanmak, dövülmek vb. şeyler değil, sadece hastalığını fark ederek tedavi olmaktır. Bağımlılık bir hastalıktır ve tedavisi gerekir. Bu da profesyonel bir destekle mümkündür. Ailenin ya da bağımlı kişinin kendi çabaları ile sağlıklı ve istenilen bir sonuca erişmesi zor olabilir. Bu nedenle hastaneler, Yeşilay ve BAY-DER gibi bağımlılık alanında önde gelen kuruluşlardan destek alınması gerekir” dedi. “Madde ve alkol etkisindeyken konuşmayın” “Bağımlı kişiler madde veya alkol etkisindeyken onlarla konuşmaya çalışmanız, sağlıklı bir iletişim kurmayacağınızdan öfkenizi veya merhametinizi kusmak dışında hiçbir işe yaramayacaktır” diyen Soner, “Hatta birçok zaman bağımlı kişi için daha riskli davranışları sergilemek için gerekçe olabilir. En sağlıklı iletişim kurabileceğiniz zaman dilimlerinde konuşmayı tercih edin ve iletişimi bozan konuşma tarzlarından uzak durmanız gerektiğini unutmayın. Kullandığınız iletişim dili çok önemlidir. Bizimle çalışan bağımlı yakınları bu konunun ne kadar üzerinde durduğumuzu bilirler” diye konuştu. “Bağımlı kişiler de ödüllendirilmeli” Bağımlı kişilerin aile içinde çok zorlayıcı süreçler yaşattığını aktaran Soner, “Ancak bağımlı insanlar sadece bağımlı değildir, aynı zamanda da insandır. O halde elbette bağımlılığını ödüllendirmeyin. Ancak insani olarak yaptığı güzel şeyleri de görmezden gelmeyin, aksine ödüllendirin. Ne demişler ‘Marifet iltifata tabidir’ şeklinde konuştu. Bağımlı kişiye yaklaşımda yaşanan iletişim problemleri için birçok şey söylemenin mümkün olduğunu ancak eleştiride yargılayıcı ve aşağılayıcı bir dil kullanmanın sık karşılaşılan bir durum olduğunu kaydeden Soner, “Bağımlı kişilere elbette eleştiri yöneltilebilir ancak bunda sağlıklı bir ‘ben dili’ kullanılmalıdır. Çevreye yakınınızın bağımlı olduğunu fark ettirmemek için kendinizi yıpratmayın. Bu iki noktada çok önemlidir. Birincisi siz çevreden bu durumu saklamaya çalıştıkça bağımlılık aileyi daha çok yıpratan ve tüketen bir hastalık olarak büyüyebilir. İkinci olarak ise madde bulmak için maddi kaynaklar bulunamaması durumunda yakınınız ailenin adına borç alma ve başka insanları istismar etmeye daha kolay yönelebilir” ifadelerinde bulundu. (İHA)

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
20 Kasım, 2025 11:21 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

KBÜ’de Sağlık Yönetiminde İnsan Kaynağı Planlaması Ele Alındı

Karabük Üniversitesi (KBÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından "Sağlık Hizmetlerinde İnsan Kaynaklarının Planlanması" konulu seminer düzenlendi.

Karabük Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen seminerde, sağlık hizmetlerinde insan kaynaklarının planlanması; alanın profesyonelleri tarafından personel yönetimi, idari işleyiş ve görev dağılımı çerçevesinde değerlendirildi.

15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu'nda düzenlenen etkinliğe; Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Müslüm Kuzu, Fakülte Dekan Yardımcısı ve Hemşirelik Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Seminerde konuşmacı olarak, Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Erkan Doğan ile Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Müyesser Demir yer aldı.

Açılış konuşmasında Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, sağlık kurumlarında insan kaynağı planlamasının kritik bir yönetsel sorumluluk olduğunu belirterek, "Kamu sağlık hizmetlerinde talepler ile mevcut kaynakları uyumlu hale getirmek yöneticiler açısından kritik bir sorumluluk. Bugün bu sürecin sahadaki uygulamalarını yöneticilerimizden dinleyeceğiz" dedi.

Açılış konuşmasını yapan Fakülte Dekan Yardımcısı ve Hemşirelik Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, sağlık kurumlarında insan kaynağı planlamasının önemine değindi. Güngör, "Kamu sağlık hizmetlerinde talepler ile mevcut kaynakları uyumlu hale getirmek yöneticiler açısından kritik bir sorumluluk. Bugün bu sürecin sahadaki karşılığını yöneticilerimizden dinleyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Seminerde sunum yapan Başhekim Doç. Dr. Erkan Doğan, sağlık hizmetinin 7 gün 24 saat kesintisiz sürdüğünü vurgulayarak yöneticilerin çok boyutlu bir sorumluluk üstlendiğini ifade etti. Doğan, ekip çalışmasının, adaletin ve vicdanın sağlık yönetiminin temelini oluşturduğunu vurguladı.
Doğan, ayrıca sağlık hizmetinin kesintisiz yapısına dikkat çekerek, "Sağlıkta tatil yok. Burada sadece üç tane saç ayağı var; hekim, sağlık hizmetleri ve diğer alt birimler. Bu süreçte hakkaniyet, adalet ve vicdan çok önemli. Çalışanın hakkının yanında hastanın ve kamunun hakkını da korumak zorundasınız" diye konuştu.

Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Müyesser Demir ise sunumunda özellikle hastanenin fizikî yapısı ve işleyişiyle ilgili bilgiler aktardı. Hastanenin çok geniş bir alana yayılan modern bir sağlık kompleksi olduğunu belirten Demir, yapının büyüklüğü ve 7 gün 24 saat hizmet sürdürülebilirliği göz önünde bulundurulduğunda insan kaynaklarının doğru planlanmasının kritik önem taşıdığını söyledi. Demir ayrıca, "Sağlık hizmeti durmaz; bu nedenle doğru personel planlaması hayati bir gereklilik" dedi.

Programda ayrıca yeni mezun hemşirelerin saha adaptasyonu, birimlerdeki iş yükü, acil servis ve yoğun bakım gibi kritik alanlarda görev almanın sorumlulukları da ele alındı. Konuşmacılar, mesleğin zorluklarının yanı sıra insan hayatına dokunan yönünün güçlü bir motivasyon kaynağı olduğunu dile getirdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin