Basketbol maçlarında oyuncuların ortak havlu kullanma eğiliminin yaygın olduğunu belirten Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, “Ancak, bu durum cilt enfeksiyonları, günümüzde yaygın görülen uyuz hastalığı ve diğer hastalıkların yayılmasına zemin hazırlayabilir” dedi.
VM Medical Park Samsun Hastanesi’nden Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Leblebicioğlu, son araştırmaların maçlarda sıkça karşılaşılan ortak havlu kullanımının beklenmedik sağlık risklerine yol açabileceğini ortaya koyduğunu ifade etti. Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Profesyonel basketbolcular arasında yaygın olan ortak havlu kullanımı, enfeksiyon riskini artırabilir ve sporcuların sağlığını tehdit edebilir” diye konuştu.
“Açık yaralar ve kesikler varsa enfeksiyon riski daha fazla”
Basketbol maçlarında oyuncuların terlerini silmek ve yüzlerini kurulamak için ortak bir havlu kullanma eğilimi yaygın olduğunu belirten Prof. Dr. Leblebicioğlu, “Ancak, bu pratik, cilt enfeksiyonları ve diğer hastalıkların yayılmasına zemin hazırlayabilir. Cilt yüzeyinde bulunan bakteriler, virüsler ve mantarlar, ter, burun akıntısı yoluyla havluyla temas ettikten sonra diğer oyunculara kolayca geçebilir. Özellikle açık yaralar veya kesikler varsa, bu mikroorganizmaların vücuda girmesi ve enfeksiyona neden olması daha muhtemeldir” şeklinde konuştu.
“Grip de havlu yoluyla kolayca yayılabilir”
Staphylococcus aureus adlı bakteri cilt enfeksiyonlarına yol açabilirken, herpes simplex virüsü (HSV) ve soğuk algınlığı virüsü gibi virüslerin enfeksiyon riskini artırdığını vurgulayan Prof. Dr. Leblebicoğlu, “Grip, özellikle kış aylarında bulaşıcı olan bir viral hastalıktır. Ortak havlu kullanımı, grip virüsünün yayılma riskini artırabilir. Grip virüsü, öksürük, hapşırık veya enfekte bir kişinin solunum damlacıklarıyla temas sonucu bulaşabilir. Eğer bir oyuncu grip belirtileri gösteriyor ve havluyu diğer oyuncularla paylaşıyorsa, virüs kolayca yayılabilir ve diğer oyuncuları enfekte edebilir. Bu nedenle, grip salgınlarının önlenmesi ve yayılmasının engellenmesi için ortak havlu kullanımından kaçınılması önemlidir” ifadelerini kullandı.
“HIV’in yayılma riskini artırabilir”
Prof. Dr. Leblebicioğlu, “HIV, insan bağışıklık yetmezlik virüsüdür, AIDS’e neden olur ve kan yoluyla bulaşabilir. Ortak havlu kullanımı HIV’nin yayılma riskini artırabilir, özellikle bir oyuncunun açık yarası veya kanama yaralanması varsa. HIV virüsü, enfekte bir kişinin kanıyla temas sonucu bulaşabilir. Eğer bir oyuncu HIV ile enfekte ise ve havluyu diğer oyuncularla paylaşıyorsa, virüsün bulaşma riski mevcuttur. Bu yüzden HIV ve diğer kan yoluyla bulaşan patojenlerin yayılmasını önlemek için bireysel havlu kullanımı ve uygun hijyen önlemleri önemlidir” açıklamasında bulundu.
“Sporcu sağlığını tehdit edebilir”
Enfeksiyon riskini artıran bir diğer faktörün de havlunun yeterince temizlenmemesi veya dezenfekte edilmemesi olduğunu belirten Prof. Dr. Leblebicioğlu şunları söyledi: “Havlular, genellikle nemli, sıcak ve emici olduklarından bakteri ve diğer mikroorganizmaların büyümesi için uygun bir ortamdır. Maçlar arasında hızlı bir şekilde kullanılan havlular, uygun hijyen önlemlerinin alınmaması durumunda mikroorganizmaların birikmesine ve çoğalmasına neden olabilir. Bu da, sporcuların sağlığını tehdit eden bir ortam oluşturabilir. Bazı takımlar, tek kullanımlık havluları tercih ederek her oyuncunun kendi havlusunu kullanmasını sağlamaktadır. Ayrıca, havluların düzenli olarak yıkanması, dezenfekte edilmesi ve temiz bir şekilde saklanması önemlidir. Antrenörler ve sağlık ekipleri, oyunculara hijyen konusunda sürekli bilgilendirme yaparak enfeksiyon riskini azaltmaya yardımcı olabilirler. Bu, hem profesyonel liglerde hem de amatör düzeyde basketbol oynayan oyuncular için geçerlidir. Sağlıklı bir spor ortamı sağlamak için bireysel hijyenin teşvik edilmesi ve enfeksiyon riskinin en aza indirilmesi gerekmektedir. Bu yüzden yetkililerin ve sporcuların hijyen konusunda daha dikkatli olmaları ve uygun önlemleri almaları önemlidir. Sağlıklı bir spor ortamı sağlamak hem sporcuların performansını artırırken hem de enfeksiyon riskini azaltarak genel sağlığı korur”