blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
14 Ocak, 2025 12:15 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Prof. Dr. Tevfik Özlü: “En iyi balgam sökücü sudur”

Medical Park Karadeniz Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, kişinin günlük en az 2-3 litre su içmesi gerektiğinin altını çizerek en uygun balgam sökücünün su olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Tevfik Özlü, son periyotta pek çok kişinin balgam çıkarma konusunda zorluk yaşadığını belirterek “Pek çok hastam balgam çıkaramadığından yakınıyor. Balgamın içerde olması bir rahatsızlık hissi veriyor ve öksürüğü tetikliyor. Gece beni uyutmuyor, gündüz ise devamlı öksürüğe sebep oluyor formunda yakınmalar duyuyorum. Nitekim kimi hastalarda astım, KOAH, bronşektazi üzere hastalarda alt teneffüs yollarımızdaki sekresyonların atılmasında zorluk kelam konusu olabiliyor. Tekrar birebir halde sinüzit ya da alerjik nezle üzere birtakım üst teneffüs yolu hastalıklarında da daima bir geniz akıntısı olur ve hastalar bu geniz akıntısından rahatsız olur. Bunu koparıp atamazlar. Bunun sebebi bu sekresyonların koyu ve yapışık olması ve hastanın bunu koparıp atamaması. Bu çok rahatsız edici bir histir. Öksürüğü tetikler. Bunun tedavisi var doğal ki. Tedavisi hastaya nazaran değişiyor. Birtakım balgamı sulandırıcı; akıcılığını arttıran ilaçlar da var. Bunlar yardımı ile balgam daha kolay atılabilir hale geliyor. Bu tedaviler ile birlikte öksürük de azalıyor” dedi.

En yeterli balgam sökücünün ise su olduğu lisana getiren Özlü, “Ama şunu söyleyeyim ki en güzel balgam sökücü ilaç aslında sudur. Bunu hastalarımız birçok vakit fark etmiyor. Zira az su içerseniz balgamda su azalıyor, hasebiyle balgam yapışık olur. Onu öksürürsünüz yerinden koparamazsınız. Lakin günde kâfi su içerseniz ki bu sayının en az günlük 2-3 litre olmasını öneriyoruz; böylece kâfi ölçüde su içildiği için balgamın içeriğindeki su ölçüsü arttığı için balgamın akıcılığı da artıyor ve kişi böylece balgamı kolaylıklar temizleyip atabilir. Bu vesileyle öksürüğü de azalır. Lakin şunu unutmamak gerekir ki çay ve kahve su yerine geçmiyor. Zira bu şekil içecekler içildiğinden daha fazla kayba neden oluyor. Dolaysıyla gerçekte su içmek lazım. Ancak hiç su içemiyorum diyen insanlara da ayran, sulu çorbalar, kompostoları tavsiye ediyoruz şayet şeker hastalıkları yoksa. Su kısıtlaması olan hastalar da var. Kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği olup da su kısıtlaması olanların çok su tüketmesi de hakikat değil, bu bireylerin de bir tabibe müracaatlarında yarar var” diye konuştu.

Cevap Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

blank
blank
Mustafa Akgün tarafından
14 Ocak, 2025 12:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Zam Furyası Başladı, Enflasyon Nasıl Düşecek?..

Köprüden Otoyollara, Akaryakıt’tan ÖTV ve MTV’ye kadar yapılan tüm zamlar Asgari Ücretliye, Emekliye ve Memurlara yapılan zamları daha cebe girmeden eritti. Enflasyonun nasıl düşeceği ise merak konusu oldu.

Türkiye, 2025 yılına zamlarla dolu bir başlangıç yaparken, Köprü ve otoyol geçişlerinden akaryakıta, ÖTV ve MTV’ye kadar yapılan artışlar, asgari ücretliye, emekli maaşlarına ve memur maaşlarına yapılan zamları daha ceplere girmeden erimesine neden oldu. Vatandaş, artan maliyetler karşısında nasıl ayakta kalacağını düşünürken, enflasyonun nasıl düşeceği ise hala büyük bir soru işareti olarak gündemdeki yerini koruyor.

VATANDAŞIN SIRTINDAKİ YÜK BÜYÜYOR

Yeni yılın ilk günlerinden itibaren yapılan zamlar market raflarında hızla değişen etiketlerle birleşerek milyonların bütçesini daha da daralttı. Gıda ürünlerinden temel ihtiyaçlara kadar her kalemde görülen artışlar, geçim mücadelesi veren vatandaşları adeta nefessiz bırakıyor. Henüz zamlı maaşlarını bile alamadan, hayat pahalılığına yenik düşen emekli ve asgari ücretliler, ekonomik çıkmazın içinde bir çözüm bekliyor.

HÜKÜMETİN EKONOMİ POLİTİKALARI ELEŞTİRİLERİN ODAĞINDA

Ekonomistler, zamların halkın alım gücünü ciddi bir şekilde azalttığını ve bu durumun sosyal bir çöküşe yol açabileceğini belirtiyor. Uzmanlar, hükümetin enflasyonu düşürme söylemlerine rağmen fiyat artışlarının hız kesmemesini eleştiriyor. Denetimsiz ve plansız yapılan ekonomik politikalar vatandaşı iyice krediler ve kredi kartları içerisine çekiyor. Vatandaşlar, temel ihtiyaçlarını karşılarken bile marketlerin birbirinden farklı fiyatlarının denetlenemediği vurguluyor, bu nedenle sosyal devlet anlayışından uzak bir yönetim sergilendiğini ifade ediliyor.

VATANDAŞLAR YETKİLİLERE SESLENİYOR

İktidarın kaşıkla verip kepçeyle aldığını ifade eden vatandaşlar;“Zamlarla yaşamaya mahkum ediliyoruz” derken, hükümetin adil ve sürdürülebilir çözümler üretmesini talep ediyor.

“Zamlı maaşlar daha cebimize girmeden eridi” diyen vatandaşlar, yetkililere çözüm çağrısında bulunuyor. Özellikle emekliler ve asgari ücretle geçinen kesim, artan yaşam maliyetleri karşısında çaresiz kaldıklarını söylüyor. “Maaşlarımıza yapılan zamlar, art arda gelen bu fiyat artışlarıyla anlamını yitiriyor. Geçim derdine düşen milyonların artık dayanacak gücü kalmadı” ifadelerini kullanan vatandaşlar, bir an önce adil bir çözüm bekliyor.

EKONOMİK KRİZ TOPLUMSAL SORUNLARA DÖNÜŞÜYOR

Zam furyası, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda toplumsal bir problem haline geliyor. Yoksulluk sınırının her geçen gün daha da artması, milyonlarca vatandaşın yaşam standartlarını derinden etkiliyor. Yeni yılın bu zorlu başlangıcı, toplumun geniş kesimlerinde umutsuzluk ve kaygı yaratırken, çözüm için atılacak adımların ne olacağı merakla bekleniyor. Ancak, mevcut zam furyasının durdurulmadığı bir senaryoda ekonomik çalkantıların ve toplumsal rahatsızlıkların daha da artacağı açıkça görülüyor.

Cevap Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.