Ihlas Haber Ajansı tarafından
17 Ağustos, 2023 00:48 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Patrik Bartholomeos: “Kuzeydeki komşularımız Rusya ve Ukrayna ortasındaki savaşın sulh yoluna varması için dua ettik”

Trabzon’un Maçka ilçesi Altındere Vadisi’nde bulunan tarihi Sümela Manastırı’nda Ortodoks Hristiyanlarca ’Meryem Ana’nın göğe yükseliş günü’ olarak kutsal kabul edilen 15 Ağustos gününde ayin gerçekleştirildi. Ayin sonrası bir konuşma yapan Fener Rum Patriği Bartholomeos, “Bir kere daha dünya barışı için şanlı Allah’a yakarırken, bu hoş Karadeniz’in etrafında toplanan bütün ülkelerin selametini diledik. Kuzeydeki komşularımız Rusya ve Ukrayna ortasındaki savaşın sulh yoluna varması için dua ettik” dedi.
Ayin sonrası Patrik Bartholomeos, Rumca ve Türkçe birer konuşma yaptı. Konuşmasında Ortodoks Hristiyanlarca ’Meryem Ana’nın göğe yükseliş günü’ olarak kutsal kabul edilen 15 Ağustos’un ehemmiyetini vurgu yapan Patrik Bartholomeos, geçmişte manastırlarının varlığına takviye olan Osmanlı padişahlarına dua ettiklerini hatırlatarak 2010 yılından bu yana ayin için kendilerine müsaade veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve devlet yöneticilerine şükranlarını sundu, güvenlik güçlerine teşekkür etti. Trabzon’a her gelişinde ağır ilgi ve sevgi gördüklerini belirten Patrik, Trabzon ve Trabzonspor’a da dua ettiklerini belirterek muvaffakiyetler diledi.
Patrik Bartholomeos konuşmasında “Bir kere daha dünya barışı için ulu Allah’a yakarırken, bu hoş Karadeniz’in etrafında toplanan bütün ülkelerin selametini diledik” diyerek “Kuzeydeki komşularımız Rusya ve Ukrayna ortasındaki savaşın sulh yoluna varması için dua ettik. Artık annelerin, eşlerin gözlerindeki yaşlar dinsin. Gencecik beşerler hayatlarını kaybetmesin. Barış ortamının tekrar sağlanması en büyük dileğimizdir” tabirlerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Okuyucudan Gelenler tarafından
11 Mayıs, 2025 13:24 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Demirden Kalplere Yazılan Bir Destan: Anneler Günü’ne Dair

Karabük… Adı, demirle özdeş; ruhu, alın teriyle yoğrulmuş bir kentin adıdır. Bu şehirde güneş, fabrika bacalarından sızan dumanlarla selamlar sabahı; çekiç sesleriyle uyanır sokaklar; her demir vuruşunda bir annenin duası işitilir göğe yükselirken. İşte böylesi mukaddes bir toprağın bağrında yeşeren annelik, yalnızca şefkat değil, bir var oluş biçimidir.

Bu mübarek şehirde, sabah ezanıyla birlikte uyanan anneler vardır ki, elleriyle ekmek yoğurur, yüreğiyle sabır… Ocağa düşen kıvılcımı dualarıyla söndürür, evladının nasibini yufka açar gibi incelikle serer önüne. Karabük’ün bütün anneleri, bu toprakların en kadim şiiridir; mısraları alın teriyle, kafiyeleri fedakârlıkla yazılmıştır.

Bugün, bu çelik yürekli kentin her hanesinde, her sokak başında, her fabrika kapısında, bir anne vardır ki, yüreğiyle zamanın ağırlığını taşır. Onlar ki demirin hararetini soğutacak kadar serin, ama evladının ateşine yanacak kadar narindir. Karabük’ün her bir annesi, bu şehrin en sağlam sütunudur; ne fırtına sarsar, ne zaman çürütür.

Ey Karabük’ün eli nasırlı, gönlü ipekten dokunmuş anaları!
Sizler ki, çekiç seslerinin arasında büyütüp evlatlarınızı, kalbinizde ezanla uyanan merhameti hiçbir zaman eksiltmediniz. Her lokmayı bölüp pay ettiniz; her yorgunluğu gülüşle örttünüz. Sizin sabrınız, demir ocaklarından daha sıcaktır; sizin sevdanız, fabrikaların dövdüğü metallerden daha sağlam…

Anneler Günü’nü, Karabük’ün bütün anneleri nezdinde, bir bayramdan öte, bir vefa yemini gibi kutluyoruz. Çünkü sizler sadece evlatlarınızı değil, bu kenti de büyüttünüz. Sizin sessiz dualarınızla ayakta kalıyor bu şehir, sizin alın çizgilerinizde yazıyor tarih.

Bugün gökyüzü biraz daha mavi, bugün duman biraz daha narin yükseliyor semaya… Çünkü bugün, bu şehrin en kıymetli cevherini kutluyoruz: Anneleri…

Ey sabrın adı, sevdanın tarifi olan analar!
Gökyüzünün en yıldızlı gecesi, toprağın en bereketli sabahı sizin adınızla başlar. Ve biz, sizden öğrendiğimiz her güzellikle eğiliyoruz huzurunuza…

Anneler Günü’nüz, demir gibi sağlam, çelik gibi parlak ve yürek kadar derin olsun…

Demirin Gölgesinde Ana Yüreği

Bir ocağın başında ağardı saçı,
Demir erirken yandı içi.
Çelikten değil, sabırdan dokunur
Karabük’te annenin bakış açısı.

Çekiç sesinde sustu nice düş,
Gözyaşı aktı, içine düşmüş.
Bir mendile sarılı sevda kadar temiz,
Ana yüreği… Demirden daha ateşli, sessiz.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.