Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Parkinson erken teşhisle kontrol altına alınabilir

Sağlık Yayın: 16.04.2024 16:24
İhlas Haber Ajansı

Modern yöntemlerle erken dönemde teşhis edilebilen Parkinson’un kontrol altına alınması için birçok tedavi seçeneğinin bulunduğunu belirten Nöroloji Uzmanı Dr. Hikmet Dolu, “Hastalıkla baş edebilmek için öncelikle ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Bu tedaviye yanıt alınamaması veya tedaviye zaman içinde direnç gelişmesi halinde cerrahi tedavi tercih edilir” dedi.

Liv Hospital Samsun Nöroloji Uzm. Dr. Hikmet Dolu, 11 Nisan Dünya Parkinson Hastalığı Günü dolayısıyla bilgilendirmelerde bulundu. Parkinson’un tanımı yapan Uzm. Dr. Dolu, “Hareketlerde yavaşlama ve titreme ile başlayan, tedavi edilmezse zaman içinde hastayı yatağa bağımlı hale getirebilen Parkinson, hayat kalitesini bozan bir hastalık olarak tanımlanabilir. Modern yöntemlerle erken dönemde teşhis edilebilen Parkinson’un kontrol altına alınması için birçok tedavi seçeneği bulunur. Parkinson, çoğunlukla vücudun bir tarafında hareketlerin ileri derecede yavaşlaması (bradikinezi), genellikle istirahat halindeyken görülen titreme (tremor), kasların düzensiz ve istemsiz kasılması sonucu oluşan vücutta sertlik hissi (rijidite) ve postür (duruş) bozukluklarıyla ortaya çıkar. Hastalıkla baş edebilmek için öncelikle ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Bu tedaviye yanıt alınamaması veya tedaviye zaman içinde direnç gelişmesi halinde cerrahi tedavi tercih edilir” diye konuştu.

“Hareketlerde azalma görülebilir”

Parkinson’un belirtilerinden bahseden Uzm. Dr. Dolu, “Parkinson hastalığı hemen hemen her zaman vücudun bir yarısında (daha sıklıkla sol taraf, hemiparkinsonizm) başlar, yıllar içinde diğer tarafa da geçer. Temel belirtisi, hareketlerde yavaşlama ve/veya titremedir yani tremordur. Sıklıkla tek tarafta, istirahat halinde ortaya çıkan elde veya ayakta titreme ve eklem hareketlerinde katılıkla kendini gösterir. Zamanla yürürken tek veya iki taraflı kol sallanma hareketlerinde azalma veya kayıp, adımlarda küçülme, yürümeye başlamada zorluk, düğme iliklemek ya da açmakta zorlanma, yatakta dönme ya da otururken kalkmada güçlük Parkinson’un belirtileri arasındadır. Maske (donuk yüz) yüz ifadesi, alçak ve kısık ses tonuyla konuşma, el yazısında küçülme, öne doğru eğilme/kamburlaşma olabilir. Parkinson hastalığında beyinden kaynaklanan hareket bulgularından başka hareket haricinde belirti ve şikâyetler de izlenir. Bunlar kabızlık, kan basıncının düşmesi, depresyon, uyku bozuklukları, huzursuz bacak sendromu ve koku duyusunun kaybıdır. Hastalığının orta ve ileri evrelerinde yürüyüş bozuklukları, denge kusurları, harekette donmalar ortaya çıkar, bunu düşmeler izleyebilir. Nadiren de olsa bazı hastalarda bu tabloya bunama (demans) da eklenir” şeklinde konuştu.

“İlaç tedavisi uygulanabilir”

Parkinson tedavisinde öncelikle ilaçların kullanıldığını söyleyen Uzm. Dr. Dolu, “İlaçlarla beklenen yanıtın alınamadığı hastalarda veya zamanla ilaçların faydasının azaldığı durumlarda cerrahi tedavi uygulanabilir. İlaç tedavisi beyinde azalmış olan dopaminerjik geçişi artırmaya yöneliktir. Yani Parkinson ilacı, dopamini artırmaya yöneliktir. Bu amaçla, beyinde dopamin miktarını artıran ilaçlar tedavide kullanılır. Ancak Parkinson ilaçlarının uzun süre ve/veya yüksek dozlarda kullanımı ile hastalarda kısa süreli aşırı hareketlilik şeklinde dalgalanmalar, tam yanıtsızlık (off periyodu) ya da istemsiz hareketler (diskinezi) görülebilir. Bu ilaçları kullanan hastalarda ortalama yüzde 5-7 arasında ortaya çıkabilen bu durumları geciktirmek için rahatsızlığın başlangıcında hastaya yanıtın alınabildiği en düşük doz verilmelidir. Hasta 65 yaşın altındaysa ve bunama yoksa, tedaviye dopamin etkisini taklit eden ‘dopamin agonisitleri’ ile de başlanabilir veya tedaviye ek olarak kullanılabilir. Titreme, bunama, depresyon, uyku bozukluğu şikâyetleri görülürse bu şikâyetler için başka bir tedavi stratejileri planlanabilir. Hastaların üçte biri ilaç tedavisi ile uzun yıllar iyi cevap alınan ve yaşamlarında önemli bir kısıtlama olmadan yaşayabilen kişilerdir. Kalan grubun bir kısmında ilaca cevap kısıtlıdır. Doz arttırıldıkça yan etkiler, zamanla da ilaca cevapsızlık görülebilir” ifadelerini kullandı.

“İlaç tedavisine yanıt alınmazsa cerrahi tedavi tercih edilebilir”

İlaç tedavisinden fayda görmeyen hastalarda cerrahi tedaviye başvurabileceklerine dikkat çeken Uzm. Dr. Dolu, şunları söyledi: “Özellikle son 15-20 yıldır ilaç tedavisine cevap vermeyen hastalarda, cerrahi seçenek önerilir. Amaç beyinde hareketimizle ilgili merkezlerde azalan elektriksel uyarının cilt altına yerleştirilen bir kaç cm’lik jeneratör aracılığı ile oluşturulmasıdır. Kalp pili benzeri bir mantık ile düşünülebilir. Uygulamanın tıbbı adı, derin beyin stimülasyonudur.”

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Düşük bütçesiyle büyük bütçeli kulüplere meydan okuyor

Spor Yayın: 02.05.2024 16:36
İhlas Haber Ajansı
Düşük bütçesiyle büyük bütçeli kulüplere meydan okuyor

Geçtiğimiz sezon BAL’dan 3. Lig’e yükselen Tokat Belediye Plevnespor, sınırlı bütçesiyle dikkat çeken bir performans sergiliyor.

TFF 3. Lig’de normal sezon sona ererken, sıra play-off’lara geldi. Geçtiğimiz yıl BAL ile serüvenine başlayan Tokat Belediye Plevnespor, bu yıl 3. Lig’deki mütevazı bütçesiyle dikkat çekiyor. Ligde bütçesi 50 milyon TL’ye varan takımlarla eşleşip rakiplerini geçerek play-off’a kalan Tokat Belediyesi Plevne, üst lige çıkmak için kenetlendi. Öte yandan Tokat Belediye Plevne, play-off ilk turunda yarın saat 16.00’da Alanya Kestel Spor ile Gaziosmanpaşa stadyumunda karşılaşacak.

“Bizim çok üstümüzle olan bütçelerle inancın zaferi olduk”

Ligdeki diğer kulüplerden daha kısıtlı bir bütçeyle yarışarak başarı elde ettiklerine değinen Tokat Belediye Plevnespor Teknik Direktörü Semih Tokatlı, “Bizim play-off’a kalma hikayemiz biraz uzun. BAL’a çıktık. BAL’da kurulurken de 3. Lig’in iskeleti olarak kurduk. BAL’dan çıktıktan sonra genç takviyelerle böyle bir takım oluşturduk. Öncelikle başkanlarımızı, yöneticilerimizi, oyuncularımızı, sağlık ve kulüp personelimizi kutluyorum. Zor bir süreçten geçtik. Diğer kulüplere göre kısıtlı bütçelerle, bizim çok üstümüzde olan bütçelerle inancın zaferi olduk. İnanmanın, çalışmanın, birliktelik ve beraberliğin imajı olduk. Kolej takımı diye bir imaj vardır. Biz kolej takımı imajını da geçtik. Bir aile takımı oluşturduk. Hepimiz birbirimiz için savaşıyoruz. İnanıyoruz. Burada en büyük destekçimiz olan taraftarlarımızın destekleri bizi buraya getirdi. Ama işimiz bitmedi. Aynı inançla play-off’ta da devam edecek” ifadelerini kullandı.

Muhsin Polat: “Yeni hedefimiz 2. Lig’e çıkmak”

Bir sonraki hedeflerini de koyduklarını ve 2. Lig’e çıkmak istediklerini söyleyen takım kaptanı Muhsin Polat, “Aslında geçen seneden başlamak lazım. Bu takım geçen sene kuruldu. Zaten geçen sene sezona başladığımızda hoca senenin kadrosunu kuruyoruz demişti. 3. Lig’e çıktığımızda da 12 kişi takımda devam etti. Geçen senenin iskeleti olan 12 kişi şu anda da devam ediyor. Bununla birlikte de play-off geldi. İnşallah bundan sonra da şampiyonluk istiyoruz. Kendimize ikinci bir hedef koyduk, o da 2. Lig’e çıkmak. İnşallah bunu da başarmak istiyoruz” diye konuştu.

Berk Kal: “Ligde maliyeti yüksek takımlar vardı”

Her maçı final gibi oynadıklarını belirten futbolculardan Berk Kal, “Zorlu bir süreci geride bıraktık. Gerçekten grubumuzda çok dişli ve maliyeti yüksek takımlar vardı. Hatta bunlardan bazıları düşme potasından son hafta kurtardılar. Biz onlardan olmadık. Kendi yolumuzu çizerek düşük maliyetli olmasına rağmen bizler aslanlar gibi yüreğimizi ortaya koyduk. Her maçımızı final maçı gibi oynadık. Çok şükür ki şu anki konumumuz bizi hedefimize ulaştırdı. Şimdi yeni bir hedef belirledik ve bu hedef için çalışmalara devam ediyoruz” dedi.