blank
Ramazan Akca tarafından
08 Mayıs, 2014 15:00 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Oda Başkanları Sonunda İsyan Etti

Esnaf Odaları kanunlarda ve yasalardan dolayı yaşadıkları sıkıntıları dile getirerek sorunun çözülmesini istedi.  Karabük Kahveciler, Lokantacılar ve Bakkallar Odası Başkanı Selahattin Akbulut, “Karabük’te hangi esnafın Ticaret Odasına hangi esnafın ise Esnaf Odasına kayıtlı olacağı belli değil. Ticaret Odası ve Esnaf odalarına kayıtlı esnafların mutlaka ayrıştırılması gerekiyor” derken, Safranbolu Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Mehmet Deniz ise; “Bizle fazla oynamayın, bıçak kemiğe dayandı artık. Adamın yatı var denizde hovardalık ediyor 2 liraya mazot alıyor, biz 4 liraya mazot alıyoruz. Bu Allah’tan reva değil” dedi Esnaf Odaları kanunlarda ve yasalardan dolayı yaşadıkları sıkıntıları dile getirerek sorunun çözülmesini istediler. Karabük Kahveciler, Lokantacılar ve Bakkallar Odası Başkanı Selahattin Akbulut, Ticaret Odası ve Esnaf odalarına kayıtlı esnafların mutlaka ayrıştırılması gerektiğini belirterek,  Karabük’te hangi esnafın Ticaret Odasına hangi esnafın ise Esnaf Odasına kayıtlı olacağının belli olmadığını söyledi. Şu anda Esnaf Odalarından Ticaret Odalarına büyük bir kayış olduğunu ifade eden Akbulut, “Bunun da nedeni ruhsat verilirken, ustalık belgesinin istenmesi. Buda bu kentte büyük sıkıntı. Bu belediyeden kaynaklanan bir durum değil. Bunu TESK’in mutlaka halletmesi lazım. Mutlaka Esnaf Odaları Birliği bünyesinde bu belgenin verilmesi gerekiyor. Bakanlıkla görüşülerek bunun halledilmesi lazım. Esnaf odaları çok perişan durumda. Vilayette kendi çarkı ile dönen hiçbir oda yok. Oda üyeleri minimum seviyelere indi. Hangi esnafın hangi odaya gideceği belirsiz. Bütün odaları kapatın tek bir oda bünyesinde bu işi yapın herkes kurtulsun bari” dedi. Safranbolu Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Mehmet Deniz ise, esnaf tanımının yapılması gerektiğini belirterek, “ Esnaf ve sanatkâr kimdir. Bunun tanımı yapılması lazım. Kitapta yazıldığı şekilde uygulaması arasında fark var. Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sedat Namal tüccardır, esnaf sanatkâr değildir. Haddecide esnaf değildir. Birlik başkanımız bu konuyu Ankara’da gündeme getirmesi lazım. Esnaflarımız ustalık belgesi yüzünden esnaf sanatkârlar odasına kayıt olmuyor. Ticaret ve Sanayi odasına kayıt oluyorlar. Ticaret odalarının aidatı esnaf odalarının aidatının dört beş katı” dedi. “HERYERDE ÇIBAN BAŞI OLDUK” Deniz, 6111 sayılı kısmı süreli çalışma çıktığını da anlatarak, “Çok mükemmel bir yasa ve bu hükümetin yaptığı iyi şeylerden bir tanesi. Bu yasa ile biz Safranbolu’da herkesi kapsam içine aldık. Bu şekilde 60 kişiyi kapsam içine aldık ve sorunsuz gidiyorduk. Ancak 2 sene sonra yeni bir yönetmelik çıktı ve bunda deniliyor ki, bu yasadan emeklilerden destek pirimi kesilecek. 6111 sayılı kanunu yönetmelik bozamaz. Kanun kanunla bozulur. Bu kargaşa devam ediyor. 15 gün öncede başka bir sorun yaşadık. Servis araçlarında çalışan kısmi süreli çalışmadan çıkarılıyor. Servis minibüsünde günde 2 saat çalışan bayan bundan yararlanacak, fakat şoför bundan muaf. Bu kısmi yasanın için de dolmuş, taksi vb. diyor. Efendim servis aracı demiyor muş. Biz buradan doğru Ankara’ya müdahale edemiyoruz. Biz zaten her yerde çıbanbaşı olduk” dedi. “BİZİ SOKAĞA DÖKMEYİN” Karabük’te yaşanan en büyük sıkıntılardan birinin de kantar olduğunu anlatan Mehmet Deniz, şunları söyledi: “Şu kantardan çektiğimizi Allah biliyor. Başımıza bela oldu bu kantar. Boş arabama bile ceza yazıyorla. Bereket versin mahkemeye verdim de iptal edildi. Adam fedai gibi, deli dumru gibi çıkmış yola Belediye otobüsünü de minibüsünü de kantara çıkarıyor. İnsaları da tartıyor. Bizim kanunlarda minibüslere 70 kilogram ağırlıkta insan biner diyor. Yani kişi hesabını 70 kilodan yapıyor. Benim gibi 120 kilo olan 10 kişi binerse bu arabanın tonajı yüksek çıkacak. Böyle bir kanun olur mu? Adam Karabük’ten 42 tonla çıkıyor. Burda kantardan geçiyor, Amasya’yı Samsun’u geçiyor, Giresun’da 80 kilo fazla yük var diye ceza yazıyorlar. Samsun’da yağış başlamış Giresun’a kadar araba 80 kilo artmış. Ben yağmurun tepesine fikemi takacam. Siyasilere sesleniyorum, bizi sokağa dökmeyin rica ediyorum. Sokağa dökülmeyen bir tek biz kaldık. Türkiye’de en tehlikeli kesim esnaf kesimidir. Biz memur ve öğrenci gibi eylem yapmasını bilmiyoruz. Biz sokağa çıkarsak Allah muhafaza çok kötü şeyler olur, bu zararı hep birlikte çekeriz. Biz bu ülkeyi seviyoruz ve bu ülke için canımızı vermeye hazırız. Bizlen fazla oynamayın, bıçak kemiğe dayandı artık. Adamın yatı var denizde hovardalık ediyor 2 liraya mazot alıyor, biz 4 liraya mazot alıyoruz. Bu Allah’tan reva değil”
BUNU KİM HAZMEDEBİLİR?
blank
İlyas Erbay tarafından
22 Aralık, 2024 14:39 tarihinde yayınlandı
A+ A-

BUNU KİM HAZMEDEBİLİR?

Ülkemiz küresel, fırsatçı vampirler tarafından sömürüldüğü sürece, ekonomide düzelme beklemek saflık olur. Sadece küresel vampirler değil, kanımızı emen, aç gözlü aşağılık vampirlerden kendi içimizde de var. Hem içeriden hemde dışarıdan sürekli sömürülüyoruz. Ne pahasına olursa olsun bu sömürü düzeninden kurtulmak zorundayız. Ülkenin bu sarmaldan bir an evvel çıkması gerekiyor.

Değerli okuyucularım, ülkemizin küresel para baronları ve büyük sermaye sahipleri tarafından yıllardır nasıl sömürüldüğünü 2 yıl önce kaleme aldığım bir makalemde o günün rakamlarıyla basitçe anlatmıştım. Şimdi, güncel rakamlarla, herkesin anlayabileceği bir şekilde bir kez daha bu konuya dikkatinizi çekmek istiyorum.
Konunun daha iyi anlaşılması için, öncelikle, şu iki soruyu tekrar soralım.

1.) Bu kadar büyük parayı, daha doğrusu vurgunu dünyanın hangi ülkesinde yapabilir siniz?

2.) Bu para kimden çıkıyor?

Dolar düşüyor, ekonomi uçuyor! Dolar yükseliyor, ekonomi batıyor!
Öyle mi acaba? Buyrun bakalım! Yükselse de, düşse de birileri sürekli kazanıyor, kaybeden hep ülkemiz!

Düşük kur, yüksek faiz/Yüksek kur, düşük faiz! Yıllardır bu ikisi arasında gidip geliyoruz. Birilerinin işine gelen de işte bu!
Her ikisinin de düşük olması için üretime dayalı güçlü bir ekonomiye sahip olmak gerekiyor. Bu dalgalanma devam ettiği sürece güçlü bir ekonomiden söz edemezsiniz.

İçimizdeki ve dışarıdaki para baronları sürekli pusudalar. Bekledikleri fırsat ortamı; doların tavan yapmasıyla yine oluşmaya başladı. Eee, ne demişler? “Bekleyen derviş muradına erermiş”
1 dolar şu anda 35 ₺ Muhtemelen, harekete geçmek için biraz daha yükselmesini bekleyecekler. Aslında beklemelerine de gerek yok. 35₺ iyi bir rakam.

Biz doların 40₺ TL. olduğunu varsayalım. 100 milyon doları olan bir küresel yatırımcıyı örnek alalım. ( bu içimizdeki para babalarından biri de olabilir) Bunlar bu gün itibariyle, dolarlarını bozdurduklarında, karşılığında; 100 milyon dolar x 40=4 milyar TL elde edecekler. Malûm, şu anda TL mevduat faizleri % 50 seviyelerinde. Bizim yatırımcı, daha doğrusu fırsatçı vampir 100 milyon dolarını bozdurarak aldığı 4 milyar lirayı % 50 den, TL. mevduat faizine bağladığında, 6 ay sonra 1 milyar TL. faiz geliri elde edecek ve parası 5 milyar TL. olacak. Oyununun 2. perdesi işte tamda burada başlıyor. 5 milyar TL yi tekrar dolara çevirip karşılığında 125 milyon dolar alacak. Yani 100 milyon doları 6 ayda 125 milyon dolar olacak. 100 milyon doları kendi ülkesinde faize koysaydı, 6 aydaki getiri 2 milyon dolar civarında olacaktı.
Bizde ne oldu? 25 milyon dolar.
Belki farkettiniz. 6 aylık sürede doları TL karşısında sabit tuttum. Biraz yükseldiğini, 45 ₺ olduğunu varsaysak bile arada uçurum var! 100 milyon doları olmayan biri de ülkesinde %4 -%5 faizle bu parayı temin edip bu büyük fırsattan yararlanabilir. Ülkemizdeki elde ettiği 125 milyon dolardan çektiği kredinin 6 aylık faizi olan 2 milyon doları ve ana parayı aldığı bankaya ödediğinde, cebine en az 22-23 milyon dolar kalır ki, 6 ayda çok büyük getiri.

Ülkemizdeki bu fırsat ortamı küresel para baronlarının iştahını kabarttığı için, zaman zaman hızlı bir şekilde ülkeye çok yüksek miktarda sıcak para girişi oluyor. Ekonomide, sıcak paraya bağlı, suni, geçici bir canlanma hemen kendini gösteriyor. Yalaka basın her zaman olduğu gibi yine “Ekonomide bahar havası” manşetleri atıyor.

100 milyon dolara dünyanın neresinde; bu kadar kolay, bu kadar kısa sürede, 25 milyon dolar getiri elde edebilirsiniz? Böylesine büyük bir vurgunu yapabileceğiniz tek bir ülke var. TÜRKİYE
Örneği 100 milyon dolar üzerinden verdim. Aslında rakam korkunç boyutlarda.

Bu faiz kur oyunu; yıllardır bu şekilde oynanıyor. Küresel para baronları ile birlikte içimizdeki para babaları sürekli kanımızı emiyor. Olan zavallı Türk halkına oluyor! Zaman zaman notlar alırım. Arşivlerime baktım. Aynı oyun; 2020 yılında da oynanmış. doların tavan yaptığı Kasım 2020 de. 1 $ = 8.567₺ yi görmüş. O zamanda bu küresel vampirler ülkemize çökmüşler. 4 ay sonra dolar 6.95 TL ye düş(ürül)müş. Ülkenin milyarlarca doları yine bunların cebine akmış!

Bu şekilde gelen yabancı sermayenin faydadan çok zararı vardır. Yabancı sermayeyi, yatırım amaçlı, istihdam yaratacak şekilde çekebilirsek ancak o zaman ülkeye bir faydası olur.

İşin özeti şu; bu bir kısır döngü. dolar yakında tekrar düşecek, sonra tekrar yükselecek. Faiz / kur karşılıklı oyna(tıl)maya devam edecek. Küresel vampirler ( içimizdeki para babası vampirler de dahil ) kanımızı emmeye devam edecekler. Tam bir win win durumu ! Şimdi yukarıda sorduğum iki soruyu tekrar okuyun ve yanıt verin. Bunu hangi akıl, vicdan kaldırabilir? Bu ülkenin bir vatandaşı olarak bunu hazmedemiyorum, öfke doluyum. Ülkemizin sömürülmesine neden olan, bu fırsat ortamını yaratan; küresel oyun kuruculara ve içimizdeki işbirlikçilerine söyleyecek söz bulamıyorum!

Ekonomist değilim, bunları görmek için ekonomist olmaya da gerek yok. Haddim olmayarak alanlarına girdim kusuruma bakmasınlar!
Aslında, biraz sorgulamak, araştırmak yeterli. Araştırmadan, sorgulamadan ekonomi iyi, dolar düşüyor. Aaa dolar yükseliyor batıyoruz diye düşünenlere; ülkemizin nasıl sömürüldüğünü umarım anlatabilmişimdir.

Mehmet gider, Ahmet gelir. Hafize gider, Pakize gelir, bu döngü bitmez! Bu acımasız kısır döngüden, bu girdaptan kurtulmanın tek bir yolu var. ÜRETMEK. Aksi halde kurtlar sofrasında yem olmaya devam ederiz.

İlyas Erbay

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.