Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası
05 Temmuz, 2024 04:00
blank
İhlas Haber A.

Nesli 200 milyon yıl öncesine dayanıyor: Ordu’da nesli tehlike altında olan ‘Mersin balığı’ görüntülendi

A+ A-

Nesli tükenmekte olan, 200 milyon yılı aşkın geçmişe sahip olduğu tahmin edilen ve yumurtalarının yaban mersininin meyvelerine benzemesinden dolayı ‘Mersin balığı’ olarak adlandırılan balık türü, dalış eğitmeni ve su altı fotoğrafçısı tarafından Ordu’da kendi yaşam alanında görüntülendi. Suyun 10 metre derinliklerinde kaydedilen görüntülerin uzmanlara gönderilmesi üzerine, balığı yaşam alanında gözlemlemek için çok sayıda kişinin bölgede dalış yapmak istediği belirtildi.
Yaklaşık 200 milyon yıldır dünya üzerinde bulunduğu tahmin edilen, biyoçeşitlilik açısından da son derece önemli bir tür olan Mersin balığı, neslinin tükenme tehlikesi ile karşı karşıya. Bilinin 5 türü olan ve 2’sinin neslinin tükenen balık türü, üniversitelerin marifetiyle yetiştirilerek nesli korunmaya çalışılıyor.

“10 metre derinlikte görüntüledik”
Yaklaşık 30 santimetre uzunluğundaki yavru Mersin balığını kendi doğal alanında görüntülemeyi başaran Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Dalış Eğitmeni ve Su Altı Fotoğrafçısı Hakan Güney, “Denize ve Karadeniz’e gönül vermiş birisi olarak su altındaki çalışmalarımıza devam ediyoruz. O gün biraz dalgalıydı, 2 yıldız ve üzeri olan dalgıçlarımız ile birlikte denize daldık. 10 metre gibi bir derinlikte dalış yaparken karşımıza Mersin balığı çıktı. O gün dev vatozlar falan da vardı, gayet güzeldi. Farklı illerden de dalış için gelen arkadaşlarımız vardı. Şans eseri Mersin balığını gördük. Normalde Mersin balıkları 1 buçuk ile 2 buçuk metre arasında oluyor. Nesli tükenmekte olan da bir canlı. Bildiğimiz kadarıyla üniversiteler bunların yavruları getirtip, bölgelerde bırakıyor ve çoğalmasını sağlıyorlarmış. Sinop, Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize bölgeleri bu hayvanlar için çok iyi. Tatlı su bağlantılarına, dere ve çay ağızlarına gelip, burada üremeler yapıyorlarmış” diye konuştu.

“Dünyada bilinen 5 türü var, 2’sinin nesli tükendi”
Mersin balığını kendi yaşam alanında görüntülemekten büyük mutluluk duyduğunu kaydeden Güney, “Bizim de dalışımızda yavru denk geldi. Orada bizle beraber, hiç kaçmadan bizlere poz verdi, önümüzde seyretti. Dalışımızın bir süresinde onunla oynadık. Şans, su altında kendi yaşam alanında görüntülemek bize naip oldu. Dünyada bilinen 5 türü var, bunlardan 2’sinin nesli tükenmiş, 3 tanesi var. Üniversitelerin su altı bilimleri fakülteleri de bu canlıların neslinin tükenmemesi için mücadele ediyor” ifadelerine yer verdi.

“Nesli dinozorlar döneminden de öncesine dayanıyor”
Balık türünün geçmişinin dinozorlar döneminden önce de olduğunu bildiklerini aktaran Güney, “Nadir canlılardan birisi. Genelde görüntüler eski kaynaklardan veya havuz ortamında var. Suyun altında iken denk gelmesi ve onu fotoğraflamak nadir olan bir durum. Bunu bir de bizim bölgemizde çekmemiz çok güzel oldu. Karadeniz Bölgesi’nde aktif olarak dalış yapan tek yer Ordu. Bugün Karadeniz’e sahili olan yerlerde aktif dalış faaliyeti yok, inşallah oralarda da olur ve onlar da farklı canlılar ile karşılaşırlar. Karadeniz’in su altının ne kadar renkli ve florasının ne kadar keyifli olduğunu insanların görmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

"Görüntülemek için gelmek isteyenler var"
Görüntüleri uzman isimler ile paylaştığını ve Mersin balığını görüntülemek için gelmek isteyen çok sayıda kişinin olduğunu belirten Hakan Güney, “Ben çok mutluyum, danıştığım hocalarımızdan da çok güzel tepkiler aldık. İl dışından buraya sadece Mersin balığını görüntülemek umuduyla gelecek bir sürü insan var, bu da bizleri mutlu ediyor” dedi.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

13 Kasım, 2024 12:30
blank
İhlas Haber A.

Selçuklular’ın ardından Çorum’daki Osmanlı mimari geleneği de gün yüzüne çıkıyor

A+ A-

Çorum’da devam eden Kalehisar ören yeri kazılarında kazı başkan yardımcısı olarak görev yapan Dr. Öğretim Üyesi Adem Sevim, Çorum’daki Osmanlı mimari geleneği hazırladıkları doktora tezi ile orta koyduklarını söyledi.
Çorum’daki Selçuklu mimarisi, Kalehisar ören yerinde gün yüzüne çıkartılıyor. Kazı çalışmalarında kazı başkan yardımcısı olarak görev yapan Yozgat Bozok Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Adem Sevim, Çorum’daki Osmanlı mimarisini gün yüzüne çıkartmak için çalışma yürüttüklerini söyledi. Hazırladığı tezde Osmanlı mimari geleneğinin ortaya çıktığı Çorum’daki eserleri ortaya koyduklarını belirten Sevim, yaptıkları çalışmayı ilerleyen süreçte kitaplaştırmak istediğini söyledi.
“Selçuklu’dan sonra, Çorum’da büyük bir Osmanlı şehirciliğini görüyoruz”
Çorum’da özellikle hamamlarda ve türbelerde Osmanlı geleneğinin ön plana çıktığını kaydeden Sevim, “Biz şu anda Kalehisar ören yerindeyiz. Buradaki kazı çalışmalarımız devam ediyor. Burası bir Selçuklu kenti. Ama Selçuklu’dan sonra, Çorum’da büyük bir Osmanlı şehirciliğini görüyoruz. 1420’li yıllarda Çorum fiilen, bir kentleşme hızı ile Osmanlıların hakimiyetine giriyor. Şehir müreffeh bir ortama dönünce Osmanlı döneminde yapılaşma hızla artıyor. Osmanlı’nın başkenti Bursa ve İstanbul’daki hamam planlarının Çorum’da birebir tekrar edildiğini görüyoruz. Kalehisar’da şu an bir Selçuklu hamamını görüyoruz. Şu anda bunu meydana çıkartmaya çalışıyoruz. Tacettin Paşa Hamamında, Ali Paşa Hamamında, Osmancık’taki Mehmet Paşa Hamamı’nda ise Osmanlı geleneği görüyoruz. Camilerde ise biraz mahalli üslup tarzında mimari görüyoruz. Bu yüzden bizler Çorum’u önemsiyoruz. Kalehisar örenlerinde özellikle bir Türk şehirciliğinin, Selçuklu kentleşmesinin olduğunu görüyoruz. Aynı örneğin Çorum’da tekrar edildiğini görüyoruz. Buna örnek olarak, Çorum Kalesi ve hemen yanındaki Ulu Cami, Güpür Hamamı ve güneyinde Veli Paşa Hanı ve saat kulesi ile bir Türk şehir gelenekçiliğinin Çorum’da devam ettiğini görüyoruz. Biz bu verilerden yola çıkarak Çorum’da bir doktora tezi hazırladık. Hem Selçuklu hem de Osmanlı yapılarını, tüm ilçeleri gezerek ortaya koymaya çalıştık. İnşallah ilerleyen yıllarda da bu çalışmamızı kitap olarak yayımlamaya çalışacağız” dedi.
“Osmanlı’nın başkenti Bursa’da, İstanbul’da bu plan tipini görüyoruz”
İstanbul ve Bursa’daki mimari planların Çorum’daki birçok yapıda gözüktüğünü kaydeden Sevim, “Osmanlı geleneğini daha çok hamamlarda ve bazı türbelerde gördük. Koyunbaba Türbesi’nde, Demirşeyh Türbesi’nde Osmanlı etkisi görülüyor. Güpür Hamamı’nın kadınlar kısmında Selçuklu geleneği, daha sonra yapılmış erkekler kısmında ise Osmanlı geleneğini tespit ettik. Osmanlı hamamlarında sıcaklık kısmı enine dikdörtgen, ortası kubbeli ve çifte aletlidir. Osmanlı’nın başkenti Bursa’da, İstanbul’da bu plan tipini görüyoruz. Bu plan tipinin ilçelerde dahi tekrar edilmesi bizlere plan mimari anlamında Çorum ilinde devam ettiğini gösteriyor” diye konuştu.

blankNöbetçi Eczaneler

Gülşen Eczanesi
Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331

Mutlu Eczanesi
Mutlu Eczanesi
Adres

Orta Sokak No:7/B Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-1124

Nurcan Eczanesi
Nurcan Eczanesi
Adres

Şirinevler Mahallesi, Alparslan Caddesi, No:4/F Merkez / Karabük

Telefon

(370) 415-1870

Beşbinevler Eczanesi
Beşbinevler Eczanesi
Adres

Beşbinevler 75. Yıl Mahallesi, 70. Sokak No:39 Merkez / Karabük

Telefon

(370) 433-1527

Safranbolu Eczanesi
Safranbolu Eczanesi
Adres

Yeni Mahalle Konak Çarşısı No:139/A Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 725-2594

Gökçe Eczanesi
Gökçe Eczanesi
Adres

İnönü Caddesi No:2 Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4455